Bu hafta Köy Enstitülerinin kuruluş yıldönümü idi. Bundan dolayı bu haftaki sohbet konumuz enstitüler üzerine olacaktır. Köy Enstitüleri Türk eğitim tarihinde en zirve bir eğitim modelidir. Kapanmasından 70 yıl sonra dahi aranmaktadır.
Önce tarihsel sürece bakalım. Osmanlı İmparatorluğu, 19. yüzyılın başlarında laik eğitime geçme çalışmaları başlatmıştır. Osmanlı topraklarında ise pek çok farklı ulus ve göçebe yaşamaktadır. Osmanlı göçebeleri yerleşmeye teşvik etmektedir. Amacı asker ve vergi toplamaktır. Almanya ile de çeşitli eğitim irtibatları vardır. Halil Fikret Kanat 1917 yılında Almanya’da pedagoji alanında doktora yapar. Almanya’ya giden ilk öğrencidir. Okullarda temel eğitimin yanında meslek eğitiminin de verilmesini savunmaktadır. Cumhuriyetin ilanından sonra sıra ülkeyi kalkındırmaya gelir. Çeşitli devrimler yapılır ve ülkenin eğitim seviyesi ile üretim gücü arttırılmaya çalışılır. Cumhuriyetin ilanından sonra dağda bayırda bulunan göçebe obalar da yerleşmeye başlar. Yeni köyler kurulur. Bazı küçük köyler kendilerine başka köy ararlar ve köy dağılır. Ülkede nüfusun büyük çoğunluğu köylerde yaşamaktadır. Yapılan devrimler ise kentler dışına pek çıkamamaktadır. Köylerinde eğitilmesi ve üretim tekniklerini öğrenmesi gerekmektedir. Köylerin eğitilmesi için 1935 yılında ordudan faydalanılmaya çalışılır ve zeki gençler eğitilerek köylerine eğitmen olarak yollanır. 1935 yılında İsmail Hakkı Tonguç İlköğretim Genel Müdürü olur. 1936 yılında Halil Fikret Kanat, Talim ve Terbiye Kurulu üyesi olur. 1938 yılında ise Hasan Ali Yücel Milli Eğitim Bakanı olur. Enstitülerin kurulması için gereken kadro iş başındadır.
1936 yılında Eskişehir Mahmudiye’de ilk eğitmen kursu açılır ve eğitmenlik işi ordudan alınır. 1937 yılında Köy Eğitmenleri Yasası çıkar. Aynı yıl İzmir Kızılçullu’da(Şirinyer) ile Eskişehir Çifteler’de ilk köy öğretmen okulları açılır. 17 Nisan 1940 tarihinde Köy enstitüleri yasası çıkar ve okullar resmen kurulur. Ülkenin çeşitli yerlerine o bölge köyleri için öğretmen yetiştirecek okullar açılır. Öğrenciler o bölgenin köylerinden toplanır. O bölgenin tarım şartlarına göre eğitilir ve köylerine öğretmen olarak yollanır.
Okulların müfredat programında 2/4 kültür,1/4 tarım,1/4 sanat vardır. 1939 yılında 4 enstitü açılır. Bunlar Eskişehir Çifteler, Kastamonu Gölköy, Kırklareli Kepirtepe, İzmir Kızılçulludur.1940 yılında 10 okul açılır. 1941’de 2, 1942 ‘de 1, 1944’de 2 ve son olarak 1948 yılında Van Erciş enstitüsü açılır.
Ankara Hasanoğlan Köy Enstitüsü 1941 yılında açılanlar arasındadır. Bu okul 1943 yılında diğer enstitülere öğretmen yetiştirecek olan yüksek köy enstitüsüne dönüştürülür. Fakat ömrü uzun olmaz ve 2. Dünya Savaşı’nın sona ermesi ile oluşan yeni düzende 1947 yılında kapatılır.
Enstitülerin ilk resmi programı 1943 yılında yayınlanır.1950 seçimlerinden sonra enstitüler iyice gözden düşer. 1954 yılında resmen kapatılırlar ve okullar öğretmen okullarına dönüşür.
Enstitüler açık oldukları 15 yıl içinde 17 bin 251 mezun verir.1940-1946 arası 15 bin dönüm toprak işlenebilir hale getirilir. Enstitüler 2. Dünya Savaşı sırasında kendi ihtiyaçlarını karşılarlar.
Yöremizin eğitim enstitüsü 1940 yılında Savaştepe’de açılmıştır. Bölgemizin köy çocukları bu okula gitmişler ve bu okulu bitirerek köylerine öğretmen olarak dönmüşlerdir.
Güre ilkokulundan Savaştepe Köy Enstitüsüne Tahtakuşlar’dan Hasan Kudar ve kardeşi Alibey Kudar, Tahtaköy’den (Çamlıbel) Bahattin Fırtına, Yassıçalı’dan Mustafa Kerem gitmişlerdir.
Hasan Kudar ve kardeşi Alibey Kudar 1991 yılında Tahtakuşlar Etnoğrafya Galerisini kurmuşlar ve Türk kültürüne armağan etmişlerdir.
Alibey Kudar okula enstitü iken girmiş öğretmen okulu olarak 1954 yılında mezun olmuştur.
Enstitülerin kıymeti her gün daha da artmaktadır. Enstitüler kapatıldıktan sonra yerlerine imam hatip okulları açılmaya başlanmıştır. Günümüzde imam hatip okulları son derece yaygınlaşmıştır. Bu durum ise ülkemizi yeni bir skolastik döneme sokmaktadır. Ülkemizin yeniden köy enstitülerine ihtiyacı vardır. Tabi günümüzde enstitülerin olduğu gibi yeniden açılması mümkün değildir. Fakat enstitü mantığı ile yeni bir eğitim seferberliğine ihtiyacımız vardır. Umarım bu seferberlik yapılır. Saygılarımla.
13 Nisan 2024
Sinan Kahyaoğlu