Öyle hallerimiz var ki “Aziz Nesin haklı mıydı” diye sormadan edemiyor insan!
Komiklik mi?..
Aymazlık mı?..
Şaşkınlık mı?..
Eğlence mi?..
112 Acil Çağrı Merkezi’ni arayanlarla ilgili bazen haberler yansıyor gazetelere…
Biliyorsunuz bir süre önce tüm acil numaralar 112 bünyesinde birleşti.
Polis, ambulans, yangın, vs…
Ama “acil” kelimesinin anlamını bilmeyen nice insan bu hatları lüzumsuz meşgul ediyor.
Peki gerçekten ihtiyacı olan bir kişi için binde bir olasılık da olsa meydana gelen 20-30 saniyelik bir gecikmenin nelere mal olabileceğinin ayırdında mı bir kısım o şaşkın güruh!
7 gün 24 saat hizmette olan bir hatta sorulan sorulardan bazılarına bakar mısınız:
***
Okeye döneyim mi?..
Ayakkabım vurdu, ambulans beni eve bıraksın.
Uçağı kaçıracağım, ambulans beni yetiştirebilir mi?
Kavanoz kapağını açamadık, itfaiye gönderir misiniz?
Çocuğum konuşmayı yeni öğreniyor, onunla telefonda konuşur musunuz?
Kontörüm bitti, sevgilimin numarasını versem, onu arayıp beni aramasını söyler misiniz?
Kulağıma su kaçtı ambulans lazım.
Balkon demiri kırık, çocuğum düşerse siz sorumlusunuz.
Şafak 112!
***
Ne dersiniz şimdi?
Hangi aklı başında bir insan ayakkabısı vurduğu için ambulans ister?
Kavanoz kapağı için itfaiye çağırır?..
Bunun akılla izah edilebilecek bir yönü var mı?..
Eğleniyor muyuz böyle yapınca?..
Egomuzu mu tatmin ediyoruz?..
Şaka mı yapıyoruz kendimizce?..
Aranan hattın 112 olduğu ve acil durumlarda her vatandaşa yardım için hizmet verdiği bilinmiyor olabilir mi?
Acil durum ne?
En başta hayati tehlike.
Gelen aramalar içinde böyle lüzumsuz arama oranları inanılır gibi değil.
Aklımız nerde gerçekten anlamak mümkün değil.
Akli meleke ayarlarımız mı bozuldu?
Bunun gibi…
***
Aynı kulvarda yer almasa da bir başka örnek verelim…
Trafiktesiniz, önünüzde son model bir Mercedes veya Audi gidiyor misal.
Penceresinden izmarit fırlatıyor.
Cola kutusu atıyor… Poşet atıyor.
Orman içinde, araç trafiğinin ortasında, başkalarının gözü önünde…
Mercedes örneğini özellikle verdik, yoksa Renault’dan da Doğan’dan atan aynı kulvarda zaten de hani bir algı var ya toplumda; lüks arabaya biniyorsan paran bol, işin iyi, keyfin kekadır ya!
Ama orada da aynı, paran da olsa, iyi bir kariyer de yapsan…
Bir tarafta sigortalar atıyor demek!
Aymazlık değil de ne?
Şaşkınlığın sayısız halini yaşıyoruz.
Dalga geçmek kendinle ilgiliyse bize ne.
Ama yaptığın hareket başkalarına zararsa, dur da biraz düşün ya!
Neyin kafasındasın?