Yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti yapılan devrimlerle aydınlık dünyanın, Ata’mızın deyimi ile “muassır medeniyetin” ufkuna doğru hızla yol almakta.
Bu aydınlığın kayda geçmesinde, bilimde, fende, edebiyatta, ulus olma bilincimizin pekişip birlikteliğimizin hayat bulması için en önemli devrimlerden biri ; Harf Devrimi.
Arap harfleri ile tam ifade edilemeyen Türkçe sözcüklerin doğru yazılması olanaksız.
57 yıllık yaşamında binlerce kitabı okuyan , çağdaş bir ülke kurmayı başaran Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ten Türk Milletine özel bir armağan ..
Türk alfabesinin kabul edilmesi. ( 1 Kasım 1928 )
Yıl 1929 Millet Mektepleri açılıyor. Başöğretmenimiz Atatürk… 15 – 45 yaş arası yurttaşlar Millet Mekteplerinde okuma – yazma öğreniyor.
Çağdaşlığa uzanan çok önemli ve zor yolculuğun başında o var.
Silahla , top tüfekle kazanılan zaferlerin ardından en zor olanı cehaletle savaş.
Ekonomide kendine yeten bir ülke olmak.
Fabrikalar kurmak.
Demir ağlarla Anayurdu dört baştan örmek..
Savaşlardan yorgun ve harap durumdan zaferle çıkmış yeni Türkiye Cumhuriyetinde okuma yazma oranları içler acısı.
Eğitim birliği yok.
Çağın gereklerine uygun okullar yok. Çok az sayıda öğretmen ile erkek çocukları okuyabiliyor.
Kız çocuklarının okula gitme şansı yok denecek kadar az.
Harf Devrimi’nden önce yapılan 28 Ekim 1927 tarihli nüfus sayımına göre kullandığımız Arap harfleri ile okuma yazma oranı erkeklerde yüzde 12.99 , kadınlarda ise yüzde 3.67 , toplamda okur yazar oranının yüzde 8.61 olduğu görülüyor. ( TÜİK arşivi )
Salgın hastalıklarla boğuşan yoksul Anadolu halkının canını alan Sıtma, Trahom, Kolera,Çiçek, Verem, Frengi, Tifo , Tifüs..
Doktor sayımız 340, sağlık memuru 430, ebe sayısı 140.
Cumhuriyetin başlarında ülke nüfusu 13.464.564’tür.
Bu nüfusun yaklaşık % 75’i köylerde yaşamakta, çoğunluğunu da çocuk, kadın, yaşlı ve gaziler oluşturmaktaydı.
Harf devrimi , Gazi Mustafa Kemal Atatürk Harf Devriminin en bilinen görüntüsü ile..
Türkçe konuşulan Türk vatanı Anadoluda Arap harfleri ile eksik yazılan dilimiz.
Bedenimize uymayan elbise ile zordayız.
Cumhuriyet’in 10. yıl kutlamaları sırasında yeni Türk alfabesinin tanıtımı devam ediyor.
Bu fotoğrafta da görüldüğü gibi “gül, kel ve gel” sözcüklerinin 1 Kasım 1928 Harf Devriminden önce yazılışları aynı. Görseli farklıydı. Türk alfabesi ile bu yanlışlığa son verildi..
***
KAYIR HAN / TÜRK HARF DEVRİMİ TANITIMI BURADA YAPILDI.
Kayır Han.
Yeniçağ Gazetesi’nin haberini okuyunca 10 Kasım’da Atatürk devrimlerine ve geçmişimizin izlerinin silinmesine bu kadar yabancı nasıl kaldık diyebildim sadece.
Üzgündüm. Hüzün doluydum. Neden bu kadar duyarsızız ? Sorguladım !.
Bu yaşananlar insan olanın içine nasıl sinerdi ki ?
10 Kasım’a bir gün kala bu haberi vermeye gönlüm hiç de razı değildi!.
Çok düşündüm , gerçekten ülkesini ve Atatürk devrimlerini gözü gibi sevenlerin bu habere ilgisiz kalmayacağına inandım.
Kayseri ve Bünyan halkının yanı sıra bu tarihi mirasımıza gerektiği önemi verecek bir çok devlet kurumumuz da vardı.
