İdam cezası verildiğinde hakimler kalem kırarlardı.
Sembolik bir hareket, “bir daha idam cezası vermeyeyim” temennisi.
Hadi kır bakalım kalemi neler oluyor bakalım.
***
Türkiye’deki siyaset için en kolay şey milliyetçiliği ön plana alarak dini duyguları gündemde tutmak.
Ütopya ile fiiliyat karışıyor.
Hayaller ve senaryolar ile gerçekler yarışıyor.
Hayaller, senaryolar, kurgular daha kazançlı çıkıyor.
Gördük işte son genel seçimlerde de böyle oldu.
Milliyetçi ve dini söylemler revaç yaptı.
Özellikle kullanıldı.
Başarıya da ulaştı.
Peki doğru mu?..
Değil.
Bunu sadece siyaset bilimcileri değil, siyasetin içinde olan herkes biliyor.
Ama seçim kazanmak asıl olunca, bu yola giden her yol da mübah oluyor.
Türkiye’de siyasetin çerçevesi bu.
O yüzden bilgi ve bilgi ve bilgi ile donatılmış birey sayısının artması şart.
Doğruyu ve bilgiyi özümseyen insan olabileceksin ki, zaten ancak bu koşulda birey olabilirsin.
Velhasıl…
İdam konusuna geri dönelim.
Geçenlerde yine gündeme getirildi.
Gündem yaratan, gündemi değiştiren, gündeme olur olmaz katkı sağlayan siyasi liderlerimizden biri tarafından “idam” konusu açıldı.
Halk alkışı kopardı.
Hurra….
Peki…
Getirebilir misiniz idamı?…
Eğer dış dünyayla ilişkinizi tümden koparmak isterseniz tabi.
Dışarıdan yatırım beklerken yatırımın tümden kaçmasını göze alabiliyorsanız tabi.
Zaten karnemizin hemen her notu kırık doluyken tam üçüncü dünya ülkesi haline gelmek isterseniz elbette.
Doların iyice uçmasını, TL.’nin çukura gömülmesini göze alabiliyorsanız ala.
Avrupa Konseyi ve AİHM’den yaptırım üstüne yaptırımı göğüsleyebilecekseniz amenna.
Hatta pek çok uluslararası kuruluştan çıkarılabileceğinizi savunabilecekseniz kuşkusuz.
Yani…
İdam gelmez değil; ge-le-mez .
Hukuksal boyuta girmemize gerek yok, böyle bir cezanın uygulanabilirliği, kağıt üstünde bulunsa da artık Rusya’da dahi yok.
Peki bunu bilmez mi siyaset ehli?
Bilir bilir de topluma en kolay şey, gaz ver gitsin…
Ne zaman doğru siyaset gelecek siyasete?
Ne zaman olmayacak konular gündem olmaz Türkiye’de…
O zaman bir arpa boyu yol alırız.
Umarız…
Doğru ve gerçekten ayrılmayan; duyguların ve siyasetin abuk kısımlarından arındırılmış bir gelecek inşa edebilecek siyasetçiler görebilir bu ülke…
Bizleri geçtik. Çocuklarımız görebilir mi o bile şüpheli!
İdamın tüm hukuki sakıncalarına, az önce de belirttik, değinmiyoruz burada.
Ama idam demek kolay; hadi kırsın, kırdırın bir mahkeme başkanına kalemi.
Sonra seyreyleyin gümbürtüyü.