Birileri NAS dedikçe yoksullar YAS tutuyor.
Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesabında toplanan para 3 trilyon civarına çıkmış. Döviz cinsinden hesaplanırsa 116 milyar dolar… Çok büyük bir servet…
Düşünebiliyor musunuz neler yapılmaz bu paradan gelen faizle, en başta emekliler ve tüm emekçiler biraz daha az aç kalırlar…
Kim bilir belki simit te yiyebilirler!
KKM de parası olanlar, ki bunlar her dönemde yaşam standardı düşmeyen, oturdukları yerden para kazanan asalaklardır…
Lüks restoranlarda yiyip içerler, son model arabalara binerler, lüks villalarda oturur, hava alanlarında tanesi 200 liranın üstünde olan simidi yiyebilirler, en pahalı ayakkabıları, en pahalı çantaları, en pahalı giysileri yine onlar giyerler…
Giysi deyince ismini hatırlayamadığım bir filozofun şu sözü geldi aklıma:
“Çöplükte pahalı bir ceket bulan bir kişi, demek ki ekonomi çok iyi, kötü olsaydı bu ceket çöpte olmazdı!” diye düşünür…
Bazı ekonomistler gelişmişliği şöyle tanımlıyor:
Çocuklar iyi beslenip en temel gıdalardan yoksun kalmıyorsa…
Sağlıktan, eğitimden ve sosyal güvenlikten herkes eşit şekilde yararlanıyorsa sorun yok demektir…
Yaşlılar huzur içindeyse insana verilen değer gençlere güven verir. Geleceklerini ailelerinden uzakta başka ülkelerde aramaz, birikimlerini kendi ülkelerine verirler…
Maalesef durum hiç iyi değil, derin yoksulluğun dibine doğru gidiyoruz…
Peki, ne yapmalı?
Muhalefetin yoksulluktan ezilen tüm toplumu birlikte harekete geçirecek çıkışlar yapması gerekiyor…
60-70 yaşında insanlar yerlere yatıp açız, bittik diye çığlık atıyorlar…
Duymuyor musunuz?
Harekete geçmeniz için daha ne kadar bitmeleri gerekiyor