Türk siyasetinde lider yargılamak pek alışık olmadığımız bir durum. Çünkü Türk halkının kendine özgü bir sosyolojik bir yapısı var. Liderine bağlanmak. Hatta tapmak. Bu durum geçmişte olduğu gibi günümüzde de geçerliliğini arttırarak devam ediyor.
Geçmişte maalesef ülke olarak çok kötü sınavlar verdik. Rahmetli Menderes başta olmak üzere bakanları yargıladık. Sonuç ne mi? 50 yıldır ülkeye sağ iktidarların hakim olmasının yolu açıldı. Çünkü Türk milleti başbakanın asılmasını asla kabullenemedi. Hatta bu olayın kendisine yapılmış olabileceğini inandı. Onun için bizde siyaset lider merkezli yapılmaktadır.
Tamam, liderlerde suç işler. Hatta ağır suçları da olabilir. Bunun yolu özel mahkemeler kurup, idamla yargılamak değildir. Eğer böyle yaparsanız lideri hiçte hak etmediği halde kahramanlaştırırsınız.
Bizim gibi topal demokrasi ile idare edilen ülkelerde liderlerin dokunulmazlıkları kaldırtarak hedefteki partiyi küçültemezsiniz. Tam tersi belki de hak etmediği şekilde ödüllendirmiş olursunuz.
Sayın Kılıçdaroğlu’na son seçimler öncesi yapılan saldırıyı iktidar partisinin bırakın kınamayı, adeta alkışlaması, sahiplenmesi bir anda CHP genel başkanını taraftarlarının gözünde mağdura endeksli kahraman yapmıştır. Bunun neticesi de İmamoğlu’na yapılan saçma oy çalma suçlamasıyla birleşince İstanbul’da rüyasında göremeyeceği bir başarıyı getirmiştir muhalefete.
Daha iktidar bu hezimeti hazmetmemişken yeni bir mağduriyet yaratma peşine düşmek, 2023’ün seçimini şimdiden muhalefete hediye etmektir.
Durup, dururken MHP liderinin birden ortaya çıkıp “Kılıçdaroğlu yargılansın” demesi gündem değiştirmeye yönelik bir çaba değilse, AK Parti’nin gelecek seçimleri kaybetmesine yönelik sinsice hatta zekice hazırlanmış bir planın parçası olmaya yönelik hamledir.
MHP açısından nasılsa bir sıkıntı yok. Hatta İYİ Parti ile MHP arasında ikilemde kalan seçmeni tekrar yuvaya dönmeyi düşünenlere bir tuzak gibi düşünülse de bu işten en zararlı çıkacak olan AK Parti’dir.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun dokunulmazlığının kaldırılmasını ve yargılanmasını istemek, çok tehlikeli bir adımdır. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Çubuk’ta linç edilmek istendiğinde siyaset çok kötü bir sınav verdi. Saldırgan kahramanlaştırılırken, neredeyse CHP Lideri’ne “Oradan neden sağ çıktın” diye ceza kesilmeye kalkışıldı.
Peki sonuç ne oldu? Silah geriye tepti. Türkiye’nin en büyük partisi, Türkiye’nin en büyük metropol şehrini kaybetti.
Siyaset biraz da hatalardan ders alma sanatıdır. Tabii bunu görmek için sanattan anlamak gerekir öncelikle.
Her gün vatandaşın üzerine yağmur gibi zamlar yağarken, gündem değiştirerek konunun geçiştirileceğini düşünmek yapılabilecek en büyük zaafiyettir. Sayın Kılıçdaroğlunu yargılamak, Demirtaş’ı yargılamaya benzemez, milyonları durup dururken sokaklara dökmek demektir. Herkes aklını başına alsın. Zaten pamuk ipliğine bağlı birlik beraberliğimizin altına lütfen dinamit koymayın.
Bir zamanlar kahraman gibi algılanan Kenan Evren şimdi halkın gözünde adeta lanetli duruma düşmüştür.
Bırakın liderleri tarih yargılasın. Çünkü onlar milletin temsilcisi…