“Konuşmak ihtiyaç olabilir, ama susmak bir sanattır.” GOETHE
Bizler, çok konuşan çok bilir diye öğrendik. Sözün özüne baktığımızda da; çok konuşanı, çok bilir diye biliriz. “ Çok söz yalansız, çok para haramsız olmaz.” diye söyler erenler.
Konu sözden açılmışken, uzun söze dalmadan, yalanı- hilafı bir yana bırakıp, yaşadığımız günlerin gerçeklerine göz atalım
Konumuz “ADALET VE EKMEK”,
Kanada’nın bir şehrinde, ihtiyar bir adam ekmek çalmaktan tutuklanarak mahkemeye sevk edilir.
Yaşlı suçunu kabul eder ve yaptığı hatayı şöyle açıklar:
“Çok acıkmıştım, neredeyse açlıktan ölecektim çalmak zorunda kaldım…”
Hakim hemen kararı açıklar;
“Sen hırsızlık yaptığını biliyorsun. Seni 10 dolar tazminat ödemeye hükmediyorum. Bu parayı ödeyemeyeceğini bildiğim için de bu parayı senin yerine ben ödeyeceğim.”
Duruşma salonunda herkes susar kalar. Hakim 10 dolar çıkarır ve ihtiyar adamın tazminatı olarak harcı hazineye gönderir….
Ekmek çalan yaşlı, hakim karşısındadır.
Konuya bakan hakim, duruşmanın son kararı aşamasında, ayağa kalkar;
Salondakilere hitaben
“Hepiniz suçlusunuz ve her biriniz 10 dolar ceza ödeyeceksiniz. Zira sizler özel bir şehirde yaşıyorsunuz ki ihtiyar bir adam açlıktan hırsızlık yapmak zorunda kalıyor.”
Duruşma salonunda bir anda, 480 dolar toplanır. Toplanan parayı hakim ihtiyar adama verir.
Ve sözlerine devam ederek; ”Eğer medeni insanların yaşadığı bir şehirde, böylesine fakir görürseniz, bilin ki o şehir yaşayanları da, çoğu yöneticiler de duyarsız ve hatalıdır…”
Afaki bir anlatım, gerçekle ilgili olmadığını düşünmeniz olağandır.
Ama ülkemizde bir lokma tatlı çaldı diyen çocuk mahkumu, basından okuduk… “Olmaz” dediğimiz olayların oluşunu, izlenen günleri yaşıyoruz..
Yaşadıklarınızı anlamak için;
İDRAKİ NETLİĞE GEREK VAR
***
“Ey yolcu!
Geçmediğin bu yolları, beton görme iyi tanı.”
”Düşün altında binlerce kefensiz yatanı…” iyi tanı. “Kelle” sanma idrak et.
Onlar vatan yaptı bu toprağı.
Rahmetli Kıvırcık Ali sesleniyor ebedi mekanından;
“Yaylalara veda ettik, yüce dağlara,
Yatağı yorganı alıp düştük yollara
GÜLÜ ÇEMENİ DEĞİŞTİK, KÖR BETONA
Köyü düşündükçe anam içim yanıyor.
Yanıyor da güzel anam yürek kanıyor…”
***
ORDA BİR KÖY VAR UZAKTA
“Orda bir köy var uzakta. O köy bizim köyümüzdür.
Gezmesek de tozmasak da. O köy bizim köyümüzdür.
Orda bir ev var uzakta. O ev bizim evimizdir.
Yatmasak da kalkmasak da. O ev bizim evimizdir.
Orda bir dağ var uzakta. O dağ bizim dağımızdır.
İnmesek de çıkmasak da. O dağ bizim dağımızdır.
Orda bir ses var uzakta. O ses bizim sesimizdir.
Duymasak da tınmasak da. O ses bizim sesimizdir.
Orda bir yol var uzakta. O yol bizim yolumuzdur.
Dönmesek de varmasak da. O yol bizim yolumuzdur.
Orda bir köy var uzakta. O köy bizim köyümüzdür.
Gezmesek de tozmasak da. O köy bizim köyümüzdür.
O ses bizim sesimizdir…”
Kaynak: Musixmatch
Besteci: Ahmet Kudsi Tecer
***
Dünyanın 5. gücü, Çin atasözü
“Bir saatlik mutlu olacaksanız,
güzel bir şekerleme yapın…
Bir günlük mutlu olacaksanız,
balık avlamaya gidin…
Bir aylığına mutlu olacaksanız, evlenin…
Bir yıllığına mutlu olacaksanız,
bir servete konun.
Bir ömür mutlu olacaksanız;
İŞİNİZİ SEVİNİZ….”