Balıkesir Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneği olarak 20- Ekim -2017 günü Kırklareli / Lüleburgaz ilçesine doğru yola çıktık.
1. Aydınlanma Buluşmasında,Köy Enstitülerine gönül veren, emek veren, o ruhu yaşatmaya çalışanlar olarak ahde vefa borcumuzu ödeme heyecanı ile , bu işe büyük katkı sağlayanları tanıyacağız.
YKKED Yeni Kuşak Köy Enstitüleri Derneği Başkanı Prof. Dr. Kemal Kocabaş ; Lüleburgaz Şube Başkanı Günsel Solak ve Lüleburgaz Belediye Başkanı Emin Halebak bu etkinliğin mimarları. Dayanışmanın güzel örneği.Lüleburgaz Belediye Başkanı Emin Halebak beyefendinin olağanüstü çabalarını Lüleburgaz sokaklarında görüyoruz. Kazandığı başarıları ve hayata geçirdiği projelerle Avrupa Birliğinden kazandıkları umudun gerçek görüntüsü.
Lüleburgaz’a gelişimizin ilk sabahında Belediye Folklor ekibi bize Trakya örnekleri ile merhaba diyor. Kepirtepe Köy Enstitüsünün bahçesinde ” Kadın Efeler” Savaştepe Zeybeği oynayarak bizleri duygulandırıyorlar.Coşku ile başlıyoruz güne.
LÜLEBURGAZ TOPUKLU EFELERİ.
Lüleburgaz ilçesini Akademilerle donatmış Belediye Başkanı Emin Halebak. Akademiler Lüleburgaz gençleri ve kadınları ile dolup taşıyor. Lüleburgaz Yıldızları Futbol Akademisi, Lüleburgaz Yıldızları Motosiklet Bisiklet Akademisi, Lüleburgaz Yıldızları Kadın Akademisi’ni ziyaretimizde gözle görülen başarılar ile gurur duydum.Çalışkan , üreten bir belediye başkanının halkı ile birlikte neler başarabildiğinin muhteşem örneğinin adı Emin Halebak. Gençlik merkezinde gelen biz konuklarına verdiği öğle yemeği ve yolculuğumuz için verilen yolluklarımız için teşekkürler başkanım. Çağdaş bir kent yaratmanın , gençlere verilen önemin, kadınların meslek edinip hayata sağlam tutunmaları için çabalayan, halkçı bir başkanın memleketinde geçirdiğimiz üç günün anılarımız arasında güzelliklerle dolu kaldığını buraya not edeyim.
Kepirtepe Köy Enstitüsü.
Lüleburgaz’a hayat veren Cumhuriyet ışığı. Bilim ve üretim merkezi Kepirtepe. Çağdaşlığı ve aydınlığı yakalayan eğitim yuvası. Kapatılan Köy Enstitüleri ile o da nasibini alıp bir kenarda çürümeye terk edilmiş. Kepirtepe Köy Enstitüsü’nü gezerken tüm eğitimcilerin yüreklerindeki hüznü görmek acı veriyor. Bizler gözyaşlarımızı tutamıyoruz. 70 yıl önce öğrencilerin yaptığı dersliklerin duvarlarındaki alakasız yazılar içinizi yakıyor. Kepirtepe Köy Enstitülü çocukların yazdığı duvar yazısını görünce duygularım doruğa çıkıyor. Şöyle diyor o duvar yazısında ;
“Bizler çalışmak değil, çok çalışmak zorunda olan bir milletin çocuklarıyız ” Bu bilinçle yetişen çocuklar artık aramızda değiller. Ya da çok az kaldılar.
Kepirtepe Köy Enstitüsünü gezerken , Lüleburgaz Belediye Başkanına soruyorum.
– Başkanım bu güzel yapıyı yeniden hayata kazandıramaz mısınız ? Başkanımız yanıtlıyor.
– Ne yazık ki buralara dokunamıyoruz. Sesindeki hüznü anlıyorum.
Koskocaman bir eğitim ve üretim merkezi çürümeye terk edilmiş. Tüm dünyanın gıpta ile kendilerine örnek aldığı, tamamen Türk projesi olan Köy Enstitülerinin kapatılmasını isteyenler , bugün hayatta olsalardı üzülürler miydi ki !..
Geleceğimizi çalanlar, ülkemizin yoksul ve onurlu çocuklarına bu kötülüğü yapanları tarih kaydetti. İyi ki Köy Enstitüsü mezunu bir babanın çocuğuyum. Bu onur ve gurur benim boynumdaki madalyam.
KEPİRTEPE KÖY ENSTİTÜSÜ 2017.
YKKED Lüleburgaz 1. Aydınlanma buluşması Paneli Prof. Dr.Necdet Tekin Gençlik Merkezi’nde yapıldı. Lüleburgaz Belediye Başkanı Emin Halebak “Akademilerin yapılanması ve uygulamaları, İzmir / Balçova Belediye Başkanı Mehmet Ali Çalkaya ” Semt Evlerinin yapılanması ve uygulamaları” konusunda yaptıkları çalışmaları anlattı. Eskişehir / Tepebaşı Belediye Başkanı Dr. Ahmet Ataç , ” Köy Enstitülerinden Kent Enstitülerine ” konulu çalışmaları ile ilgili bilgiler verdi. Geleceğimizin mimarları gençlere yönelik tüm bu çalışmaları yapan belediye başkanlarımızı saygı ile selamlıyorum, kutluyorum. Umudumuz artarak sürüyor.
