Şimdilerde Körfez zeytinle şenleniyor.
Ölmez ağacımız zeytinin bereketiyle taneleniyor.
Sabahın erkeninden , gün batımına doğru, akşamın serinine kadar meciler zeytinde.
Pazar yerleri zeytinle buluştu.
Fiyatların artmasına sevinmeyenler çoğunlukta.
Çok emek var , evimize yemeklik zeytin ve zeytinyağı olana kadar günlerle uğraş veriliyor. Girdiler çok artmış. Mecilerin ücretleri konusunda Edremit Avcılar köyünden tanışımızı arayıp sordum.
– Bu yıl zeytin toplayanlara ne kadar ücret ödüyorsun , fiyatları karşılamakta zorlanıyor musunuz ?
– Zorlanıyoruz tabi ablam dedi. Kadınlara 200 tl , erkeklere ve sırıkçılara 300 tl ödüyorum. Sabah 07.30 gibi yola çıkılıyor. Saat 08.00 gibi işe başlıyoruz. Akşam üzeri saat 16.00 da paydos ediyoruz.
Kadınlar bu ücret eşitsizliğine katlanamıyoruz diyorlarmış. Bence de haklılar. Kadın erkek emeğinde bu ayrım niye ?
Üretken kadınların bu konudaki şikayetlerini biliyorum. Onlardan yanayım. Böylesine bir ayrıma isyan eden kadınlarımızın yanındayım.
Elek altı yağlık zeytinin kilosunu 15- 16 TL’den satıyoruz. Elek üstü sofralık zeytini pazarda 20 – 25 TL arasında satıyoruz. Bereketli olsun memleketimize diye sözünü bitirdi.
Emeğinizi döktüğünüz zeytinlerinizin bereketi artsın.
Avcılar Köyü.. Zeytinler toplanmayı bekliyor.
***
Zeytinlikler azalıyor, en kaygılandığım durum bu son günlerde.
Zeytinimizi, ağacımızı , yeşili ve ormanımızı , kesmelere , yok etmelere doyamadık
Çok değil , bundan beş – on yıl öncesi Edremit – Akçay arası yol boyu zeytin denizi gibiydi.
Zeytin denizi yok edildi şimdi. .
Şimdi sıra sıra dizilen alışveriş merkezleri , AVM’lerle dolup taşıyor yol boyu.
Körfez’de binaların arasında kalmış küskün duran tek tük zeytin ağaçları insanın içine hüzün veriyor.
Daha üç beş yıl önce, Akçay’ın içinde onlarca zeytinin birlikte yaşadığı zeytinlikleri görmek artık hayal oldu.
Betona gömülmek için ne çok paramız varmış meğer !..
Oysa ; zeytin dalı barışın simgesi oluyor , başına taç ediyor eski çağın insanları.
Bizlerden daha medeni ve çevreci oldukları kesin.
Ayrıca ; Antik Çağ’da zeytin ağacına zarar verip kesen , canı ile ödüyor bu zararı.
Yüz yıllarca bolluk ve bereket için bakımı yapılırken şimdilerde kesip geleceğimizin karanlığını hazırlıyoruz.
Ne için ?
– Rant.. Maden arıyoruz ya!.. Bina dikiyoruz ya!.
Madenleri ve duvarları kemirmeye az kaldı..
***
Edremit Kitap Fuarı düzenliyoruz. Ufak tefek aksaklığına rağmen , muhteşem bir etkinlik.
Günümüzün ünlü yazarları ve kitapları ile imza günlerinde buluşuyoruz.
Kitap fuarında , zeytin ağacının kutsallığına vurgu yapılıyor.
Ve ” Kutsal Zeytin ağacının gölgesinde ” diye adını verip özel bir anımsatma ile zeytinimizin sevdasını yaşatmaya çalışıyoruz.
Körfez insanının geçim kaynağı , milli servetimiz zeytinliklerimiz.
Binlerce yıldır yaşamımıza verdiği katkılar saymakla biter mi ?
Deterjanlar olmadan önce her temizliğimizin dermanı olmuş sabun.
Zeytin yağından yapılan sabunlar en kalitelisi olmuş.
Sabunla yıkanan her şey misler gibi kokmuş.
Temizliğin en kahramanı, evimizin hamarat kızı sabun.
Güre köyünde olan bu zeytin ağacı arkadaşımın bahçesinde..
Yaşı konusunda çelişkili ifadeler olsa da , en azından 300 yaşında diyenler oldu. Ömrü bereketli ve uzun olsun.
***
Zeytini dikmek şiirlere konu olmuş.
Koca şairler bile övgülerin en güzelini zeytin ağacına söylemişler.
Öğüt verir gibi seslenmiş Nazım Hikmet Ran…
” Öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamı,
Mesela yetmişinde bile zeytin dikeceksin” demiş.
Öğütleri tutmak lazım o zaman.
Zeytin ağacını dikip , biraz özen gösterip tutmasını sağladıktan sonra , boyuna posuna bakmadan o her bahar çiçek açar..
Zeytin taneleri ile donanır.
Sonbaharın sonuna doğru hasat ister.
Toprak seçmez , yeterki dikerken biraz özen göster.
Hasatta çok da özen istemez .
Dalını budağını kırsan bile o gücenip küsmez. Sana yüzünü çevirmez , yine bahara çiçek açar , zeytinlenir dalları.
Tüm bunları bilip , görmeyen , ömründe zeytinliğin içinde dolaşıp , hasata el vermeyen ahkam kesiyor cahilce..
Kendini bilmezler ulu orta konuşuyor.
Vee..
Zeytin ağacına karşı içten içe bir düşmanlık yapıldığını duyuyoruz!.
Zeytinyağlı yemeklerle içki içiliyor söylemi ile en kıymetli yağımıza hainlik etmekten çekinmeyenler var !.
Bu ne yaman acımasızlık! .
Kahvaltımızın baş efendisi zeytine karşı hainlik etmek de neyin nesi ?
Zeytin ile donattığımız soframızda yeşili ve siyahı ekmeğimize katık olup dururken bu da nereden çıktı ?.
Cehalet zeytine kadar uzanıyor .
***
Siyahından sele zeytini yap.
Yeşilinden çizik zeytin yap. Kırma zeytin yap.
Eee bunca bereketi neden görmezden geliriz ki ?
Bu yıl Körfez’de zeytinin var zamanıymış. Geçen yıl daha az zeytin olmuş. Ortaobalı yarenlikler söylediler.
Körfezimizin çalışkan zeytin üreticileri ; kolaylıklar diliyorum. İşiniz gücünüz rast gelsin.
Zeytin hasadınızın bereketi bol olsun.