Bilinmezlikler içine yolculuğumuzda yaşayacaklarımızı, ne kendimiz, ne de bir başkası tahmin eder? Hayra ve şerre yorabilir.
Gaipten haber vermek, inancımıza şirk koşmaktır. Bu anlamda insanın kendi geleceğinin belirlenmesinde; belli izan, kural, ilkeler, akıl ve bilim yolu tercihlerinden birini seçme hakkı vardır.
Yeni günün kimi dost, kime düşman davranışlarla karşılayacağını kimse bilemez? Ben biliyorum diyen de kandırıkçıdır.
Yaşama baktığımızda; inişler yokuşları, yokuşlar inişleri izler. Sürekli düzlükte yolculuklar olası değildir. Her yolun kendi güzergahında dönemeçleri, kavuşakları, yolun kalitesine uygun zemini, darlığı-genişliği mevcuttur. Daralan yollar, genişleyen yollar, geçit vermeyen yollarda geleceği adımlar insanlarımız.
Kalbine kini, nefreti, hırsı, öfkeyi ve iyi ve güzel emelleri yükleyemeyenlerin sonu hüsranla biter bilirim…
Günümüz teknoloji ve bilişim çağını yaşarken, telefonlarımız, bilgisayar ve diğer dijital araçlarımız akıllandı. Akıllı telefonlar, akıllı oyun araçları akıllı yazılımlar, akıllı beyinlere hizmet eder. Akılsızlara akıllı yazılımlar gerekmez, sabit akıllılara akıl işe yaramaz.
Yaşadığımız zaman diliminin insan ve insanlığa yüklediği görevler; ne zaman nerede nasıl sonuçlanacağını kimse tahmin edemez.
İnsanın kendi yaradılışında kodlandığı duygu, düşünce ve ve tüm olumsuz özellikleri ancak eğitim ve öğretim yöntemleriyle uzun zaman içinde onarımı olasıdır.
Ülkemiz değeri bir rahmetliden;
” İlerlemek istiyorsanız, büyük çapta işler kurmak kararında iseniz, iyi öğrenim göreceksiniz, alçak gönüllü olacaksınız, çok çalışacaksınız, adam yönetme sanatını ger gün biraz daha öğrenmeye çabalayacaksınız, dürüstlükten ayrılmayacaksınız…”
Büyük eğitimci Hasan Ali Yücel diyor ki;” İNSAN, ANCAK İNSANLAR ARASINDA İNSANDIR..”
Dönen, değişen , gelişen,dönüşen, var olup yok olan bu dünyada; değişmeyen ve dönüşmeyen sadece, değişimin ve dönüşümün kendisidir.
Karacaoğlan der ki;”
“Konmadan göçmem.
Her olur olmaza sırrımı açmam.
Kötüler köpr-olsa üstünden geçmem.
Taşkın suya uğratırım yolumu…”
***
Geçtiğimiz zaman diliminde her can, kendi derdine düşer oldu. Yol alırken bu zamandan.
Birileri; samandan ayrılmış seçi, harmandan aşırma, kaçırma, uçurma derdinde…
Bilirim ki;
İnsanlar birbirlerine yardımdan el çektikleri gün, insanlık yok olur, karşılıklı dayanışma olmazsa, toplumlar çöker…
Yazarın DÜŞÜ
“Dün gece yolculuk ettim düşümde,
Düz ovada dört nala saldım atımı.
Ben ömründe ata binmeyen insan,
Dolaştım göğün yedi katını.
Köroğlu oldum Çamlıbel’de.
Deli- bozuk rüzgarlarla yarıştım.
Paşa gönlümü eyledim.
Dün gece yolculuk ettim düşümde,
Dolaştım durdum başı boş.
Bir de uyandım ki gördüğüm düşün
Yeller esiyor yerinde….
***
Savaş rüzgarları esen coğrafyamızda insanlar ev, bark ve ocaklarından, körpe çocukları huzur ve barıştan yoksun bırakılırken, kendilerini mutlu, mesut, bahtiyar görenler, dünyanı geleceğine ipotek koyma hırs ve öfkeleri içindeler. Binlerce yıllık insanlığa çektirilen acılar, yoksulluklardan nemalananlara, ges ges, geğirenlere, ne diye biliriz ki?
Ateş çemberinde yaşarken ülkemin insanları, yoksulluğun pençesinde kıvranırken; yakılan, yıkılan ocaklar, yok olan hayallerin peşinde koşar. Yarınlarda ne olacağını bilmeden düşünmeden, hovardaca yaşayanları gördükçe, içim burkuluyor.
İlerleme, gelişme ve çağdaşlaşmaya inatlar içinde olan güruh çoğaldıkça karamsarlıklar, kaygılar basar toplumu. Olmadık boş davranışlar, boş hayaller, çağ dışı gelişimlere sürüklemenin oyunudur. Bu savaş oyunlarının, kurallarını belirleme, yazılımlarının çalışmalarını yapılmaktadır. Avrasya’da yaşayanların, yaşam koşullarının zorlaştırılması anlamında; yer üstü kaynakları, iklimsel olumsuzluklarını yaşarken, yer altı zenginliklerinin paylaşım savaşlarını yaşadığımızın farkında olmalıyız. Yarınların da bizi su ve besin savaşlarına sürüklediğini bilmeliyiz.
Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk; yaşadığı savaşların ve dünyanın geleceği konusunda ki endişelerine karşılık; akıllı, ilkeli, dürüst davranarak; “… Savaş Cinayettir.” diyerek, savaşlara karşı durur. “YURTA SULH, DÜNYADA SULH.” diyerek BARIŞI VE HUZURU savunur.
Bugünlerde yaşadığımız savaş tamtamlarının anlam ve önemini kavrayamayanlara iletimdir. Baharı dolu dolu, neşe içinde yaşayınız dilerim.