Birkaç yıl önce denetimini yaptığım bir sitenin, gayri kanuni bir şekilde yönetilen mali ve idari işleri sebebiyle çıkmaza girdiğini gördüğümde “Küçük ölçekli ülke örneği” benzetmesini yapmıştım.
Ülkemizde site olarak tanımlanan çok bloklu yapıların yönetiminin hala Kat Mülkiyeti Kanuna göre yürütülüyor olması, yargıya taşınan olumsuz durumların ivedilikle çözülememesi ve kat maliklerinin haklarını aramak yerine “Lanet olsun” diye teslim olması gibi sebeplerle tekerrür eden sorunlar çığ gibi büyüyor.
İstisnalar hariç olmakla birlikte site yönetimlerinin, genelde yeterli bilgiye sahip olmayan kişiler tarafından yapılması, yetki ve sorumluluklarını bilmeyen kat maliklerinin, seçtikleri yöneticiyi patron olarak görmeleri, denetimlerin, site yönetiminde bağlayıcı olan ilgili kanun ve site yönetim planı kurallarından bihaber, işin ehli olmayan kişilerce yapılması gibi birçok sebeple sitelerde sorunlar yaşanıyor.
Usulüne uygun yapılmayan genel kurul toplantılarına ne yazık ki toplantılara katılım da çok az. Toplantılardan bihaber olan kat malikleri adına düzenlenmiş vekâletlerle sayı çoğunluğunun oluşturulması ise alışılmış bir yöntem haline gelmiş.
Genel kurul veya olağan üstü genel kurul toplantılarında; kasa açığı ve usulsüz belgeler gibi kanuna aykırı eylemlerle kat maliklerini zarara uğratan yönetim kurullarının sorgulanmamasını,
Denetim raporlarının “Her şey yolunda” şeklinde iyi niyet mektubu gibi iki satır yazı ile geçiştirilmesini,
Yeterli bilgiye sahip olmayan kat maliklerinin bu durumlara ses çıkarmamasını,
Yönetim dönemlerinin ibra edilme koşullarını sağlayamamasına ve etik olmamasına rağmen, aynı kişilerin yeni seçilecek yönetime talip olmalarını ve kat maliklerinin de haklarını koruyamayan bu kişilere oy vermesini anlamak gerçekten mümkün değil.
Yönetimlerle ilgili memnuniyetsizliklerini dedikodu şeklinde aralarında paylaşan kat malikleri her nedense toplantılarda dut yemiş bülbüle dönüyorlar. Mali yılbaşında alınan kararlar yerine getirilmiş mi, devlete karşı yükümlülükler zamanında icra edilmiş mi, mali yılbaşında onaylanan işletme bütçesi ve ek işletme bütçesi neden yeterli gelmemiş de bir sonraki yönetime borç devredilmiş?
Ne yazık ki bu ve buna benzer önemli sorular cevapsız kaldığı ve özetle satanın da alanın da razı olduğu bir sistemde, sitelerin yönetim sorunları bitmiyor. İçinde bulunulan durumdan hoşnut olunmamasına rağmen bilinçli kat malikleri tarafından talep edilen profesyonel yönetime karşı olunması da ayrıca düşündürücü.
Denetimini yaptığım sitede konu yargıya taşınmıştı ancak aradan yaklaşık üç yıl geçmesine rağmen dava henüz bir karara bağlanamadığı için sonraki yönetimlerde de “Nasıl olsa bir şey olmuyor” rahatlığı oluşmuş.
Bu ve buna benzer sorunlara ne yazık ki sıklıkla tanık oluyoruz yaşamımız boyunca. Sorunlar elbette olacaktır sonuçta insan aklı ve vicdanı ile sürekli işleyen bir sistemin içerisindeyiz.
Önemli olan, vatandaş olarak haklarımızı bilmek ve sorumluluklarımızı yerine getirmek, verilen yetkileri vicdan muhasebesi yaparak kullanmak, başkalarının haklarını da kendi haklarımız gibi gözetmek, kötü olanı örnek almamak ve yasal veya özel boşlukları fırsata çevirmemek.
Yeter ki her işte iyi niyet bilgi ile desteklensin ve her konuda mağdurlar çoğalmadan yasal düzenlemeler bir an önce gündeme alınsın. Ancak o zaman, hukukun üstünlüğü, adaleti ve zamanında tecellisi, yolsuzluklar konusunda “önleyici” etki sağlayacaktır.
Demet TOK’un tüm yazıları için tıklayın…
