3. Edremit Kitap Fuarı 17-25 Ağustos tarihleri arasında gerçekleştirildi. Sanki yıllardır devam ediyormuş gibiydi. Edremit Belediyesi’ni hangi parti, hangi aday kazanırsa kazansın kitap fuarının geleneksellemiş bir etkinlik olarak her zaman yapılmasını diliyorum. Edremit Körfezi kültürel kimliği ile anılsın. Hiçbir zaman kitabın, önüne siyasi kimlikler, makam koltukları, kişisel çıkarlar geçmesin. Her zaman ilk ve son sözümüz kitap olsun. Kitap dostluğunu yaşayalım. Kitap ile temeli kültür olan Atatürk Cumhuriyeti’ne yaraşan çağdaşlık, bilim ve akıl dolu günleri var edelim. Kitap fuarına katılım koşulları maddiyata dayalı olmasın. Pek çok yayınevi yazarları ile kitap fuarına katılabilsin, okurları ile bulaşabilsin. Kitap fuarına Edremit Körfezi’nin her köşesinde yaşayan Edremit halkı gelebilsin. Sadece Altınkum’da yaşayanlar ve ulaşım olanaklarına sahip olanlar katılmasın. Sevdiği bir yazar ile kitap fuarında buluşan bir okur gibi, hiç okuma yazma bilmeyen bir vatandaşımızda kitap fuarında bulunabilsin.
Kitap okuma sevgisini aşılayacak çeşitli etkinlikler yapılabilir. Edremit’te eğitim ve öğretim hayatına devam eden okullarımızdaki öğrencilerimizin aydınlık yüzünü gösteren performanslarını izleyebildiğimiz çeşitli gösteriler düzenlenebilir. Ne yapılırsa yapılsın bence kitap fuarının yapılış amacı, kitap ile yörede yaşayan herkesi buluşturmak olmalı. Kitap ile aklını, ruhunu zenginleştiren Edremitlilerin dünyayı güzelleştirmek adına neler yapabileceklerini bizlere anlatması çok önemli. Ünlü bir yazarın, bir siyasinin varlığı ile yaşatılan atmosferden daha öte halkın kitabın sarılıp sarmaladığı, bizzat katılım sağladığı kültürel dünyanın inşaası ve her yıl gerçekleşecek olan kitap fuarı ile üzerine bir kat daha çıkılması çok daha önemlidir.
Kitap fuarına yönelik naçizane düşüncelerini siz sevgili oyucuları ile paylaşan ben Kazdağ Çiğdemi, 3. Edremit Kitap Fuarı’na Edremit’in Altınkum Mahallesi’nde yaşayan bir vatandaş olarak katıldı. Siyasi parti kimliğini geride bıraktı. Kitap fuarında bulunuş amacı, kütüphanesini daha zenginleştirmekti. Sevdiği yazarları görebilmekti. Kitabın dostluğunu yaşayabilmekti. Kitap dostları ile yeniden biraya gelmekti. Elbette kitap fuarına herkes gelsin ama hiçbir şey kitabın önüne geçmesin. Hiç bir şey Antik Yunan Çağı’ndan günümüze dek felsefe ile, edebiyat ile, bilim ile yoğrulan bu bölgenin kültürel dokusunu zedelemesin. Bizler kitap fuarı alanında kitaptan, edebiyattan, sanatsal olaylardan bahsedelim. Kim seçimlere girecekmiş kim nereye aday olacakmış bunların hepsini bir kenara bırakalım. Kitabın kazandırdığı her şey o kadar değerli ki; gelip geçici olan diğer her şey, yanında önemsiz kalır. Düşünsenize bir kitap okuyunca ufkunuz genişliyor, görmediğiniz diyarlara uzanabiliyorsunuz, farklı karakterlerdeki insanları tanıyabiliyorsunuz, değerlendirme beceriniz gelişiyor, çok daha güzel yazıp çok daha iyi okuyabiliyorsunuz. Kitap okumanın faydası; bölgenin dünya mirası olan Kazdağları gibi sonsuz, bin tanrılı oluşu gibi bin bir çeşit… Saymakla bitmez.
Geçtiğimiz yıl da bu yıl da kitap fuarını bütün güzellikleriyle yaşadım. Altınkum Mahallesi’ndeki evimizden sanki bakkaldan ekmek almaya çıkıyormuşum gibi evden çıkıp kitap fuarına gittim. Kitap okumak, bir kitap satın almak benim hayatımda su içmek gibi nefes almak gibi . Yaşamımın her alanında mutlaka bir sayfa bile olsa her gün kitap okumaya çabalıyorum. Kitap okumak için zaman yaratmam. Zaten kitap okumak olağan bir şey benim için. Ülke olarak kitap okuma oranları sanki yıldan yıla düşüyormuş izlenimi yaratılıyor. Bu olumsuzluğu ancak kitapsız bir dünya düşünemediğimiz zaman ortadan kaldırabiliriz. O nedenle kitap fuarını özel kılan çok neden olsa da yaşamımda olağan bir yere getirmeye çalıştım. Evden çıkıp gittiğimiz yerler kitap fuarı gibi aydınlığa açılan kültür durakları olsun. Bu dileğimi gerçekleştirecek anlayışlar, belediyelerimizi yöneltsin.