***
Yeni Kuşak Köy Enstitüsü Lüleburgaz Şube Başkanı Günsel Solak hanım biz konukları için çok emek verdi. Yapılan tüm hazırlıklarda en çok emek verenlerden birisi o. Biz konuklarına gösterdikleri misfirperverliklerini unutamayacağımız Belediye Başkanı Sayın Emin Halebak çok özel bir çalışma ekibi kurmuş. Lüleburgaz’a geldiğimiz andan itibaren bizimle ilgilenen , konukları için çabalayan Lüleburgaz Belediye çalışanı Tülay Aybaş kardeşimizi memleketimize buradan davet edeyim. Edremit / Zeytinlide ağırlamaktan mutlu olacağım.
KEPİRTEPE KÖY ENSTİTÜSÜNÜN HARABEYE ÇEVRİLEN SINIFLARI..
YKKED Lüleburgaz Şube Başkanı Günsel Solak , yaptığı konuşmada önemli tespitlerde bulundu.
” Bugün yerel yönetimlerin halkın eğitimine yönelik başarılı projelerini ve örgün eğitimde yaşananları konuşacağız. Cumhuriyetin kuruluşundan sonraki süreçte devrimlerin kazanımlarının hızla yaşama geçirilmesi gerekiyordu.Bu düşünceyle yapılan çalışmalarda da eğitim ön sırada yer alıyordu. Aydınlanma sürecine ivme kazandırma çalışmalarının 1932 yılında Halk Evleri ve Halk Odalarının kurulmasıyla, halkın eğitimiyle başlandığını görüyoruz.. 1938 yılında ise Köy Enstitülerinin temelleri atılmıştı, örgün eğitimle köylerin canlandırılması hedefleniyordu. Böylece ülkemiz aydınlık , çağdaş, uygar bir ülke olma yolunda hızla ilerleyecekti. Bugün bu süreç Cumhuriyet döneminin en başarılı uygulamaları olarak tarihte yerini almıştır. Bugün ürettikleri başarılı projelerle tanıdığımız ve uygulamalarını az sonra kendilerinden dinleyeceğimiz belediye başkanlarımız bizimle. Başkanlarımızın bu çalışmalarının 80 yıl önce konuyla ilgili düşüncelerini açıklayan İsmail Hakkı Tonguç’la örtüştüğünü görüyorum. Tonguç.. Felsefe , sanat , bilim , teknik , hayattan korkmayanlarla , onu seven , kayıtsız şartsız bir tutkuyla bağlanabilen insanlarla yaratılır. Yeni kültür hayatı , yeni dünya görüşlerine göre örgütlenmiş yeni insanlarla beslenir. Özleyeceğimiz,kavuşmak isteyeceğimiz ortam bu olmalı. Onun için bu olanakları içinde saklayan halka dönün. O tükenmez kaynaktan güç ve esin alın..”İşte bunun için başarılı ve verimli çalışmaların kaynağında bu düşüncenin yattığına inanıyorum.
Günümüzde yerel yönetimler halkın aydınlanmasına , bilinçlenmesine , doğanın korunmasına , toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasına yönelik , kültür, sanat, bilgi ve güçlü bir ekonomi üretmelidir. Halkın yaşamaktan mutlu olacağı, geleceğe umutla ve güvenle bakabileceği kentlerin oluşmasının yolu buradan geçer.”
Günsel Solak başkanın konuşmasının tamamını buraya sığdıramayacağım için can alıcı bir bölümünü daha siz okurlarımla paylaşayım.
” Köy Enstitüleri bugün demokratik , bilimsel, laik karma , parasız ve üreten eğitime örnek olmayı sürdürüyor. Bu özgün eğitim sistemi , bugüne aktarmamız gereken birçok değeri içinde barındırıyor. Bu sistemi iyi tanımalı ve sahiplenmeliyiz. Unutmamalıyız ki yaşama sıkıca tutunmanın yolu sevgiden , üretmekten , sanattan, çalışmaktan hem de çok çalışmaktan geçiyor. Bunu sağlayacak tek kaynağımız eğitimdir diyorum. Çağımızda konunun uzmanları ister yetişkin eğitiminde olsun , ister örgün eğitiminde olsun düşünce üretmeyi , hayal kurmayı ve harekete geçmeyi birinci sıraya almışlardır.Bu konuya önem veren ülkeler başarılarıyla ön sıradadırlar.”
KEPİRTEPE KÖY ENSTİTÜSÜNÜN DERSLİKLERE GİRİŞ KAPISINDAN BAHÇEYE BAKIŞ.
