Aç kapa aç kapa, kapa kapa kapa kapa…
Bizim eğitim sistemi zaten sınav sistemlerinin habire değişmesi, müfredatın hallaç pamuğu olması gibi sebeplerle cılkı çıkmış haldeyken bir de isim değiştirip değiştirip açılan sonra kapatılan “özel” haller var!
“Haller” diyoruz, çünkü bir garip hallerdeyiz…
Türkiye’de dershanecilik 1980’lerle beraber ivme kazanmıştı.
Yanılmıyorsak 1980’lerin başında Balıkesir’de sadece Özgür ve Fen Dersaneleri vardı.
Sonra Türkiye ile beraber patladı gitti.
Sonra bu dershanelerin başı yandı “kötüler” yüzünden…
FETÖ’nün yuvalarından, FETÖ’nün okullarına kadar ve her çeşit cemaatin dershanesi oldu.
Eğitim sistemindeki aksaklıkları gidermeye çalışıp dershane sistemini bitirmeye “eğitimsel” açıdan bakmamız gerekse de ne yazık ki 15 Temmuz ile kendimize geldik.
Dershaneler kapatıldı.
Peki sonra?..
Hem ihtiyaç hem de talep olduğundan bu kez Özel Etüt Merkezleri açıldı…
Bir süre sonra bunlar da kapatıldı.
Daha sonra ihtiyaç ve talep yine devam ettiğinden bu kez gömlek değişti, kurslar açılmaya başlandı…
Özel Öğretim Kursları açıldı sayısız…
Şimdi öğreniyoruz ki MEB’in aldığı kararla 2019-2020 yılından itibaren bunlar da kapatılmış olacak.
Peki yerine ne gelecek?..
Sınav sistemi böyle olduğu sürece, üniversite sınavı hayatın sonu görüldüğü sürece, okullardaki eğitim yetersiz olduğu sürece yine bir şeyler olacak, mutlaka talep ve ihtiyaçlar bir şekilde giderilecek.
Hepsini kapattığınız varsayın; öğretmenlerin evde verdikleri özel kursları, dersleri nasıl engelleyebileceksiniz ki, engellenebilir mi ki?
Bu sistem aynı İngilizce öğren-e-meyişimize benziyor.. Bir Hintli veya Pakistanlı bile daha kolay İngilizce konuşabiliyor, öğrenebiliyor…
Bizde ise normal okulda gördüğü öğretim ile İngilizce konuşabilene aşk olsun…
Özel Kurslar ile beraber önümüzdeki öğretim yılından itibaren Temel Liseler de kapanıyormuş.
Dershanelerin dönüştürülmesi amacıyla 5580 sayılı yasada yapılan değişiklikle açılan Temel Liseler, 2018-2019 öğretim yılı sonunda yasal süreyi tamamlayarak kapanacaklar.
Alın size bir kaos ortamı daha…
Ara sınıflardaki öğrenciler de resmi ve özel öğretim kurumlarına nakil yapabilecek…
Haziran’dan sonra yine şenlik var anlayacağınız…
Eğitim sisteminin neresine baksanız karmaşa halindeyiz.
İlköğretimden tutun lise son sınıfa kadar öğrencileri öylesine hummalı bir yarış içine sokan öğretim sistemimiz var ki, tek başına bu tablo bile Oscarlık!
Yabancı dil öğrenme sorunumuz var…
Habire değişen sınav sistemimiz var…
Kitap okumayı unutan devasa bir öğrenci nüfusumuz var…
Çocukları baskı ve zorlama altında bir cendereye sokup sonra “neden başarısısız” diye ah vah ediyoruz..
Şimdi önce dershaneler vardı ve sonra kapattık.
Sonra etüt merkezleri doğdu, bilahare onları da kapattık.
Nihayet özel kurslar doğdu, onlar da bu öğretim yılı sonunda kapanıyor…
Ha bir de düz lise Anadolu Lisesi garipliği icat olmuştu; artık sanırız düz lise de kalmadı, hepsi Anadolu Lisesi oldu.
E hepsi lise olsaydı o zaman; neden Anadolu Lisesi?.. Daha bir fiyakalı olsun diye mi?..
Eskiden Liseler ve her ilde olmayan nadir Anadolu Liseleri vardı…
Girebilmek her babayiğidin harcı değildi.
Şimdi eğitim seviyesinin yerlerde süründüğü, Türkiye’nin uluslararası eğitimde başarı endekslerinde diplere indiği bu zamanlarda düz liselerin hepsinin adını değiştirerek Anadolu Lisesi tanımlamasıyla başarı geleceğini mi sanıyorsunuz.
Eğitimde aç kapa artema hallerindeyiz…
Peki özelleri kapattık da; evlerde verilen özel dersler n’olacak?
İhtiyaç var, okuldaki eğitim yetmediği için öğrenciler keyiflerinden değil, akranlarından bir adım öne çıkmak için ek takviyeye ihtiyaç duyuyorlar.
Asıl bunun çözümü ne; okul eğitimini yeterli hale getirme mucizesi ne?..