Mehmetçik Vakfı var.
Türk Eğitim Vakfı (TEV) var.
LÖSEV (Lösemili Çocuklar Vakfı) var.
Darüşşafaka var.
Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı (TEGV) var.
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) var.
Tüvana Okuma İstekli Çocuk Eğitim Vakfı(TOÇEV) var.
Kızılay var.
Türk Hava Kurumu (THK) var.
Türkiye’nin yüz akı sivil toplum örgütlerinden ilk aklımıza gelenler…
Malum Kurban Bayramı’na çok az bir vakit kaldı.
Kurban derisini toplamaya tek yetkili kurum olan THK’nın elinden bu yetki 2013 yılında sessiz sedasız alınınca kurban bayramında bir de “deri kapma savaşı” başladı..
THK Başkanı’nın ifadesine göre yüzlerce milyon TL’lık bir pazar bu ve 2013 yılının Kurban Bayramı’ndan bu yana, adı sanı duyulmamış pek çok vakıf, dernek, öğrenci yurdu da bu pazara dahil oldu.
Hayır yapmak kuşkusuz hepimiz için önemli ama hayırların nasıl kullanıldığı ve elde edilen gelir ve paranın nereye gittiği çok daha önemli.
Vatandaşın duygularını istismar ederek Türkiye’de neler olup bittiğini, kimlerin cebini doldurduğunu, yapılan hukuka aykırılıklardan dolayı pek çok kişi hakkında Almanya’da bile dava açılırken Türkiye’deki yolsuzlukların görmezden gelindiğini ve bunların aktörlerinin el üstünde tutulduğu günleri unutmamak gerekiyor.
THK yetkililerinin beyanlarına göre toplanan kurban derilerinin yaklaşık yüzde 60’a yakını bilinçsizlikten, tuzlamamaktan, geç toplamaktan zayi oluyor.
Oysa 2013’e kadar Türk Hava Kurumu, ülkenin genelinde bu görevi düzenli ve olması gerektiği gibi yapıyordu.
Havacılığın gelişmesinde kullanılmasının yanı sıra elde edilen gelir, toplum yararına kullanılıyordu.
Şimdi ise ipin ucu açık kaldığından deriyi istediğiniz hayır kurumuna verebiliyorsunuz ve bunda da herkes özgür ama az önce de belirttiğimiz gibi, önemli olan deriyi verdiğiniz kurumun bunu nasıl değerlendirdiği.
THK’dan bu imtiyaz alınınca denetimsel anlamda büyük açık oluştu. Adı sanı bilinmeyen bir kuruma verdiğiniz deriyi bağış alan o kurum nasıl değerlendiriyor ve buna ilişkin bilginiz ne kadar sağlıklı?..
Bununla birlikte, toplanan deri dışında kurban bağışı hususu çok daha ayrı bir öneme sahip.
Kurban bağışı yapmak isteyenlere tavsiyemiz yukarıda başlıcalarının isimlerini saydığımız kurumları tercih etmeleri.
Çünkü bu vakıf ve derneklere yapılan her bağış ve katkı hayat kurtaran, hayata ışık tutan, hayatı yakalatma çabası içinde olan insanların ve gönüllülerin yanında olmak demek.
Dini duyguları istismar etmeden, kendi insanımızın ihtiyacını ön plana alarak, bu hizmeti alınlarının akıyla yapan kuruluşlara hepimizin sahip çıkması gerekiyor.
Hepsinin ayrı hikayesi ve ayrı sayısız başarıları var ama salt TEV, LÖSEV, Darüşşafaka başta olmak üzere hepsine biraz el uzatın, bakın, araştırın, okuyun… Kısıtlı kaynaklarla nice solan insan hayatının gökkuşağı ile boyandığını göreceksiniz.
Kurban Bayramı geliyor.
Bilinçli ve doğru yapılan her bağış geleceğe ışık tutmak ve ihtiyaç sahiplerine el vermek demek.
Lütfen bu hassasiyeti kaybetmeyelim; çevremizde bağış yapacak herkesi de aynı amaç doğrultusunda teşvik edelim.
Her bağış bir can’dır.
Cana can katmaktır.