Kitap fuarında pek çok ünlü ismi gördüm. İlyas Salman,Ümit Zileli, Mustafa Balbay, Barış Doster, İsmail Saymaz, CHP’li milletvekilleri ve belediye başkanları bunların en başında geliyor . Ne yazık ki fuarın en başından sonuna kadar bulunamadım. Malum çalışma hayatı da bir yandan devam ediyor. O nedenle sadece kitap fuarına hafta sonu tatillerinde katılabildim. Ünlü isimler ile görüşmelerimi sizlere uzun uzun anlatmayacağım. Sadece Ümit Zileli ve Mustafa Balbay ile görüşmemizden bahsedeceğim. Edremit Körfezi’nde daha temiz bir deniz söylemiyle imza kampanyasını kitap fuarı süresince yürüten Edremit Çevre Platformu’ndan bahsedeceğim.
Edremit Çevre Platformu’nun masası hemen kitap fuarı sahnesinin önündeydi. Kitap Fuarı’nın konuğu olan isimler, sahneye çıkmadan önce buradan geçiyordu. Edremit Çevre Platformu’nun, gerçekleştirdiği imza kampanyasına destek amacı ile fuar alanına gittiğim her gün platform üyelerinin yanındaydım. Zileli ve Balbay’ın da konuşmasının olduğu gün de fuar alanındaydım. Kendilerini bekleyen okuyucuları ile buluşmadan kısa bir süre önce Edremit Çevre Platformu’nun masasını ziyaret eden Ümit Zileli ve Mustafa Balbay’da daha temiz bir Edremit Körfezi , daha temiz bir deniz için kampanyayı imzaladı. Kendileri ile bir hatıra fotoğrafı çektirdik. Ümit Zileli oldukça neşeliydi.Bizler ile bütün samimiyetiyle sohbet etti. Her iki isimde doğa ve çevre konularına dair duyarlılıklarını gösterdi.
Kazdağları’nın verdiği yaşam mücadelesi, kitap fuarına damgasını vurdu. Özellikle Kirazlı Balabanlı Mevkii’nde , altın madenine karşı direnişin devam ediyor oluşu kitap fuarının gündemini etkiledi. Konuşmacıların , okuyuculara anlatmak istediklerinin başında Kazdağları’nın önemi ve sahip çıkmazsak gelecekte bizleri ne gibi tehlikeler bekliyor olacak gibi konular yer alıyordu. Vatan toprağının kutsal olduğunu bilen kitap dostları, bu konuşmalara destek verdi. Kazdağları hepimizin diyen biz okuyucular, doğa ve çevre için emek veren herkesin yanındayız. Elbette hayvan dostlarımız içinde çabalayan dostlarımızın da yanınızdayız. Edremit Çevre Platformu’nun imza standının hemen yanında Edremit Kent Konseyi bünyesinde oluşturulan Hayvan Hakları Çalışma Grubu vardı. Onlar kitap dostu olarak , okurlara severek okuyacakları çeşitli kitapları satıp , satışlardan elde ettikleri gelir ile sokak hayvanlarının tüm ihtiyaçlarını karşılamak için kitap fuarına katıldılar. Takdire şayan bu güzel düşünceleri için kendilerini kutluyorum. Kent Konseyi’nin diğer çalışma grupları da böylesine kolay ama etkileyici çalışmalar yürütebilir. Edremit Belediyesi hem Hayvan Hakları Çalışma Grubu hem de Edremit Çevre Platformu ile uyum içerisinde çalışmalıdır. Kent Konseyleri gerçekten amacı için var olmalıdır. Sadece böyle bir oluşum var demek için kurulan, belli isimlerin egemen olduğu yapılar haline gelirse Kazdağları’na da, Edremit Körfezi’ne de hiçbir yararı olmaz. Biz Kazdağları’nın kısaca Antandros Derneği dediğimiz değerli kuruluşumuz da Kirazlı’daki altın madeni protestosuna destek amacıyla ve Antandros kazı yerinin ören yeri olması için imza kampanyasını gerçekleştirdi. Bu güzel işleri gerçekleştiren herkes var olsun.
