Öyle bir paradoks ki; elektrik olsa bir türlü olmasa bir türlü…
Ya kazıklanmayı göze alacaksın, ya da soğuktan ölmeyi!
Yani sorun şu:
Sayaçlar çalışsın ama faturalar en fazla asgari ücretlinin ödeyebileceği miktarda gelsin…
Olur mu?
Olur…
Türkiye Elektrik Kurumu (TEK) varken oluyordu…
Devam etmeden önce tarihe bir not düşmek istiyorum:
İktidar sözcüleri 1930-40’lardaki bazı yoklukları gündeme getirerek CHP’ye vuruyorlar, hatta bugünkü sorunların kaynağı olarak bile o dönemi gösteriyorlar ya!
Tarihe bir not ta biz düşelim:
2022 Şubat ayının başında Isparta’da 5 gün elektrik ve doğalgaz verilemedi, sular da akmadı…
Tabii elektrik olmayınca doğalgaz da yok. İnsanlar karanlıkta soğuktan tir tir titreyerek ölmemeye çalıştı. Bu arada bir kişi donarak öldü…
Peki, bütün bunların sebebi nedir? İktidarın beceriksizliği mi?
Elbette o da var ama ana neden iktidarın uyguladığı ekonomi modelidir…
Türkiye serbest piyasa modelinden vazgeçmeden, hiç olmazsa piyasayı denetleme görevini yapmadan (Piyasayı kontrol etmeden) bu sıkıntılar bitmez…
2008 krizinden bu yana serbest piyasa modelinin kurucusu olan ülkeler bile kamusalcılığa dönüş yaparken iktidarın ve hatta bazı muhalefet partilerinin hâlâ serbest piyasada ısrar etmesi anlaşılır gibi değil…
Acil olarak sağlık, eğitim, enerji, iletişim, savunma sanayi ve sosyal güvenlik gibi stratejik kurumlar kamu yönetimine uygun hale getirilmezse 2022’de kaybedilir…
Mesela elektrik dağıtım işi birilerine peşkeş çekmekten vazgeçip devletin kontrolüne alınabilir…
Karanlıktan kurtulmanın başka bir çıkış yolu yok…
Devleti şirket gibi yöneterek aydınlığa çıkılamaz…
Aydınlığın yolu; “Sürdürülebilir planlı karma ekonomik kalkınma modelidir…”
Demokratik hukuk devleti milletin aydınlanmasını, şirket devleti kendi aydınlığını düşünür…