Dünya çapında yaşanan Koronavirüs salgını bizlere kurumlarımızın felaketlere ne kadar hazırlıklı olduklarını gösterdi. Türkiye’de bu felakete yönelik yerelde kriz masaları oluşturulmuş olsa birçok şey daha hızlı ilerler ve şeffaflık ilkesi uygulanabilirdi. Ancak ne yazık ki bu yapılmadı. Biz gazeteciler devlet ve hastane yetkileri ile görüşemiyoruz, yerelle ilgili açıklama alamıyorum. Doğal olarak halk bir bilgi akışı olmadığı için durumu küçümsüyor, “evde kal” çağrıları karşılık bulmuyor. Bunların dışında sağlık emekçilerinin büyük bir tehlike altında olduğunu biliyoruz. Peki, bu insanların yeterli ekipmanı var mı? Son gelen haberler gerçekten de içler acısı. Bazı Ağız ve Diş Sağlığı Merkezlerinde bone, ayak koruyucu, tulumu bırakın uzaktan ateş ölçer bile yok. Burada çalışanlar acil bir durum olsa mücadele etmek zorundalar hem de hastanın risk taşıyıp taşımadığını bilmeden.
Hastanelerde de tek kullanımlık maske, tek kullanımlık üniforma, galoş, eldiven ve bone gibi malzemelerin sınırlı sayıda olduğuna dönük bilgiler var. Umarım bu konularda Sağlık Bakanının açıkladığı gibi tedbirler alınıyordur. Unutmadan Bandırma Kadın Dayanışma Grubu maske için kollarını sıvadı. En azından onlar evde de olsalar bir işin ucundan tuttular. Belediyede onların ihtiyaçlarını karşılamak için zabıta görevlendirdi. Bizlere düşen en önemli görev evde kalmak ama sağlıkçıların yaşadığı sorunlara da kayıtsız kalmayalım. En azından sorunların duyurulması ve çözümü için kamuoyu oluşturalım. Unutmayalım önce sağlık emekçilerini yaşatmamız gerekiyor ki onlar da bizi yaşatabilsin.
BELEDİYE ÇALIŞANLARINA DA BİR ALKIŞ
Bu zor günlerde insanların sağlığı ve huzuru için işine dört elle sarılan herkes alkışı hak ediyor. Sağlıkçıların yanında güvenlik güçleri, eczacılar, market çalışanlarını hepimiz biliyoruz. Ek olarak belediye çalışmalarının da büyük bir alkışı hak ettiğini söylemek gerekli. Onlar, evde çocuklarını, eşlerini bırakıp Bandırma’da işler aksamasın diye her gün sokaktalar. Çöpler toplanıyor, rutin işler yapılıyor ama asıl önemlisi bugüne kadar yapılan dezenfekte çalışmaları.
Geçtiğimiz günlerde Başkan Tolga Tosun’la görüşerek bir durum değerlendirmesi almış ve bunu haberleştirmiştim. Birçok belediyenin ekonomik durumu nedeniyle yapamadığı ya da belirli alanlarla sınırlandırdığı dezenfekte çalışmalarının Bandırma’da düzgün bir şekilde yapıldığını hepimiz gördük. Bu işin yapılması için önemli olan konu belediyenin ekonomik durumu ve kriz yönetimi. İşte Tolga Başkan burada birçoğumuzun bilmediği ve iş dünyasından edindiği tecrübeyi kullandı. Aslında basit ama akıllıca bir önlem aldı: “bir kenara zor günler için belirli bir miktar para ayırmak” Tolga Başkan bunu yaptı ve belediyenin bugüne kadar dezenfektan işlemleri, malzeme alımları buradan karşılandı. Tolga Başkanın temkinli bakış açısı sayesinde para konusunda sorun yaşanmadı ve üzerine bir de ekip çalışması, kurumlar arası koordinasyon eklenince ortaya bu zor günlerde bile sağlıklı çalışan bir belediye çıktı.
BELEDİYE NELER YAPTI?
Camiler, çocuk parkları, kamu kurumları, belediyeye bağlı yerler, sağlık ocakları, spor salonları, muhtarlıklar, pazar yerinden tutun da ana caddeler, sokaklar, meydanlar, çöp konteynerleri dezenfekte edildi. Dezenfekte işlemlerini yapamayan fabrikaların yanı sıra belediyeden kim destek istediyse Başkan Tolga Tosun, yardımlarına koşullarını söyledi. Kırsal mahallere de arazözler gönderildi. Bandırma’da bulunan eczane ve 112 ambulansları da dezenfekte edilecek. Ayrıca acil bir durum olursa gece nöbetçi bırakılıyor. Sadece dezenfekte işleri değil, sıcak yemek yardımı devam ediyor, zabıta günler öncesinden evden çıkmaması gereken insanların alışverişini yapmaya başladı. Belediye uzaktan ateş ölçüm cihazları alarak 6-7 tane kamu kurumuna gönderdi. Özellikle vurgulamak gerekli dezenfekte bir kez yapılıp bırakılmıyor. Dezenfekte yapılan alanlarda belli aralıklarla işlemlere devam ediliyor.
Zor günlerden geçiyoruz. Belediye yaptığı çalışmalarla adeta bizlere moral oldu, içimizi rahatlattı. Ayrıca market çalışanından eczacısına, güvenlik güçlerine, gece gündüz çalışan sağlık personeline, hatta haber ulaştırmak için dışarıda bulunan meslektaşlarıma büyük alkış gerekli. Şu an evden çıkmayarak virüsün yayılmasını engelleyen, kendi sağlığının yanında diğer insanları da düşünen duyarlı insanlar da bir alkışı hak ediyor. Biz bu virüs günlerinde toplumsal dayanışmanın yanında bir şey daha keşfettik. Sağlıkçısından çöpçüsüne, emniyetinden eczacısına, gazetecisinden yöneticisine, işçisine, bankacısına her meslek bizim için değerli ve onlara moral vermeyi ihmal etmeyelim…
NOT: Atladığım bir meslek grubu olabilir özür dilerim. Bu zor günlerde bizi ayakta tutacak tek şey birbirimizin değerini kavrayıp, birbirimize destek olmak.