Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği Başkanı Süheyla Doğan Ünal, bölgedeki altın arayışına dikkat çekerken, halkı projelere karşı çıkmaya çağırdı. Ünal, ” Kazdağları, Madra Dağı delik deşik oldu. Şimdi de Havran, İvrindi ve Balya ilçelerimizin köyleri aynı tehlike altında…” dedi.
Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği’nin Havran’ın Büyükşapçı ve Halılar Köylerinde yapılmak istenen altın madeni projelerinin iptali için açtığı davaların bilirkişi keşifleri 26 Haziran 2020 cuma günü Balıkesir İdari Mahkemesi tarafından gerçekleştirilecek. Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği Başkanı Süheyla Doğan Ünal, “Söz konusu projeler Havran ilçemizde ciddi anlamda ekolojik yıkıma yol açacaktır” dedi.
“HER YERDE ALTIN ARAYIŞI “
Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği Başkanı Süheyla Doğan Ünal’ın açıklaması şöyle:
“Altın madeni projeleri durmak bilmiyor. Kazdağları, Madra Dağı delik deşik oldu. Şimdi de Havran, İvrindi ve Balya İlçelerimizin köyleri aynı tehlike altında. Bahar Madencilik’e ait (Teck Madencilik’ten devir) Büyükşapçı Köyü yakınlarında iki adet, Kocaseyit, Halılar, Sarnıç, Dereören Köyleri yakınlarında iki adet, Küçükşapçı Köyü yakınında bir adet, Balya’nın Orhanlar Köyü’nde bir adet, Aksu Madencilik’e ait Eğmir Köyü’nde birer adet, CVK Madencilik’e ait İvrindi’nin Gökçeyazı ve Sofular ve Altıeylül’ün Sarıalan köylerinde bir adet altın madeni projeleri bulunmaktadır. Daha bilgisine ulaşamadığımız başka altın madeni projelerinin de olduğunu bilmekteyiz. Altın madeni projelerinin dışında bölgede kurşun, demir, gümüş gibi onlarca da metalik madencilik projeleri de bulunmaktadır”
“DANIŞTAY KEŞİF İSTEDİ”
Büyükşapçı Köyü’ndeki Demirtepe Altın Madeni Projesi’nin derneğin bilimsel itirazları ve köylülerin ve Havranlıların imzaları ile durdurulduğunu anımsatan Ünal, ” Büyükşapçı’daki diğer proje ve Halılar Köyü’ndeki proje Derneğimiz ve Ege ve Marmara Çevre Belediyeler Birliği tarafından dava edilmiş ve davalar kazanılmıştır. Ancak Danıştay kararı bozmuş ve keşif yapılmasına karar verilmiştir. Bu iki proje ile ilgili olarak 26 Haziran’da saat 11.00 civarında proje alanlarında keşif yapılacaktır. Yöresine sahip çıkan değerli vatandaşlarımızı ve yörede yaşayan köylülerimizi bu projelere karşı çıkmak üzere mahkeme keşfine davet ediyoruz” dedi.
“BÖLGEYİ CEHENNEME ÇEVİRECEK TÜM PROJELER İPTAL EDİLMELİ”
Havran’daki altın madeninin tüm Edremit Körfezi’ni de tehdit edeceğini söyleyen Ünal açıkamasında şu görüşlere yer verdi:
“Altın madeni şirketleri, önce toprağın üstünde ne varsa, ağaç, çalı, çırpı, hepsini kesecek araziyi traşlayacak, atık barajları yapacak, toprağı kazıp cehennem çukurlarını açacak, çıkardığı toprağı siyanürlü sularla yıkayıp altını ayrıştıracaktır. Ormanlar ve tarım alanları yok olacak, yeraltı ve yerüstü suları siyanür ve asitlerle zehirlenecek, hava, su ve toprak kirlenecektir. İnsanlar ve hayvanlar kanser vb. hastalıklara yakalanacak ve yaşamlarını yitirecektir. Bölgedeki bu projeler bölgenin tarımı için çok önemli olan derelere, Gelin Deresine ve Havran Barajı’na çok yakındır ve gerçekleşmeleri halinde dereler ve baraj suyunu zehirleyecektir. Köylülerin en büyük gelir kaynaklarından olan ve proje alanlarına çok yakın olan zeytinlikler kuruyacaktır. Hayvancılık etkilenecektir. Zaten kıt olan su kaynakları çok su kullanan maden şirketlerine tahsis edilerek susuzluk yaşanacaktır. Altın madeni projelerinin hiçbir kamu yararı yoktur. Devlet ancak ocak başı fiyatının en fazla yüzde ikisi ile dördü arasında devlet payı almaktadır. Çıkartılan altınlar olduğu gibi yabancı-yerli şirketlerin malı olmaktadır. Mevcut Maden Yasası ile madencilikte tüm kar ve kazanç özel şirketlere, zararı ve riski de halka olmaktadır. Birinci derece deprem bölgesi olan bölgemizde olası siyanürlü atık barajları kazaları da Havran bölgemizi cehenneme çevirecek ve kirlilik Edremit Körfezine kadar gelecektir.
Halılar, Kocaseyit, Sarnıç, Dereören, Eğmir, Büyükşapçı, Küçükşapçı köylüleri, Havranlılar, Edremitliler altın madeni istemiyor. Sağlıklı bir çevrede yaşamak ve çocuklarına temiz bir doğa bırakmak istiyor. Tepeoba Molibden Madeninin yarattığı ekolojik yıkım göz önündedir. Bölgedeki tüm altın madeni projeleri bir an önce iptal edilmelidir” (balikesir24saat.com)