17 NİSAN, TÜRK EĞİTİMİNİN GERÇEK AYDINLIK YÜZÜ OLAN “KÖY ENSTİTÜLERİNİN” KURULUŞ YIL DÖNÜMÜ.
(Ben her 17 Nisan’da yıllar önce yazdığım bir şiiri paylaşırım)
Köy Enstitülerine Güzelleme
Bir masal var
– Keloğlan Devlere Karşı –
Bir masal var yüreğimde
– Bir aşk masalı –
insan yoğuran ellerin
Anadolu’mda yalnızlık masalı.
Enstitülü olmanın,
Öğretmen olmanın masalı…
Onlar insanı seven,
Çalışmayı onur bilen insanlardır.
Bir dev tutkudur yüreklerinde
Bir ulaşılmaz özlemdir
Enstitü günleri.
Şimdi ak saçlı eğitim emeklilerinde…
O her bahar yeşeren Anadolu
Evlatlarından işte böyle bir uğraş bekliyordu..
Hani gelin kızların
saçlarını tararlar ya..
hani yere düşüp ağlayan çocuğun
yarasını sararlar ya,
işte öylesine şefkatle onarılmak istendi Anadolu.
Binlerce çiçek açtı…
Her çiçek binlerce tohum dolu…
Enstitülü yıllarla binlerce çiçek açtı
Bir “Güneş Ülkesi” oldu Anadolu..
Köyümün kavruk çocuğu
Öğretmen oldu…
Köylere bahar oldu.
Yeşile özlemli yüreklerle geldiler..
Ellerinde kazmalar, kürekler, çekiçlerle, malalarla geldiler..
Geldiler binlercesi,
– tam yirmi bir ocaktan –
en ıssız dağ başına,
en güzel, en iyimser dileklerle geldiler.
Deldiler karanlığı,
karanlığı deldiler…
Yepyeni bir ruh ile halkın dertlerine yanar oldular..
Dövüldüler, sövüldüler, sürüldüler…
Yalın, çorak köylerde yangınlar söndürdüler,
acılar dindirdiler..
EĞİLMEDİLER…
Bir başka yürek yarası bu, bir başka sızı
kanar durur…
yüreğim Enstitü çağına yetişmemiş olduğuna
yanar durur..
Binlerce ışık yayıldı Anadolu’da.
Binlerce köye ışık oldular.
Ağaç dikmeyi bilmeyen köylümüze
fidan oldular..
İnsan oldular halkıma
öğreten, gösteren, yapan..
Ve bozkırın bağrında yirmi bir çiçek,
yurduma tohum oldular…
***
Anadolu’nun neresinde bir köy okulunun bahçesinde dikilmiş ağaçlar görürseniz, bilin ki köklerinde enstitülü bir köy öğretmeninin emeği vardır.
Ve dün de, bugün de Anadolu’nun en uzak köylerinde bile yapayalnız okullarda çalışan köy öğretmenlerinin mayalarında enstitülü bir öğretmenin emeğinin izi vardır.
Benim ilkokul öğretmenlerim hep Köy Enstitüsü mezunlarıydı.
Onlar bize çalışmanın şerefli bir iş olduğunu, alın terinin kıymetini öğrettiler.