En son söyleyeceğimizi baştan söyleyelim…
Su sıkıntısının sadece Balıkesir için değil, sadece Türkiye için de değil, tüm dünya için nicedir alarm seviyesine yükselmesine rağmen su hiç bitmeyecek gibi israfa devam ediyoruz.
Geleceğin savaşlarının su sebebiyle çıkacağı onlarca yıl önceden ifade edildiği hatırlanacak olursa bu felaket senaryolarının gerçeğe dönme ihtimali giderek kuvvet kazanıyor.
O yüzden kentlerin çevre ve peyzaj düzenlemelerinde, yapılan estetik çalışmalarda, karayollarından tutun da şehir içi parklara kadar gerek Balıkesir’de, gerekse Türkiye’de başka bir bakış açısına geçmek şart.
Daha az çim… Daha az sulama….
Özellikle karayollarında Körfez istikametinde BBB’nin bu anlamda taş ağırlıklı ve göze gayet hoş gelen yeni çalışmaları var.
Bu yeni çalışmaların her mecrada yaygınlaştırılması lazım çünkü çim sulama tabiri caizse, suyun canına okuyor.
Ve bu noktada elbette kentlerin yanında bireylerin de alışkanlıklarını değiştirmek ve bu konuda özellikle hükümetin ivedi olarak acil eylem planına geçmesi gerekiyor.
***
Su demişken Avlu’ya geçelim…
Yaz ayları özellikle Avlu zamanı.
Ve bir şekilde Avlu çok daha güzel hale getirilebilir.
Havuzlardaki su devridaim düzeneği ile temiz tutulabilir ve burada Dubai gibi en uç örnek düzeyinde olmasa da ışıklı su gösterileri yapılabilir ki bunun zor olmadığı herkesin malumu.
Ama bakıyorsunuz cıvıl cıvıl hale gelen Avlu’ya…
Hem de ikinci etap da bitmişken…
Geceleri karanlık, sönük, ışıksız, fersiz, susuz…
Şehrin prestij noktalarının en önde gideni ise Avlu, bu haliyle hiç de yeterli değil.
Hele hele daha yılı dolmadan Avlu ikinci etabın yer döşemeleri patlamış hale geldi, adım attığınız yerde taşlar kısım kısım fırlar halde.
Ki bu sebeple tadilat onarım çalışmaları da başlatılmış.
E yazık değil mi tekrar yapılan masrafa; bu taşlar nasıl döşendi, hiç mi kontrol edilmedi, bu kadar kısa sürede bu hale nasıl dönebildi anlayan var mı?..
Avlu yeni biten etabıyla ve özellikle bahar ve yaz aylarında kentli için bulunmaz değer noktası.
Ama elimizdekileri değerlendirmezsek, tanıtımı ve reklamı iyi yapmazsak kendi kendimize avunur gideriz de marka değeri olmaz, olamaz.
Işıklı su gösterilerini düzenli hale getirin Avlu’da…
Görün bakalım var olan ilgi kaça katlanacak?…
***
Geçelim Milli Kuvvetler’e…
Önce parantez içine alarak söyleyelim; BBB’nin Kazım Özalp Sokak ve bölgesinde eski binaları restorasyonu ve ayrı bir nostalji yaratması çok yerinde bir adım.
Keza Yeni Çarşı ile Paşa Cami çevresindeki tek tip tabela ve Şadırvanla beraber yeni yapılan düzenlemeler yine aynı çerçevede.
Lakin Milli Kuvvetler, çehresi ve mevcut dükkan/işyerleri ile Yeni Çarşı gibi değil, daha modern, daha açık.
Kentin “number one” caddesi.
Bir süredir ama artık çooook uzunnnn süre haline gelen çalışmalar halen bitmedi Milli Kuvvetler’de.
Milli Kuvvetler için gerekli miydi tek tip tabela, orasını da idarenin takdiri diyelim de şu bina temizleme işi artık sıkmadı mı?
Cadde, yılı geldi, tam trafiğe açılamadı.
Bir aç, bir kapa, bir gün aç, üç gün kapa, iki gün aç, iki gün kapa.
Bir yarısını kapa, bir öte yarısını.
Gerek esnaf, gerek kentli, gerek araç sürücüleri gerçekten bunaldı.
Bir caddenin binaları ille temizlenecekse ve böyle bir karar alındıysa tamam ama bu kadar uzun bir süreç?…
Topu topu Milli Kuvvetler bu…
Bu kadar uzun bir çalışma…
Örneği var mıdır bu ölçekte bir caddede bu kadar kısıtlı bir yenileme çalışmasının bu kadar uzun sürdüğü…
İletilen şikayet ve temennilerin aracısıyız.
Sokağı duymak gerek
