Bilmece olsa sorduğumuz soru, cevabı belli:
Limon.
Ama devlete uyarlarsak?..
Devlet devlet içinde mi, küçücük fıçıcık içi dolu turşucuk mu ki bu basite indirgeyebileceğimiz?..
Türkiye Cumhuriyeti, nitelikleri anayasasının 2.maddesinde yazılı haliyle;
“Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir”
Değil mi?..
Özetleyelim, bu devletin nitelikleri, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti…
Peki, o zaman neden bile bile ladeslere devam ediyoruz?
FETÖ’den ders alınmadı mı?
Ki, kaç yıl geçti kirli teşebbüsün üzerinden; halen hemen her gün gözaltı haberleri devam etmiyor mu?
Bir yapıyı yıllarca temizlemeye çalışıyorsunuz…
Onlarca yıl gözünüzü kapatıp sırt sıvazlarsanız eğer; kuşkusuz çabucak ve her taraftan temizleyemezsiniz.
Kaldı ki siyaset cenahı?
Her kesimden FETÖ operasyonları bir tek siyasi ayağa değmedi!
O zaman mücadelenin gerçek manada sonuç alabilmesi ne ölçüde mümkün ve başarılı olabilir ki?
FETÖ belasının ceremesi ülkemize çok pahalıya mal oldu ve olmaya devam ediyor da…
Dedik işte, bile bile ladeslere neden devam?
Gün geçmiyor ki, Türkiye Cumhuriyeti devletinin özellikle “laik hukuk devleti” ilkesi yara almasın.
Üniversite ve Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı okullarda salonların tarikat toplantılarına tahsis edilmesinden tutun da yine Milli Eğitim ve Sağlık Bakanlığı başta olmak üzere tarikat ve cemaat kadrolaşmalarına, Adalet Bakanlığı’nda tarikatların güç savaşlarına kadar her gün kamuoyu gündemine yeni haberler yansımıyor mu?
Cumhuriyetin temel niteliklerine var gücümüzle sahip çıkılsa, bu topraklarda yaşayan tüm vatandaşların ortak paydası olan Anayasa’nın fren sistemleri korunsa…
Yeniden bu tarz haberleri duyma olasılığı olabilir miydi?
O halde yine tarikat/cemaat yapılanmalarına üstü örtülü göz mü yumuluyor?
Bu durumda, birkaç yıl sonra FETÖ benzeri yeni bir yapılanmanın devleti ele geçirme ihtimali, girişimi, arzusu olmayacaktır denilebilir mi?
Kim garantisini verir?
Hiç kimse!..
Çünkü bunun garantisi ancak ve ancak devletin niteliklerini sonuna kadar korumakla verilebilir.
Böyle olduğu zaman da devletin okulunda bir cemaatin Atatürk portresinin üzerini örterek toplantı yapmasına izin vermezsiniz.
O nedenle dini yapılanmalara göz yumulduğu sürece geçmişten, olan bitenden ders alınmadığı gerçeğini yaşamaya devam ederiz.
Zararı kim görür?..
Sadece bu faaliyetlere göz yumanlar değil, tüm ülke, devlet ve bu topraklarda yaşayan herkes…
Dünyanın nereye gittiğini ıskalamamak gerek.
Ortadoğu bataklığının hali ortadayken dış arenada güçlü olabilmemizin tek koşulu Türkiye Cumhuriyeti devletinin temel niteliklerinin korunması…
Tartışılmayacak, tartışmaya açılmayacak kadar net bir gerçek…
Yıprattıkça, aşındırdıkça, göz yumdukça, görmezden geldikçe…
Bu FETÖ biter, başka FETÖ’ler doğar.
Küçücük fıçıcık içi dolu turşucuk limon değil bu.
Devlet.
Ve devlet; devlet içinde başka yapılanmalara asla göz yumamaz, görmezden gelemez!
Gelirse:
Devlet biter.
