Bu hafta sizlerle Köprülü Hamdi Bey üzerine sohbet edeceğiz. Köprülü Hamdi Bey Edremit’te kaymakamlık yapmış ulusal bir kahramanımızdır.
Köprülü Hamdi Bey 1888 yılında Vardar’a bağlı Köprülü kasabasında doğdu. Babası kolağası(yüzbaşı) İbrahim Beydir. Babasının erken vakitte vefat etmesi ile Köprülü Hamdi Bey yetim kaldı. Köprülüyü dayısı Cemalettin Bey yetiştirdi. İlköğretimini Köprülü’de orta eğitimini Üsküp idadisinde yaptı. Sonra İstanbul’da Mülkiye mektebine girdi. Orayı bitirdikten sonra Kosova’da maiyet memuru olarak çalışmaya başladı.1912 yılında Balkan Savaşı başlayınca savaşa yedeksubay olarak katıldı. Kumanova cephesi çökünce yanındaki adamlarıyla çarpışa çarpışa Edirne’ye Şükrü paşanın yanına geldi. Edirne 1913 yılında kurtarılınca önce Edirne polis müdürlüğü idari bölüm başkanlığına, sonra da Demirköy kaymakamlığına atandı. Kendisi ittihat ve Terakki Fırkasına mensuptur. Demirköy’de Bulgar komitecilerle savaştı.
1915 yılında 1. Dünya Savaşı sırasında Malkara’ya tayin oldu.1916 da Keşan’a, sonra aynı yıl içinde Balıkesir Sındırgı’ya tayin oldu. Tayin olduğu yerler halka dayalı mücadelenin yapılabileceği yerlerdir. Nitekim 1921-1922 arası Sındırgı ve Demirci merkez olmak üzere bu bölgede Demirci Kaymakamı İbrahim Ethem Bey faaliyet yürütmüş ve düşmana aman vermemiştir. Büyük taarruz sırasında Balıkesir ve ilçelerinin kurtuluşunu da İbrahim Ethem Bey’in akıncıları sağlamıştır.
Savaşın durumu iyice kötüleşince 1917 yılında Edremit’e tayin oldu. Edremit’te görev yaptığı sırada şehit çocuklarının bakımı için Edremit’te Çocuk Esirgeme Kurumu’nu , gençlerin yetiştirilmesi için Edremit İdman Yurdu’nu kurdu. Bugün Edremitspor’un kurucusu kabul edilir. Edremitspor’un Stadı onun adını taşır.
1918 yılında Mondros ateşkes antlaşmasının imzalanması ile Osmanlı Devleti yenildi. İttihat ve Terakki Fırkasının önderleri yurt dışına kaçtılar. Hükümeti Hürriyet ve İtilaf Fırkası kurdu. Bu fırkanın politikası İngiltere’yi memnun ederek savaştan en az zararla kurtulmaktı. Hürriyetçilerin ilk işi devletin tüm kademelerindeki İttihatçıları görevden almak oldu. Yerlerine işbirlikçi Hürriyetçileri getirdiler. Köprülü Hamdi Bey’de ittihatçı olduğundan dolayı 6.Nisan.1919 tarihinde görevden alındı ve yerine bir itilafçı kişi atandı. Hakkında tutuklama kararı çıktı. Bu karardan Balıkesir mutasarrıfı Tunalı Hilmi sayesinde kurtuldu ve Burhaniye’ye gitti.
İzmir’in Yunanlılara verileceği haberi üzerine Edremit’te Edremit ve Havalisi Müdafaı Hukuk Cemiyetini kurdu. Yunanlıların işgali iyice belirince İzmir’de müdafai hukuk cemiyetleri Reddi ilhak cemiyetine dönüştü. Köprülü Hamdi Bey’de Edremit Müdafa-i Hukuk Cemiyetini Reddi İlhak Cemiyetine dönüştürdü ve Edremit bayramyerinde büyük bir miting yaptı.
28.Mayıs.1919 günü Yunan ordusu Ayvalık’a asker çıkarmak için geldi. Ayvalık’taki 172.Alay komutanı Yarbay Ali Çetinkaya idi. Ali Çetinkaya Reddi İlhak cemiyeti ile görüşerek karşı koyma kararı aldı. Köprülü Hamdi Bey ile Ali Çetinkaya beraberce Yunan ordusuna ilk kurşunu sıktılar. Böylece Ayvalık cephesi açılmış oldu. Köprülü Hamdi Bey yöremiz zeybeklerinden bir alay oluşturdu. Bu alaya Kuvayı Milliye adı verildi. Böylece cephede iki alay oldu. Birisi resmi 172. Alay, diğeri Milis Alayı idi. Milis Alay Komutanı Köprülü Hamdi Bey idi. Köprülü Hamdi Bey 1919 haziran ayında toplanan Balıkesir kongresine Edremit delegesi olarak katıldı.