Kitapların hayatımızda hep var olması gerektiğinden bahsetmiştim. Kitaplar ile tanışmamı, onların dostluğunu kazanışımı düşündüm. İlk önce boyama kitaplarım olmuştu. Ablam ile beraber Balıkesir’deki Eser Pasajı’ndan dünya klasiklerini de alıyorduk. O kitapları bizden sonra 8 yaş küçüğüm olan kardeşim de , şuan 13 yaşında olan yeğenim Arda Kaya da okudu. Mehmetçik ilköğretim Okulu’mda Türkçe derslerinde okuduğumuz kitapların özetini defterimize yazıyorduk. Yıl içinde en çok kitap okuyan öğrencilerden biriydim. Doğduğum günden itibaren evimizde hep kitap olmuştu. Babamın lise yıllarından itibaren alıp bizlere miras kalan kitapların çoğu siyasi içerikteydi. Annemin lise yıllarında edindiği doğru kompozisyon nasıl yazılır konulu kitabı da çocukluğuma dair hatırladığım kitaplar arasındadır.
İnsanların kitaplar ile anıları olması ne güzel. Ben de kitaplar ile yoğrulmaya devam eden yaşamıma dair güzel anılar biriktirmek için 3. Edremit Kitap Fuarı’ndaydım. Onların dostluğunu edinmiş herkes kitap dostudur. Kitap dostları nerede olursa olsunlar birbirlerini bulurlar. Bir insanın, hem kitap dostu hem de yazar dostları varsa kitap fuarının keyfini tamamen çıkarır. balikesir24saat haber sitemizin değerli yazarları Behiç İstanbulluoğlu ve Fatma Zehra Köseley, kitap fuarında okurları ile buluştu. Onlara kitaplarını imzaladılar. Her ikisinin masasında kitap dostluğunun en güzel halini yaşadım. Behiç abinin ‘’Mat’’ adlı kitabını imza ve söyleyişi gününü anlattığım yazım ile siz sevgili okuyucularım ile buluşmaya başladım. O nedenle Mat, benim için çok önemli ve özel bir kitaptır. Bu yerini hep koruyacak. Behiç abinin, partili kimliği de yazarlık kimliği de birbirine zarar vermiyor. Bu dengeyi çok güzel oluşturmuş. Makamlar, koltuklar, görevler bayrak yarışı misali gelip geçidir. Bir kitap, bir edebi eser ise ölümsüzdür. Behiç abinin, yazar oluşu partili isimlerden kendisinin nasıl bir farklılığa sahip olduğunu anlatıyor. Sevgili eşi Nur abla, bu yılda diğer kitap fularında olduğu gibi kendisini hiç yalnız bırakmadı. Masalarını beraber hazırladılar. Okurları beraber ağırladılar. Her gecenin sonunda kitapları beraber topladılar. Onlar ile kitap fuarında kitap dostluğunu yaşamak bana çok şey öğretiyor. Kültür ile sevgi ve saygı ile süregelen yaşam mücadelelerini içtenlikle alkışlıyorum. Kendilerine buradan sevgilerimi iletiyorum. Her Edremit Kitap Fuarı’nda beraber olmayı diliyorum.
Diğer yazarımız Fatma Zehra Köseley’i, sanırım tanımayanınız yoktur. Kendisi Balıkesirli Köy Enstitülü öğretmenler denildiğinde akla ilk gelen isimlerden biri olan Hayati Köseley’in kızı. Sevgili Fatma abla ile Silivri direnişi zamanlarında tanışmıştık. Kendisi bizim Altınkum pazarında köylülere haksız yere zindanlara atılan Mustafa Kemal’in askerlerini anlatıyordu. O günkü inadı bugün de devam ediyor. Bugün de yine vatanına, bayrağına, Ata’sına sahip çıkan çınar gibi sapasağlam bir Cumhuriyet kadını o. Şaman kültürünü yaşatan kıyafetleri, bana umut aşılayan sıcacık sohbeti, güneşi kıskandıracak ışığa sahip bakışları öylesine güçlü ve heybetliydi. Kendisine imrenmemek mümkün değil. Geleceğim onun gibi hayat,mücadele, umut dolu olsun. Sohbetimiz de bana söyledikleri çok güzeldi. Sizler ile buluştuğum yazılarımı kendisinin beğeni ile okuması beni çok mutlu etti. Yazmaya devam etmemi istedi. Yazdıkça güzel bir geleceğe ulaşacağımı söyledi. Kendisine bu güzel düşünceleri için ne kadar teşekkür etsem az.
balıkesir24saat haber sitemizin değerli yazarları dışında bahsetmek istediğim, 3. Edremit Kitap Fuarı’nda kitaplarını imzalayan bir diğer isimde Avvalık Küçükköy ve Bandırma merkezde sanat yaşamını sürdüren Arelos art &music Müzik Evi’nin sahibi, yazar, müzisyen emekli astsubay Abdullah İnaler…Kendisini babam sayesinde geçtiğimiz yıl tanımıştım. Ne mutlu ki onlara beraber çalışmışlar. Saygıdeğer Abdullah İnaler’in , ”Sırtımdaki Postal” adlı kitabı astsubayların onurlu mücadelesini anlatıyor. Kendisi sağolsun bana ”Yaşamdan Kesitler” adlı kitabını imzaladı. Değerli yazar ve müzisyenimiz Ayvalık Küçükköy’de sanatsaverleri bekliyor.Mutlaka uğrayınız.
