Her çarşamba günü sinema etkinliği ve Eko Atölye çalışması,
Her cumartesi günü Kaşkaya Köyü’nde öğrenciler ile buluşma ve Seramik Çalışması
Her ayın ikinci pazar günü Kazdağı kahvaltısı,
Her yıl Ağustos ayında Eko Festival,
Her 21 Aralık ve 21 Haziran’da Gün Dönümü Takas Şenliği …
Bizim Kazdağı Kültürel ve Doğal Varlıkları Derneği’nin bütün etkinlikleri…
Derneğimiz doğa gibi durmadan üretir.. Doğa ve Kazdağı tutkunlarını buluşturur. Gönüllülük esastır. Kuralları doğa belirler. Kazdağı’nın bir karış toprağından bile asla vazgeçilmez. Kazdağı’nın doğal ve kültürel varlıklarına sahip çıkılır. Kim bunlara zarar vermeyi düşünse direniş için tek yürek olunur. Eko yaşamı egemen kılmak amaçtır.Yeni bir şey almak yerine, var olanı yeniden değerlendirilir.. Doğadan, sanattan, bilimden, emekten yana olan kurum ve kuruluşlar ile ortak çalışmalar düzenlenir. Çoğu zaman derneğimiz bu çalışmalara öncülük eder. Bunlar ülke genelinde gündeme damgasını vuran etkili çalışmalardır. Dernek üyelerimizin her biri, üretim toplumunun bir bireyidir.
Kazdağı’nın doğal varlıklarının en özellerinden Kazdağ Çiğdemi’nin adını taşıyan biri olarak derneğimizin üyesi olmaktan her zaman gurur duyuyorum. Balıkesir Altıeylül ilçesinde yaşadığım için, etkinliklerin tamamına bilfiil katılamıyorum. Bu durumu hiç de olumsuzluk olarak görmüyorum.Aksine bulunduğum yerde derneğin amacı doğrultusunda neler yapabilirim düşüncesindeyim. Kazdağı, Balıkesir sınırları içerisinde yer alıyorsa olması gereken zaten budur. Umarım ki sizler de bu düşünceme katılırsınız. Ve bundan sonra derneğin çalışmalarını hep birlikte Balıkesir’e taşıyabiliriz. ‘Eko Festival’de iyi ki tanıştık’ dediğim Batu, derneğin Bozcaada temsilcisi.Onun üstlendiği görev, tüm doğa savunucuları için örnek. Nerede yaşıyorsak Kazdağı mücadelesi ile olmalıyız. Edremit Körfezi neredeyse her gün bir başka doğa talanına maruz bırakılıyor. Bizler ne ölçüde buna dur diyebilrsek Kazdağı kazanmış olacak. İşte bu yüzden mücadelemiz her an her yerde olmalı.
Derneğimizin başkanı sevgili Süheyla Doğan ve eşi Mecit Ünal, Küçükkuyu’nun Nusratlı köyünde yaşıyor.Onların evleri, yaşantıları, alışkanlıkları doğanın bir parçası. Onlar gibi derneğin yönetim kurulu üyeleri de Altınoluk, Küçükkuyu gibi civar çevrelerde yaşıyor. Biz üyeler, ölümsüz zeytin ağacı gibi her yere kök salmışız. Dernek son bir yıldır Altınoluk merkezde bulunan binasında hizmet veriyor. Öncesinde Küçükkuyu merkezli bir dernekti. Kuzey Ege’nin başladığı yerden, Kazdağı uğruna ulaşılmadık yer kalmadı. Altınoluk’a taşınılması ile derneğin herkesi kucaklayan kimliği daha ön plana çıktı. Kuruluştan bugüne taşınan Çanakkale dostluğu devam ediyor. Altınoluk, Akçay, Güre, Edremit gibi önemli yerleşim merkezlerinden katılan doğa sevenler ile Kazdağı ailemiz güçleniyor. Yaşadığımız bölgeye karşı sorumluluk taşıdığımızı hissediyorsanız sizler de bu ailenin bir parçası olun. Kazdağı, hepimizi bekliyor. Onun bereketi, huzuru, zenginliğinin dünyada bir başka örneği yok.
