Çok eleştirdiğimiz YÖK bile, tabiri caizse zılgıt atmaktan yoruldu.
Üniversiteler bildiğini okuyor.
Dünyanın en iyi üniversiteleri listelerinde esamemiz okunmuyor artık.
İlk 400’lerde yokuz.
Pek çok değerlendirmede sınıfta kalıyor üniversiteler.
Konuşmasınlar, tartışmasınlar isteniyordu ya üniversiteler… Zaten her konuda suspuslar.
Ama bari bir ses verseler de “her tarafa üniversite açmayın, açılan her üniversite kaliteyi düşürüyor” desinler.
Gık yok.
Abuk sabuk şahıslar, bir de prof unvanı alıp akla zarar açıklamalar yapıyorlar.
Cılız birkaç tepki.
Gık yok.
Boğaziçi Üniversitesi’ne, ne alakaysa, hukuk bile açıldı, dünyada sayılı yeri olan güzide bir yüksek öğretim kurumunun yine tabiri caizse canına okundu.
Gık yok.
Ama maşallah her gün çeşit çeşit üniversitenin açtığı çeşit çeşit akademik ilan çıkıyor karşımıza.
Tepki çok.
Gık yok.
Bu keyfilik nereye kadar?..
Üniversiteler, özerkliği sanırız sadece akademik ilana çıkarken hatırlıyorlar.
Kulakları tıka, gözleri kapat, bildiğini oku.
Birkaç örnek:
Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Arkeoloji ABD (Ana Bilim Dalı) için araştırma görevlisi alıyor ve tek kişi girip kadroyu kazanıyor. Aranan şartlardan biri:
“Klasik Arkeoloji alanında doktora yapıyor olmak ve tezli yüksek lisansını Eskiçağ Tarihi’nden yapmış olmak. Belgelendirmek kaydıyla kazılarda en az 2 yıl arkeolog olarak çalışmış olmak. “
Kastamonu Üniversitesi İnşaat Bölümü için öğretim üyesi alıyor. Aranan şartlardan biri:
“Deprem ve Yapı Mühendisliği alanında doktora yapıyor olmak. Tarihi yığma yapıların deprem güvenliğinin belirlenmesi üzerine çalışmış olmak.”
5 kişi başvurmuş, 4 kişi gereken şartları taşımadığı için tek kişilik sınav.
Balıkesir Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü doktor öğretim üyesi için aranan şartlardan biri:
“Tarımda kooperatifleşme, Balıkesir’de zirai ve ticari hayat üzerine çalışmalar yapmış olmak”
Şimdi sormaz mı her aklı başında insan, neden yüksek lisansını eskiçağ tarihinde yapma şartı olur, neden tarihi yığma yapıların deprem güvenliğinde çalışma şartı aranır, neden tarımda kooperatifleşme alanında çalışmaları olması istenir?..
Neden?..
İhtiyaç?..
Gereklilik?..
Bunun yerine daha genel ve objektif kriterler getirseniz…
Başvuran çok olsa…
Layığıyla bir sınav ve eleme yapsanız…
Olmaz mı?
Olmaz, olmuyor işte.
YÖK uyarıp duruyor.
Uyarıyor da n’oluyor, üniversiteler bildiğiniz gibi…
Üniversiteler kişiye göre ilana çıkarsa ülkede ne düzelir sizce?..
Üniversiteler bilim yuvası olmaktan çıkarsa ne üretebilirsiniz ülkede?..
Hangi ilerlemeyi sağlayabilirsiniz?..
Üniversiteler ülkenin kalbidir.
Kan pompalar bir anlamda her alana.
Damarları tıkarsanız…
Kişiye özel saçma ilanlarla adam kayırırsanız…
Bu ilanlardaki ilginç(!) şartları hangi kriterlere göre belirliyorsunuz, böyle şartları hangi gereklilikle ekliyorsunuz, bir de açıklasanız…
Ama kim kime dum duma di mi?..
Özerk üniversite!
Etik değerler hak getirse de her yanımız üniversite ya, bu kafi, ellemeyin üniversiteme!