Panelin ikinci oturumunu ( YKKED Genel Başkan Yardımcısı ), Yrd. Doç. Dr. Semiha Günal yönetti. Akademisyenlerimiz Cumhuriyetin 94. yılında laik, demokratik , bilimsel eğitim konularını anlattılar. Bilgilendik.
1- Gülsün Kaya ( Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Genel Bşk Yard.)
” Eğitimin Acil Sorunları ve Çözüm Önerileri ” .
2- Feray Aytekin Aydoğan ( Eğitim- Sen Genel Başkanı )
” Eğitimde 4+4+4 uygulaması ve sonuçları ”
3- Dr. İnci Solak Akman ( Hukukçu )
” Üniversitelerden atılmalar tarihi ”
4- Prof Dr. Osman Demircan ( YKKED Çanakkale Şb Bşk )
” Boşaltılan Köy Okullarına işlerlik kazandırmada çözüm yolları”
***
Dolu dolu bilgilendiğimiz bu gezi ve toplantıda keyifli anların yanı sıra , üzüldüğümüz konular da oldu. Boşaltılmış Köy Okullarının resimlerine baktıkça içimiz acıdı. . Prof. Dr. Osman Demircan öğretmenimizin hazırladığı “Boşaltılan Köy Okulları ” sergisinde gözyaşlarımı tutamadım. O, yalnız kalan , yıkık dökük okulların fotoğraflarına bakarken öğretmenliğini yaptığım köy okulları düştü aklıma. Şimdi nasıllar ki ? Onlar da mı yalnız ve ıssızca duruyor ? Köy okullarının hüzünlü resimleri aklımdan çıkmıyor. Öksüz bırakılan çocuklar gibi. Yalnız ve ıssızlar. Çocuk sesleri çınlamıyor o okulların bahçelerinde. Taşımalı eğitimin yaptığı tahribat köy okullarının duvarlarında duruyor.
PİSA sonuçlarının açıklanması ile ortaya çıkan durum içler acısıdır. Cumhurbaşkanı bile bu gerçeği ifade ettiğine göre durum vahimdir. Eğitimde çağdaşlığı yakalamakta geç kaldık. Bu konuda ne kadar hızlı hareket edilirse , kazanan Türk Çocukları olacaktır.Türkiye kazanacaktır.
KEPİRTEPE KÖY ENSTİTÜSÜNÜN GİRİŞİ.
YKKED Balıkesir Başkanımız Nuri Yılmaz öğretmenimize teşekkürlerimizle. Bizlerle , hep birlikte eğitim ve Türkiye için çabaladığı için. Bu panel ve geziye katılan Ankara, Eskişehir, İzmir, Balıkesir katılımcılarına selam olsun.
Kepirtepe Köy Enstitüsünün unutulmaz öğrencilerinden Lüleburgaz / Ceylanköylü şair , yazar Mehmet Başaran’ın mezarını bizlerle birlikte ziyarete gelen kızı Su Başaran hanıma ve torunu Güneş Başaran beye de , Edremit Zeytinli’den , Mehmet Başaran caddesindeki evimden selam olsun.
İzmir Balçova Belediye Başkanı Mehmet Çalkaya beyin özel selamlarını Edremit Belediye Başkanımız Kamil Saka beye de buradan ileteyim.
Türkiye’mizde güzel şeyler de oluyor. Yeter ki birlik olalım. Akıl ve bilim ile yolculuğumuz sürsün.
Ulu önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyetinin 94. yaşını kutlarken yaşanan bir olayı kısaca not edeyim.
” Cumhuriyetin ilk yılları. Milletvekilleri oteli olmayan hanlarda kalmaktadırlar. Yoksuldurlar. Maliye Bakanı Gazi Paşaya gider. Vekil maaşlarını arttırmak lazımdır, durumları hiç iyi değildir der. Atatürk şöyle yanıtlar.
– Vekil maaşlarını arttırınız ama öğretmen maaşlarını geçmesin.”
Türkiye Cumhuriyeti 94. yaşın kutlu olsun.Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun.Bize bu güzel vatanı yurt eden şehit ve gazilerimiz ruhunuz şad olsun.
Kepirtepe Köy Enstitüsünün binalarının son hali. Bakımsız ve kullanılmıyor, yıkılmaya yüz tutmuşlar.İbretlik anıtlarımız.
KEPİRTEPE KÖY ENSTİTÜSÜNÜN DUVARINDAKİ YAZILAR YÜREK BURKUYOR.
Yıkımın özeti bu fotoğraftaki sloganlarda görülüyor. Yıkılan bina değil insanlık.
Bizden önceki kuşağın hedeflerine bir bakın , bir de sözde çağdaş insanlığın..
Şimdi tam zamanıdır bir türkü tutturmanın..
Bir of çeksem karşı ki dağlar yıkılır.. Yıkılanlar binalarımız değil..
Geçmişimizin o aydınlık günleri.. Bilim , ilim , edebiyat, sanat ve üretimin yılmaz savaşçılarının bıraktığı büyük mirasımız..
Mirasımıza hainlik edenlerin insanlığını sorgulayın emi…
