featured
  1. Haberler
  2. SİYASET
  3. KİM KAYBEDİYOR?

KİM KAYBEDİYOR?

Suriye’de bir operasyon gerçekleşti. Kim kazandı, rivayet muhtelif; ama kaybedeni çok belli. Açıkça ortada olan kaybeden, muhalefet.  Öte yandan aslında hepimiz kaybediyoruz, buna iktidar da dahil. Henüz o bunu görecek ferasete sahip değil, o kadar, ama eninde sonunda inanın bunu o da görecek.

Kuşkusu olan, 31 Mart seçimlerinden sonraki siyasi hava ile bugünkü havayı bir karşılaştırsın. Dün neyi tartışıyorduk, bugün neyi tartışıyoruz. “Cumhurbaşkanı ABD’ye gidecek mi gitmeyecek mi?” Bunu değil mi?

İktidar bir yandan İyi Parti ile ilişkiyi geliştirmeye çabalıyor, diğer yandan Millet İttifakı’nı dağıtmanın yollarını arıyor. Bir yandan Eren Erdem’i salıyor, diğer yandan boğazlar çevresini, yeni rant kontrol alanı ilan etmeye hazırlanıyor.

Toplumu kontrol altında tutmak için Cuma hutbelerini kullanıyor. Eğitim desen, bir takım vakıflara, dini cemaatlere açıldı zaten.

İçindeki muhalefeti sindirirken, dışındaki en etkili muhalefeti abluka altına alıyor, tatlı su muhaliflerine korku salıyor. Toplumu manipüle ediyor, güç devşiriyor.

Yani bildiğiniz havuç-sopa meselesi işliyor.

Peki, muhalefet ne yapıyor? Verdiği destek ile iktidarın ekmeğine yağ sürüyor. Hayat pahalılığı, kötü ekonomik gidiş, işsizlik konularında ettiği laflar, polemiğe dayalı babalanmaları, operasyona verdiği desteğin gölgesinde silikleşiyor.

HDP’nin şeytanlaştırılmasına, yüzde atmışın üzerinde oyla seçilen, bir büyük şehir belediye başkanın terör örgütüne üye olmak suçlamasıyla derdest edilmesine seyirci kalıyor. Bunu yapınca sanıyor ki kendini koruyor, oysa yanılıyor.

İyi ki kullanışlı bir terör örgütü var elde, zaten terör örgütü başka ne işe yarar ki.

Türkiye’de  %14 dolayında Kürt kökenli Türkiye vatandaşı yaşıyor. Konda’nın yaptığı Barometre araştırmalarına göre bu kesimin en az üçte ikisi, “Kürt olduğumuz için yaşadığımız bir ayrımcılık yok” diyorlar. Demek ki, HDP derdini anlatamıyor. Ana dilde eğitim yerine Öcalan’a tecridi öne çıkarırsanız olacağı budur.

Bugün Türkiye’de kamuoyu, HDP’ye ablukayı da, ekonomik bunalımın yükünün ücretli ve tarım kesimine çıkartılmasına da, doğanın katledilmesine de, yeni rant devşirme alanları oluşturulmasına da, eğitimin tarikatlara açılmasına da; kaynakların yandaş vakıflara akıtılmasına da, hatırlıların dar boğazdan kurtarılmasına da aynı kayıtsızlıkla seyirci kalıyor.

İktidar önündeki üç yıllık seçim boşluğunu, sanki bir daha hiç seçime girip hesap vermeyecekmiş gibi bir duygu içinde, kamuoyunun gözünün içine baka baka hoyratça, tepe tepe, bir miras yedi gibi kullanıyor. Kamuoyu da (tabii varsa) bunu seyrediyor.

Burada kaybeden bütün bir toplum değilse, bu bir çürüme değilse nedir?

0
sevdim_bunu
Sevdim Bunu
0
_ok_sevdim_bunu
Çok Sevdim Bunu
0
g_ld_rd_
Güldürdü
0
karars_z_m
Kararsızım
0
bu_ne_bi_im_bi_ey
Bu Ne Biçim Bişey
0
k_zd_rd_n_z_beni
Kızdırdınız Beni
KİM KAYBEDİYOR?
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Balikesir24saat ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!