Balıkesir Kadın Platformu cumartesi günü Alihikmetpaşa Meydanı’nda basın açıklaması yaptı ve İstanbul Sözleşmesi’ne bir kez daha sahip çıktı.
Atatürkçü Düşünce Derneği, Büro Emekçileri Sendikası, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) , Eğitim Sen, Emek Partisi, Ekmek ve Gül Topluluğu, Demokrat Parti, İyi Parti, Hacı Bektaşı Veli Derneği, Pir Sultan Abdal Derneği, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası, Eğitim İş, TKP, Tüketiciyi Koruma Derneği’nin bileşenlerinin yer aldığı Balıkesir Kadın Platformu’nun basın açıklamasına katılanlar “Haklarımızdan , hayatlarımızdan ve İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz” mesajını verip, şiddete, tecavüze, yoksulluğa, çocuk istismarına, tacize, savaşa , kadın katliamına dur dedi.
“İKTİDAR TARİKAT VE CEMAATLERİ DİNLEDİ”
Balıkesir Kadın Platformu Dönem Sözcüsü Fatma Gün’ün okuduğu basın açıklamasında şu görüşlere yer verildi:
“Her sabah bir kadın cinayeti haberi ile uyanıyoruz , bir çocuğun daha istismara maruz bırakıldığını öğreniyoruz. Kadın cinayetleri can almak konusunda pandemi ile yarışıyor. Daha geçtiğimiz haftalarda Körfez Bölgesinde 3 kadın öldürüldü. 2021 yılının son 5 ayında 112 kadın katledildi. Binlerce kadın evinde, işyerinde, sokakta tacize tecavüze ve mobinge maruz kalıyor. Kadın olduğu için en önce işten atılıyor. Ucuz emek gücü olarak düşük maaşlarla çalıştırılıyor. Ev içi emeğin ücretsiz köleleri haline gelerek dört duvar arasına hapsediliyor. İktidar; kadınların eşit koşullarda insanca bir yaşam ve çalışma ortamı, şiddetsiz bir ülke ve demokrasi taleplerini duymak yerine, tarikat ve cemaatlerin istekleri ile İstanbul Sözleşmesini kaldırdı. Bu cemaat ve tarikatlar şimdi de kadınlara yönelik şiddete ilişkin ulusal yasa olan 6284’ün kaldırılmasını , çocuk yaşta evliliklerin yasal hale getirilmesini, çocuk istismarcılarının evlilikle aklanmasını,kadınların boşanma süreçlerinin zorlaştırılmasını, nafaka hakkının ortadan kaldırılmasını, anayasadaki bütün eşitlik laflarının ortadan kaldırılmasını istiyor.
İşte tüm bunlara karşı kadınları koruyan tek bir kalkan var, o da İstanbul Sözleşmesidir. Haklarımızdan , Hayatlarımızdan ve İstanbul Sözleşmesinden Vazgeçmiyoruz!