Bakan Nebati’ye göre enflasyonun boynunu kırmış durumdayız.
Nasılmış önce birkaç veriyle bakalım:
Kasım 2021 ila Kasım 2022 arasında zeytinyağı fiyatı %85 artmış.
Yumurta %91’den fazla.
Beyaz peynir %163.
Kaşar %162.
Tereyağı % 142.
Pirinç %234.
Yoğurt %174.
Ekonominin bir rakamsal ve tablolara yansıyan; vatandaşın pek değil hiç anlamadığı tarafı var. Ki, Sayın Bakan’ın söylediği bu olsa gerek!
Bir de vatandaşın yaşadığı çarşı pazar fiyatlarının yarattığı tablo.
Elektrik, su, doğalgaz/kömür, telefon, kira gibi zorunlu giderlerden sonra yaşam ne kadar yaşam?…
Başka verilere bakalım:
Konut sahibi olanların sayısı 2010’da yüzde 59 iken, 2021’de yüzde 55’e gerilemiş.
MTV’ye gelen zam oranı Cumhurbaşkanı jestiyle yüzde 122’lerden yüzde 61’e indi.
Peki orta sınıf var mı?..
Asgari ücret 8500 TL oldu.
Amenna.
Bu zamanda yeter mi, yetmez. Ama bir de özellikle küçük işletmelere, KOBİ’lere, hizmet sektöründe yer alan firmalara bakalım; işverenlerin maliyeti tek kalemde yüzde 54 arttı mı, arttı.
N’apacak küçük işveren?
İşçi çıkarma?… Ürünlere zam?…
Kısır döngü gibi di mi?..
Zam, enflasyon, asgari ücrete zam, ürüne zam…
Bir de EYT geldi.
Ona da amenna…
Adaletsizlik giderildi bir bakıma da devlete gelen ekonomik yük?..
Maliye ve hazinede var mı böyle bir güç?..
Seçime doğru yapılanlar ile seçime uzakken söylenenler arasındaki 180 derece tezatlığa ne diyeceğiz?…
Siyaset alem…
Ekonomide ise deneme yanılma, yapılmayanı yapma, tüm dünya ekonomilerinin yaptığının tersine rota çevirerek yol alıyoruz…
Gün geçiyor ama yarına?..
Seçim sonrası iktidara kim gelirse gelsin, ister şimdiki iktidar devam etsin, ister muhalefet geçsin dümene çok ama çok zor günler bekliyor ülkeyi.
Çünkü kıt kaynaklar tüketiliyor, tüketildi.
Üretimde olması gereken yerde değiliz.
Hele hele tarım ürünlerinde yapılan ithalat insanın canını acıtıyor.
Harikulade tarım ülkesiydik.
Patates bile ithal ediyoruz daha söylenecek ne var?..
Enflasyonun boynunu kırmış durumdaymışız.
Yaşarken mi söyleniyor bu tip sözler yoksa bir hayalin yansıması olarak popülizm endeksli bir kopuşta mıyız takdir vatandaşın.
Her şekilde ekonominin hali iç açıcı değil.
Enflasyonun müsebbibi olarak sıkışınca 3 harfli marketleri hedefe koymak da doğru değil.
Çünkü…
Aynı firmanın 50 metre aralıklı şubeleri var…
3 harfli 3 marketin yan yana şubeleri var…
Peki o hale nasıl gelindi, niye izin verildi?
Bu satırlarda bile kaç kez mahalle bakkallarını öldürmeyin dendi.
Kim duydu?..
Kısır döngüdeyiz.
Kuyruğunu yakalamaya çalışan kedi gibiyiz.
Yakalayabilir miyiz?..