featured
  1. Haberler
  2. YAZARLAR
  3. KÜÇÜK AİLE TİPİ İŞLETMELER

KÜÇÜK AİLE TİPİ İŞLETMELER

Hayvancılığın en önemli unsuru olan küçük aile tipi işletmeler dramatik sona adım adım değil de koşarak mı yaklaşıyor?

Ülkemiz büyükbaş hayvan varlığının %80-90’ ı küçük aile tipi işletmelerde bulunmaktadır. Bu işletmelerdeki hayvan sayılarının ağırlığı da 0-20 adet arasındadır. İlimiz işletmelerinde ki durumda bir benzer şekildedir. İlimiz büyükbaş hayvan varlığının toplamı 580 bin civarındadır. Bu sayı içindeki dişi hayvanların ise neredeyse tamamına yakın bir oranı damızlık vasfı ve sütçülük karakteri yüksek hayvanlardan oluşmaktadır. İfade etmeye çalıştığımız konular koyun yetiştiricileri içinde benzer bir durumdadır. Sadece Balıkesir olarak değil tüm illerdeki hayvan sayılarını işletme odaklı olarak incelediğimizde ise verilerin doğruluğu tartışılır bir durumdadır.  Sektörel projeksiyon ve hesaplamaların reel rakamlarla yapılması her açıdan önemlidir. Çünkü öngöremediğiniz bir şeyi yönetemezsiniz. Amaç hamaset yapmak değil akıl, bilim, vizyon ve istişare ile doğruya ulaşmak olmalıdır.

Hayvancılık ve hayvancılığa bağlı faaliyet gösteren diğer sektörlerin gerek nüfus içindeki oranı gerekse ekonomik büyüklüğü göz önüne alındığında ciddi bir özgül ağırlığının olduğu görülecektir. Kısaca bu küçük tespitleri yaptıktan sonra hayvancılığın mevcut durumuna farklı bir açıdan değinmek isterim.

Hayvancılığın önemini, sorunlarını ve çözüm noktalarını fırsat bulduğumuz her platformda mütemadiyen anlatmaya çalıştık. Hayvancılığın yapısal sorunlarını, hayvan hastalıklarıyla mücadelenin halk sağlığı ve verim üzerine etkilerini, kırsal nüfustaki yaşlanmayı, üretici sayısındaki azalmayı, gıda arz güvenliğinin stratejik önemini, sektörün sürdürülebilirliği için yapılması gerekenleri, et ve süt fiyatlarının tespitindeki yanlışlıklar ve yapılması gerekenleri, iklim değişikliğinin yaratacağı sorunları ve çözüm önerilerini, hayvansal gıda tüketiminin özellikle çocuk ve genç bireylerin mental, fiziksel gelişimleri üzerine olan önemini, hayvancılığın kırsaldan kente göç ve sosyolojik boyutlarını, canlı hayvan ve hayvansal üründe dışa bağımlılığın tehlikelerini, ithalatın sektöre verdiği zararı, havza bazlı hayvancılığı, hayvan ıslahının önemini, hayvansal ürün kalitesini artırıcı çalışmaları, işletme odaklı veteriner hekimlik hizmetinin hayvan sağlığı ve üretime olan çarpan etkisi gibi birçok farklı konuda değerlendirmelerde bulunup çözüm önerileri sunmaya çalıştık.

Biraz önce sektörün kısmen analizini yaparken ifade etmeye çalıştığım konular hakkında yeniden bir değerlendirme ve tespitlerde bulunmanın tarihe not düşme dışında mükerrer  ve anlamsız olduğu kanaatindeyim. Ancak bu hususlar hakkında görüşlerimizi sormak isteyenlere de elbette ki anlatmaya devam edeceğiz.

Üretim maliyeti yüksek ürünün ucuz olduğunu söylemenin klişe bir söz olarak kaldığı bazı mecralar noktasında anlamını yitirdiğini düşünüyorum. Sektörün kurum, kuruluşlar ve üretici dahil tüm paydaşlarının dönüşümü yaratacak paradigmal değişimleri yapamadığı sürece bu kısır döngüden kurtulması zor gözüküyor. Bunu da yapabilmenin akıl, bilim, vizyon, irade ve istişareden geçtiği bu çerçeve dışındaki konuşmaların lafügüzaftan öteye geçmediğini düşünüyorum.

Son olarak yazının başlığına sorular sorarak kısa bir yanıt vermek isterim. Acaba ülkemiz hayvan varlığının %80-90’nını elinde bulunduran aile tipi işletmelerin elindeki hayvanlar endüstriyel ve entansif üretim yapan, sermayesi ve teknik donanımı daha yüksek olan işletmelere mi transfer olacak? Peki bu durumda aslında küçük birer üretim üssü olan ve geçimini buradan sağlayan yüzbinlerce işletme buna bağlı sektörler doğal seleksiyona mı bırakılacak? Bu işletmelerin yaşaması için rehabilitasyon yapılamaz mı? Arz talep dengesi nasıl kurulacak? Hayvansal ürüne ulaşmak daha pahalı bir hale mi gelecek? Yabancı yatırımcı bu oyuna mı girecek? Sektörü hiç bilmeyen ve tanımayanların sırf sermayesi var diyerek bu alana girmesi karşımıza neler getirecek?

Hayvansal üretimde gerçeği görmek, gelinen noktayı görmek istiyorsanız köylere gidip üreticilerle konuşabilirsiniz. Onlara soracağınız sorulardan birkaç tanesi şunlar olabilir. Hayvan sayısını önceki yıllarla kıyaslamalarını, köyde üretilen toplam süt miktarının değişimini, çocuklarına bu işi yaptırıp yaptırmayacaklarını ve belki de en önemlisi sektörün düzeleceğine dair umutlarının olup olmadığını.

Gerçekler güneşe benzer, gözlerimizi yakar korkusu ile güneşe bakmak istemeyiz.

0
sevdim_bunu
Sevdim Bunu
0
_ok_sevdim_bunu
Çok Sevdim Bunu
0
g_ld_rd_
Güldürdü
0
karars_z_m
Kararsızım
0
bu_ne_bi_im_bi_ey
Bu Ne Biçim Bişey
0
k_zd_rd_n_z_beni
Kızdırdınız Beni
KÜÇÜK AİLE TİPİ İŞLETMELER
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Balikesir24saat ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!