Nevzat Kutlu, Askeri Ataşe olarak Çek Cumhuriyeti’ne atanır.
Sıradan bir Askeri Ataşe olarak görev yapmaz. Yapamaz. Nedenini , neden böylesine üretken ve ahde vefa duygusu ile şehitliklerimizi arayan ve bulan, bir yazara dönüştüğünü yazdığı kitaplarını okuduğunuzda anlıyorsunuz.
Bizzat kendisinin imzaladığı, yazdığı ve edindiğim kitapları şunlar.
1- Kayıp Şehitlik,
2- Ah Vre Yanya,
3- Selanik Kaçakları,
4- Balkanlar Yanıyor.
Ben şimdilik Kayıp Şehitlik kitabını okuyabildim.
Kitabının girişinde diyor ki ;
” Birinci Dünya Harbi’nde memleketinden çok uzak diyarlarda, adını önce hiç duymadıkları Galiçya diye bir yerlerde savaşırken yaralanan , hastalanan ve hayatlarını kaybeden aziz şehitlerimize şükran borçlarımızı ödemek için kaleme alınmıştır.”
Komünizimden yeni çıkan bir memlekette, herkesin kuşku ile baktığı , dilini bilmediği bir Türk Subayı olarak, çektiğim sıkıntıları, mahalli idareler ile verdiğim mücadeleleri , kitapta çok özet olarak bulacaksınız”
***
“Osmanlı Devleti, müttefiklerine yardım etmek maksadıyla, Galiçya, Romanya ve Makedonya cephelerine asker göndermişti.”
” Paradubce Mezarlığı’nda , kayıtlara göre 508 Şehidimizin mezarı vardı.”
” Valasske Mezirici Şehitliği’nde , 205 müstakil mezar olduğu yazılıydı”
” Şehitlerimizin yattığı yer, 2X3 metre ebadında tek mezar halindeydi.
Yaklaşıp mezar taşını okumaya başladım.
Türkçe ve Çekçe olarak aşağıdaki ifadeler yazılıydı:
“Burada , Birinci Dünya Harbi’nde Avusturya – Rusya ( Galiçya ) Cephesi’nde savaşırken hayatlarını kaybeden 20’inci Türk Tümeni’ne mensup 205 asker yatmaktadır.Ruhları şad olsun ”
Kayıp şehitliğimizin izini sürerken yaşanan sıkıntı ve üzüntüler Nevzat Kutlu’yu yıldırmaz.
Jaroslav Efendi, Pardubice Mezarlığı’nda uzun yıllar çalışan yaşlı bir ihtiyardır.
Nevzat Kutlu, uzun araştırmalar sonunda Jaroslav Efendi’yi bulur.
Ondan yardım istemek için üç kez evlerine gider.
Pardubice şehitliğimiz bulmak artık onun burada yapacağı özel çalışma ile sonuçlanacaktır. Sonunda Jaroslav efendinin eşi olan bayanın yardımı ile ihtiyar mezarlık bekçisi Jaroslav ikna edilir.
Pardubice Şehitliğine yola çıkılır.
Jaroslav efendi, Türk Şehitlerinin yattığı yeri gösterir.
Asıl hüzün dolu hikaye burada başlıyor.
Kayıp Şehitliğin olduğu yerde bir Rus bayrağı dalgalanmaktadır.
Yazarın , rüyasında gördüğü kabuslar bu şehitlerimizin feryadı bu nedenle olmalıydı.
“Bunamış bu adam” sözünü duyan Jaroslav , “daha bunamadım” der !..
“Aklım başımda Türklerin mezarları burada !..”
Kitabın 103’ncü sayfasında şunlar yazıyor :
Jaroslav efendi ;
” Burada Türkler’in, Birinci Dünya Harbi’nden kalma mezarları vardı.
Beş yüz kadar.
Bir de abide duruyordu şurada” Bir eliyle selvi ağacının dibini işaret ediyordu.
” 1968 yılında Ruslar gelince, kanalizasyon geçireceğiz diye burayı düzelttiler.
Sonra üzerini kapatıp çim ektiler.
Yandaki kocaman duvarı inşa ettiler.
Duvara kendi askerlerinin isimlerini yazdılar.
Burayı tören alanı haline getirdiler.
Her yıl burada tören yaptılar.Türklerin mezarları buradadır. Tanrı huzurunda şahitlik ederim.”
***
VAKLASSKE MEZİRİCİ ŞEHİTLİĞİ
Seksen yıl önce şehit düşmüş askerlerimizi, yeni istirahat mekanlarına dikkatle taşıdık.
O huşu ve heyecan içinde tüm şehitlerimize ait kemikleri yeni mezara naklettik.
Biz bir yandan üzerine toprak atıp gözyaşlarımıza engel olmaya çalışırken, hoca hiç durmadan dua ediyordu”
***
“Kayıp Şehitlik ” kitabını tanıtmak için yazdığım bu notların okuyanı çok olsun.
Nevzat Kutlu bey’in yazdığı kitaplarının okuru çok olsun.
Geçmişimizin kayıp şehitliğini bulanlara sonsuz teşekkürler.
Aziz şehitlerimiz, ruhunuz şad olsun.
Vatan size minnettardır.