Ünlü sanatçı Fazıl Say, Kazdağları’ndaki altın arayışına karşı su ve vicdan nöbetine Balabantepe’de ki orman resitaliyle destek verdi. Balıkesir’den ve çeşitli şehirlerden binlerce kişinin akın ettiği konserde konuşan Say, doğa ile tarihe sahip çıkmak gerektiğini vurgularken “Türk halkıyla bugün gurur duydum” dedi. Kazdağları Marşı’nı da ilk kezseslendiren Say, finali ise İzmir Marşı ile yaptı.
Coşkun YAMAN/ ÇANAKKALE (balikesir24saat) Dünyaca ünlü piyanist Fazıl Say, altın için delik deşik edilen Kazdağları’nda yıllarca unutulmayacak bir konsere imza attı. On binlerce kişinin katıldığı konserde Mozart’tan Bach’a, ünlü bestecilerin eserlerini seslendiren Say, kendi bestelediği Kazdağları Marşı’nı da ilk kez Çanakkale’de sanat severlerle paylaştı. Balıkesir’den çok sayıda çerveci de bu tarihi ana tanıklık etti. CHP Balıkesir il ve ilçe örgütleri, Balıkesir Çağdaş Eğitim Vakfı(BAÇEV), TEMA Vakfı, ÇYDD, EĞİTİM-SEN, Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneği, Balıkesir Dağcılık Kulübü(BALDAK), TÜKODER, Edremit Körfezi’ndeki çevreci örgütlerin temsilcileri Balıkesir’den Çanakkale’ye akı netti. CHP’nin son cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, CHP Balıkesir Milletvekili Fikret Şahin, Edremit Belediye Başkanı Selman Hasan Arslan, Ayvalık Belediye Başkanı Mesut Ergin, Bandırma Belediye Başkanı Tolga Tosun da konserin izleyicileri arasında yer aldı.
TRUVA ATI YİNE SAHNEDE!
Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan konser öncesi alanı dolduran kalabalığa seslenirken, “Muhteşem hikâyeler iki şekilde başlar. Ya bir insan yolculuğa çıkar. Ya da şehre bir yabancı gelir. Bugün şehrimize Kaz Dağları hepimizin, ormanlar hepimizin muhteşem bir hikâye yazmaya gelen güzel yürekli insanlar hoş geldiniz. Şehre yabancıların gelmesi her zaman muhteşem hikâyelerin başlangıcı olmuyor. Şehre gelen yabancılar bazen güzelliklerinizi görmek için değil, onları sizden çalmak için geliyor. Bu topraklara Truva atının içine gizlenerek girmiş yabancılar vardı. Coşku ile karşılanan kahraman at bir efsanenin sonu oldu. Asıl niyeti kötü olanlar cömerttir ilk bakışta yardımseverlerdir hatta. Truva atı aynı coğrafyada yine sahnede” dedi.
ALTIN YENİR Mİ İÇİLİR Mİ
“Altın yenir mi içilir mi” diye soran Gökhan şöyle konuştu:
“12 yıldan buyana mitolojinin efsanevi dağı Bin Pınarlı İda (Kaz Dağları) ve son olarak da tek içme ve kullanma suyu kaynağımız Atikhisar Barajı Havzasında bulunan Kirazlı bölgesinde süren altın madeni arama ve işletme faaliyetlerine karşı sivil toplumla, duyarlı yurttaşlarla büyük mücadeleler verdik, vermeye devam ediyoruz. Burada ağacıyla, suyuyla, toprağıyla, börtü, böceği, kurdu, kuşuyla bir ekosisteme tecavüz ediliyor. Ne için? Üç kuruşluk altın için. Altın nedir? Ne işe yarar? Yenir mi? İçilir mi? Altımızı oyup, altınımızı alacak olanlardan başka bu işten karlı çıkacak kimse yok. Ülkemizin, şehrimizin, yöre halkının yararına bir zenginleşme yok bu işte. Üstelik fay hatlarının üzerinde kurulmuş, deprem bölgesinde olan bir şehrin göbeğinde yapılıyor bu işler. Resmen altımıza dinamit yerleştiriliyor, bir şehrin, birkaç neslin geleceği yok ediliyor”
Başkan Gökhan, “İlk günden beri Su ve Vicdan Nöbeti alanımıza ülkemizin dört bir yanından konuklar geldi, sanatçılar, siyasetçiler, ulusal ve uluslararası çok önemli yayın kuruluşları bizi ziyaret etti, direnişimize destek verdi, sesimizi dünyaya duyurdu. Kaz Dağlarından yükselen çığlığı Sevgili Fazıl Say da duydu. ‘Kaz Dağları Hepimizin’ diyerek; tüm insanlığa ve canlı yaşamına ait bu değerlerin korunmasına ilgi çekmek için bugün aramızda olan, onur kaynağımız Sevgili Fazıl Say’a tüm doğa dostları adına Hoş geldiniz diyorum” dedi.
“TÜRK HALKIYLA GURUR DUYDUM”
Alkışlarla sahneye gelen Fazıl Say, “Doğayı korumak için bu kadar büyük bir kalabalık olması, bu kadar aydın insanların bir araya gelmesi beni çok heyecanlandırdı ve mutlu etti. Türk halkıyla bugün gurur duydum. Aslında Kazdağları için başlatılan kampanya için ilk günden itibaren burada bulunanlara, doğayı savunanlara da bir teşekkür etmek isterim. Onlar hepimizi yüreklendirdiler, bu konserin gerçekleşmesine de ilham kaynağı oldular. Bu gezegende insanlar olarak, bitkilerle hayvanlarla hep beraber gelecek için bir şeyler bırakmak istiyorsak korumak zorundayız. Yaşatmaktan ve yaşamaktan yana olmalıyız” dedi.
GÖRME ENGELLİLER EN ÖNDEYDİ
Ünlü piyanist konserinde, Mozart, Chopin, Beethoven ve Erik Satie gibi ünlü bestecilerin eserlerinin yanı sıra, Truva Sonatı’ndan da bölümler seslendirdi. Kazdağları için özel olarak bestelediği Kazdağları Marşı’nı da ilk kez seslendiren Say, kapanışı ise konseri izlemeye gelen on binlerle birlikte Türk Marşı ve İzmir Marşı ile gerçekleştirdi. Say, bir serçenin Eric Satie’ye ait eseri seslendirirken, uçup ötmesini ise “Sanırım serçe de benim gibi Eric Satie hayranı ” esprisiyle yorumladı. Konseri çok sayıda görme engelli de izledi. Çevreciler bir kez daha altın arayışına karşı çıkarken, “Kazdağları sincabı yalnız değildir”diye slogan attı.