Adıma kitap imzalayan bir diğer isim de Arzu K. Ayçiçek. Pek çok önemli ödülleri kazanan değerli şairimizin daha çok tanınması gerekiyor. Kitaplarını incelediğimde bir insan nasıl bu kadar edebiyata,şiire,çok önemli yazarlara dair duyarlı olabilir diye düşündüm. Benim için imzaladığı kitabı, hepimizin yakından tanıdığı ünlü yazarlar ile gerçekleştirdiği röportajlarından oluşuyor. Bir genç olarak yazıyor olmamdan dolayı çok mutlu olduğunu söyledi. Kendisi ile umarım bir kez daha görüşebiliriz. Ve kitap dostluğumuzu pekiştirebiliriz.
Kitabını önceden aldığım, kitap fuarında imzalatamadığım yazar ise CHP Balıkesir’in duayen isimlerinin başında gelen 18. ve 20. Dönem Milletvekili, CHP Balıkesir İl Başkanlığı ve Balıkesir Barosu Başkanlığı’da yapmış olan saygıdeğer Önder Kırlı’ydı. Kendisi, 3. Edremit Kitap Fuarı’na, en son yazdığı kitabı ‘’ “Osmanlıdan Günümüze Balıkesir Milletvekilleri-Meclis-i Mebusan “ ile katıldı. Altı Ok sevdalısı, kitap dostları kendisinin etrafını çevreledi. Sayın Kırlı’nın masası, eski partili pek çok ismi buluşturdu. Siyasi gelişmeler değerlendirilse de aslolan kitaptı. Yaşım gereği, kendisinin aktif olduğu dönem de partimde değildim. Bunun hiçbir önemi yok. Ortak noktamız önce kitaptı, Atatürk CHP’siydi, kültür merkezi olması istediğimiz Balıkesir’di.. Kitap dostu ve partili bir genç olarak beni anlayıp, dinlemesi, düşüncelerime önem vermesi benim için çok önemlidir. Anlayışı ve hoşgörüsü için sayın milletvekilim Önder Kırlı’ya teşekkürlerimi iletiyorum. Kendisinin kitabına dair yazmış olduğum yazıyı anımsarsınız. Sitemiz de sizler ile buluşan yazımda CHP Balıkesir ve ilçe başkanlıklarımıza sayın Kırlı’nın kitabının bizler ile buluşacağı imza günü etkinlerinin düzenlenmesi için çağrı da bulunmuştum. Bu çağrımı bir kez daha yineliyorum.
3. Edremit Kitap Fuarı’nın bana yaşattıkları bunlardı. Anlatmak isteyip de anlatamadığım bir konu kalmadı. Sadece yazımın başında kitap fuarına yönelik dileklerime bir yenisi ekleyeceğim. Bu dileğim aslında bir çağrı. Edremit Belediyesi’ne buradan çağrıda bulunuyorum. Zeytinli Belediyesi döneminde edebiyatımızın en önemli isimlerinden biri olan Fakir Baykurt’un adı verilen parkın , değerli yazarın adına yaraşır bir kimliğe yeniden bürünmesini istiyorum. Fakir Baykurt’tan adını alan bir parkın, tüm insanlığı kucaklayan nitelikte olması gerekir. Akçay’ın doğal güzelliğini yaşadığımız, Zeytinli Çayı’na açılan dereye Fakir Baykurt Parkı umarım önümüzdeki yaz hak ettiği değeri bulur. Kitap Fuarı , sadece o alan ile sınırlı değildir. Bu park gibi değerli yazarlarımızın adını alan ya da bir kitabı, bir edebi eseri simgeleyen başka yapıtların her zaman korunması da , onlara sahip çıkılması da kitap fuarını gerçekleştirmenin getirdiği sorumluluklarından biridir. Parkın çevre düzenlenmesi için ne yapılması gerekiyorsa bu konuda gönüllü olarak çalışmaya hazır olduğumu da Edremit Belediyemize bildiriyorum.
Ben bir kitap dostuyum, Altınkum derelelerinde…