Gönül rahatlığı ile bir de ben yazayım dedim ve yazdım, bu haberden haberleri olsun diye, Atatürk’üme minnet ve dua ile..
***
ANKA’nın haberinde sözü edilen Kayır Han’ın son halini İyi Parti Kayseri / Bünyan ilçe Başkanı Erhan Özhan basına duyurdu.
Selçuklu dönemi eseri olan Kayır Han bugün ahır olarak kullanılıyormuş.
Kayır Hanı ziyaret eden İyi Parti Bünyan İlçe Başkanı Özhan’ın açıklaması şöyle.
” KAYIR HANI , GÖZÜMÜZÜN ÖNÜNDE YOK OLUYOR.”
“Atatürk’ün Harf Inkılabı’nı Kayseri’de anlattığı Selçuklu eseri Kayır Hanı, gözümüzün önünde yok oluyor.
Harf Inkılabı’nın 93. yıldönümü vesilesiyle Kayseri’de bu inkılabın en önemli mihenk taşlarından olan Kayır Han’ı ziyaret ettim.
Tarihi 1200 lü yıllara dayanan eser,Harf İnkılabının kabulü olan 1 Kasım 1928 tarihinden 40 gün önce Atatürk tarafından ziyaret edildi.
Atatürk burada, Gesi, Mancusun, Efkere, Vekse ve Isbıdın köylerinin halkıyla bir araya gelip, öğrencilere yeni harflerle ilgili sorular sordu ve aldığı cevaplarla büyük memnuniyetle ayrıldı.
Selçuklu ve Cumhuriyet’in maddi manevi izlerini taşıyan, UNESCO tarafından dünya mirası listesinde yer alan Koramaz Vadisi’nin hemen girişinde yer alan tarihi yapı , Kayseri – Sivas karayolu üzerinde gözle görülür önemli bir noktada bulunuyor.
Kayır Han’ın bulunduğu yer.
Tarihi değerine ve bulunduğu önemli konuma rağmen şu an bir ‘ahır’ olarak kullanılmakta ve yıkık duvarları, çökmüş çatısı, etrafında çöp yığınları ile adeta izbe bir harabeyi andırmakta.
Özel şahıs mülkiyetinde olan bu eser, gerekli kanuni ve maddi imkanlar şahsa sağlanarak devlet mülkü haline dönüştürülmeli ve acilen restore edilerek sosyal ve kültürel anlamda hak ettiği değere kavuşturulmalı.
İlgili devlet kurumlarını, Harf İnkılabı’nın 93. yıldönümü vesilesiyle geçmişimize ve o geçmişten ilham alacak olan geleceğimize karşı bu tarihi zorunluluğu yerine getirmeye davet ediyorum.”
İyi Parti Kayseri , Bünyan ilçe başkanı Erhan Özhan Kayır Han’ı ziyaretinde.
Sayın Erhan Özhan bey , siz davetinizi Yeniçağ Gazetesi aracılığı ile duyurmuşsunuz. Ben de ; http://balikesir24saat.com aracılığı ile size buradan en kalbi selamlarımı gönderirken bir kez de buradan duyurayım istedim..
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ümüzün devrimlerinin ve tarihi eserlerimizin korunması için verdiğiniz bu çabanızı övgüyle okudum ve yazdım.
En umutsuz olduğumuz anlarda , bir özel yürekli insanın kişisel çabası ile umutlarımız yeniden yeşeriyor.
Geçmişimizin eserlerini geleceğe taşımak , kültürümüz ve tarihimizin değerlerine sahip çıkmak için verdiğiniz bu emeğe sonsuz teşekkürler.
Umarım en etkililer ve de yetkililer bu çağrıya kulak verir ve gözleri ile görüp , gerekli çabayı gösterirler.
Kayır Han gerçek değerine ve önemine göre Türkiye Cumhuriyetine ve Atatürk devrimlerine yaraşır bir şekilde onarılır.
Gelecek 10 Kasım günü Atatürk’ümüzü burada anmak kısmet olsun.
Kaz Dağlarının eteğinden size ve Yeniçağ Gazetesi çalışanlarına bin selam olsun.
Atatürk’ümün ruhu şad , durağı uçmağ olsun.