1919 Ağustos ayında Bergama baskını dolayısı ile Ali Çetinkaya ile arası açıldı ve görevinden istifa ederek çekildi. Yerine Pelitköylü Mehmet Cavit Bey geldi. Balıkesir kongresi Köprülü Hamdi Bey’i 4.Eylül.1919’da toplanan Sivas kongresine delege olarak yollamak istediler ama bazı nedenlerle olmadı.1919.Kasım ayında seçimler yenileneceğinden dolayı Ali Çetinkaya’da mebus seçilmek için görevinden ayrıldı ve İstanbul’a gitti.1919 Aralık ayında seçimler yapıldı ve Ali Çetinkaya mebus seçildi Meclise girdi. Meclis 10.Ocak.1020 tarihinde İstanbul’da toplandı.
Bu arada İtilaf devletleri kontrolleri altındaki Gelibolu Akbaş cephaneliğindeki silahları Rusya’daki iç savaşta çarpışan Beyaz ordu generallerinden Varangel’e vermeyi kararlaştırmıştı. Akbaş cephaneliği bizim Çanakkale cephesindeki silahlarımızdı ve onlar Mondros Antlaşması gereği İtilaf devletlerine teslim edilmişti. Cephaneliği Fransızlar koruyordu. Mustafa Kemal Balıkesir’de ki Kazım Dirik vasıtası ile bu cephaneliğin kaçırılması görevini Köprülü’ye verdi. Köprülü arkadaşları Kani Bey ve Dramalı Rıza Bey’le beraber yöremiz zeybeklerinden oluşturduğu bir grup ile Lapseki’ye gitti. Burada gerekli incelemeleri yaparak 27.Ocak.1920 gecesi cephaneliği basıp silahları Yenice’ye kaçırdı. Kırım limanlarından bir gemi silahlar almak için yola çıkmıştı. Baskının ertesi gün İngilizler silahların önünü kesmek için Bandırma’ya asker çıkardılar. İstanbul hükümeti Anzavur’u görevlendirdi. Anzavur Biga’ya gelerek Köprülü’yü aramaya başladı. Silahların yakalanacağı tehlikesi baş gösterince Dramalı Rıza Bey camide depolu silahları patlattı. Anzavur din duygularını kullanarak araştırma yapıyordu. Kuvvacıları ise dinsizlikle suçluyordu. Köprülü Hamdi Bey ise daha yörede işi bitmediğinden dolayı yöreden ayrılmamıştı. Akbaş baskınının olduğu gün 27.Ocak’ta İstanbul’da Ali Çetinkaya’nın da mensubu olduğu Meclisi Mebusan Misakı Milli’yi kabul etti. 18.Şubat 1920 günü Anzavur kuvvetleri Köprülü Hamdi Bey ve yanındaki arkadaşı Kani Beyi’i Biga’nın İnova köyünde yakaladı ve şehit etti.
Anzavur şehitlerin naaşlarını üç gün Biga meydanında teşhir etti. Üç gün sonra Yusuf İzzet Paşa tarafından naaşlar alınarak defnedildi. Cumhuriyet kurulduktan sonra Köprülü Hamdi Bey ve Kani Bey’in naaşları defnedildikleri yerden alınarak Biga’da Çanakkale şehitleri için oluşturulan şehitliğe nakledildiler. Bugün orada yatmaktadırlar. Anzavur’u ise Köprülü Hamdi Bey’in adamlarından Çingen Ali Efe vurarak öldürmüş ve Köprülü’nün intikamını almıştır.
Atatürk Nutuk’ta kendisinden övgüyle söz eder. Onların Akbaş baskını ile silahlar Beyaz Ordu’ya gitmedi ve Beyaz Ordu Kızıl Ordu’ya karşı kaybetti. Çarlık geri gelmedi. Bolşevikler kazandı. Kurtuluş savaşımızda ise Bolşevikler bize yardım ederek borçlarını ödediler.
Köprülü hakkında pek çok kitap yazıldı. Edremit hakkında kıymetli kitaplar yazan rahmetli Gıyas Yetkin 1965 yılında Köprülü Hamdi Bey hakkında bir kitap yazmıştır. Yöremiz yazarlarından rahmetli Ali Erdin’de Köprülü hakkında kitap yazmıştı. Son olarak Balyalı yazar Fazıl Sayın’da Kuvvacı adıyla Köprülüyü yazdı. Kafekültür yayınları ise bu yıl Gıyas Yetkin’in kitabının baskısını yeniledi ve okurla buluşturdu. Köprülü Hamdi Bey ve Kani Bey’in Ruhu şahendeleri şad olsun. Minnettarız. Saygılarımla.
24.Şubat.2024
Sinan Kahyaoğlu