Bu gerçeği elbette hepimiz biliyoruz. Bu bilinç ile derneğimizdeyiz. Bizler doğa sevgimiz, gerçekçi insani ilişkilerimiz ile varız. Kazdağı’nın tarihin her döneminde ne denli öneme sahip olduğunu bilen sadece biz değiliz. Bu cazibesinin gelecekte çok daha artacağını bilenler bizlerin karşısında yer alan sermaye sahipleri. Onlar Çırpılar’da termik santral kurmak istiyor. Havran’da Seyit Onbaşı’nın köyünde taş ocağı madeni çalıştırmanın derdine düşmüş.Çanakkale’de Jeotermal Enerji Santrali (JES)hayalini kurmuş. Kazdağları, silsilesinin en önemli noktalarından olan Eybek’te Rüzgar Enerjisi Santrali ile bölgeye tamamen egemen olmak için planlar yapmış. Kızılkeçili, Zeytinli’yi HES’lerle ele geçirmek için can atıyorlar. İda ve Madra yaşam alanı baştan aşağı saldırı altında. Bu örnekler gibi sizlerinde basından takip ettiğiniz doğaya düşman pek çok projeler var. İşte tüm hepsine bizler Kazdağı Doğal Varlıkları ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneğimizin çatısı altısında direniyoruz.Balıkesir ve Çanakkale bölgelerinde yer alan diğer dernekler de var. Ama derneğimizin yerinde ve zamanında her şeyi göze alarak gerçekleştiridği eylemlerin önemini vurgulamak gerekiyor. Bu projeleri hayata geçirmek isteyen şirketlere ÇED toplantıları yaptırılmıyor.Çünkü öncesinde yerel halk, dernekten gerçekleri öğreniyor. Şirketlerin santralleri köylülere bir iş kapısıymış gibi göstermesi en sık karşılaştığımız aldatmaca. Yok öyle bir dünya. Siz hem gelin topraklarımızı elimizden alın. Hem de sermayeniz ile hükmedin. Sizin paranızın karşılığı olamaz asla efsaneler diyarı Bin Pınarlı İda’da…
Gündeme gelen her tehlikeye karşı yapılan yoğun katılımlı basın açıklamaları, eylemler, bilgilendirme toplantıları, ortak eylem planları gibi etkinlikleri gerçekleştiren derneğimiz zorlu bir mücadelenin kaptanıdır. Yazımın başında verdiğim bazı örneklerde gördüğünüz gibi bizlerin bilgi ve becerilerini gün yüzüne çıkarmaya yönelik çalışmalarda bir yandan devam ediyor. Hem üretiyoruz hem de ürettiğimiz eşsiz güzelliğe sahip olan topraklar için direniyoruz. Kuzey Ege’nin köylerinde hayat buluruz. Soframızdan eksik olmaz zeytinimiz, zeytinyağımız.Yöreseldir kıyafetlerimiz. Kazdağı’na adını veren Kazın Ayağı’dır simgemiz. Vazgeçmeyiz geçmişimizden.Türkülerimiz yüreğimizin sesidir. Kazdağı mitolojisinin izini süreriz. Geleceğe bizi biz yapan değerlerimiz ile umutla bakarız.
Tıpkı yıldızların ve kutsalımız zeytin ağaçları altında hep birlikte şarkılar söylediğimiz gibi. Biz bu anlatılmaz yaşanır diyebileceğim özel anları Eko Festivalimizde yaşıyoruz. Geçtiğimiz Ağustos ayında festival kapsamında dört gün boyunca Mehmetalan Köyü’nde çadırlarımızda kaldık. Derneğin tüm yıl boyunca gerçekleştirği faaliyetler dört günde oldu . Dolu dolu yaşadık Kazdağı’mızı… Ülkenin dört bir yanından sırf festival için gelen doğa dostları ile buluştuk. Birbirimizden çok şey öğrendik. Doğada yaşadıkça çok daha güçlendik. Bu yıl gerçekleşecek olan Eko Festivali sabırsızlıkla bekliyorum. Sizlerde katılmak için fırsat yaratın. Sonradan ‘neden katılmadım’ diye hayıflanırsınız. Zeytin ağaçlarına karşı uyanmak, derelerin sesine kulak vermek, istediğin an doğada olmak bambaşka. Bu keyfi kaçırmayın. Benden söylemesi..
Derneğin kuruluş amacını ve gerçekleştirdiği faaliyetleri, algı çerçevem ile sizlere anlattım.Bunu yaparken dernek ile tanıştığım zamanları anımsadım. Çırpılar Termik Santrali’ne ‘hayır’ dediğimiz sosyal medya tepkimiz ve Güre’de gerçekleşen Yenilebilir Enerji Paneli idi derneğe adım attığım etkinlikler. Sonrasında dernek ile katıldığım bayram törenleri, paneller, eylemler, eko festival, dernek üyelerinin sergilediği tiyatro oyunu, en son da geçen hafta katıldığım Şubat ayı pazar kahvaltımız … Ve gerçekleşecek emek dolu etkinlikler…
Dernek üyelerimiz ile her buluşmamda doğadan ayrı kalamayacağımı anlıyorum. Dernek için hiçbir çıkar gözetmeden emek veren özellikle cesur, mücadeleci kadınlarımızı daha çok seviyorum. Kazdağı’nın her bölgesini daha çok öğrenmek istiyorum. Köy yollarını, dağlarını, şelalelerini, doğal bitki ürünlerini sanki ezelden beri Sarıkız gibi yaşıyormuşcasına bilmek istiyorum. Balıkesir’de yeni açılan bir kafede ne yenir ne içilir, yeni AVM’de hangi mağazalar var gibi günün gelişmelerini hayatıma dahil etmek istemiyorum. Doğada, insanların en doğal hali ile buluşmak istiyorum. Bu isteğimi gerçekleştirebildiğim derneğimizin , Kazdağı’na gönül veren dostlar ile uzun yıllar boyunca hizmet vereceğini biliyorum. Bu kadar çaba veren gönüller kolay kolay ayrılamaz.
Dernek üyelerinin Kazdağı’nda özgürce koşması için mücadele verdiğimiz keçiler gibi inatçı olduğunu da biliyorum. O sermaye sahipleri de biliyor. En sonunda Edremit Körfezimizden geldikleri gibi gideceklerdir.!..
Dayanamaz yüreğimiz Kazdağı’nın delik deşik olmasına…
Diren KAZDAĞI!