Balıkesir Kadın Platformu, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü Alihikmetpaşa Meydanı’nda basın açıklaması yaptı. Her yıl gerçekleştirilen yürüyüşe bu yıl pandemi gerekçe gösterilerek izin verilmezken, kadınlar seslerini meydandan duyurmaya çalıştı. Basın açıklamasında pandemi ile birlikte gelişen olumsuzluklara dikkat çekilirken, İstanbul Sözleşmesi’nin etkin bir şekilde uygulanması isteği de bir kez daha dile getirildi. Balıkesir Kadın Platformu Dönem Sözcüsü İnci Aydoğan Aydı , “Biz kadınlar var oldukça umut var olacaktır. Umudu yeşertmek, yaşamı yeniden kurmak, güzel bir dünyada kardeşçe yaşamak için alanlarda olmaya, ellerimizi birleştirmeye devam edeceğiz.” dedi.
“Tüm dünyada, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününü, pandeminin ağır etkileri altında karşılıyoruz.” diyen Balıkesir Kadın Platformu Dönem Sözcüsü İnci Aydoğan Aydı, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Covid 19 sadece milyarlarca insanın yaşamını etkileyen bir halk sağlığı krizi olmakla kalmadı, dizginsiz sömürü düzeninin özünü de gözler önüne serdi. Sağlığın özelleştirilmesi nitelikli sağlık hizmetine erişimi zorlaştırdı. Kamusal bir insan hakkı olması gereken sağlık hizmetlerinin ticarileşmesi sonucu, milyarlarca insan salgından kurtuluş için en büyük umut olan aşıya ulaşamadı. Asgari düzeyde bir eğitime ulaşmak bile o kadar zorlaştı ki bir nesil eğitim hakkından yoksun hale geldi.”
Kısmi çalışma, geçici istihdam, belirli süreli sözleşme, esneklik ve sosyal güvencesizlik politikalarının pandemiyle birlikte yaygınlaştırıldığına dikkat çeken Aydoğan, ” Eve kapanma uygulaması tüm dünyada kadınların canları pahasına gerçekleştiriliyor. Kadın sığınma evleri kapatılıyor, kamuya ait yardım hatları devre dışı bırakılıyor, yargı süreçleri askıya alınıyor. Yalnız bırakılan kadınlar, artan cinayetler ve şiddet yüzünden suç mahalline dönen evlere mahkûm ediliyor. Salgının kontrolünün sosyal politikalar ve halkçı bir anlayış olmadan yürütülemeyeceği gerçeğini en çok kadınlar hissediyor. İşten çıkarma yasağının istisnası olan ve ‘ Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymama’ anlamına gelen ‘ Kod 29’ ile işten çıkartma işverenler tarafından sıkça ve keyfi olarak kullanılıyor. İşsizlik sigortasından yararlanmayı da ortadan kaldıran, damgalayıcı yönü ile tekrar işe girmeyi de zorlaştıran bu yöntemle pandemi döneminde işten çıkartma yüzde yetmiş oranında arttı. Bu da kadınlar için daha ağır koşullar ve daha çok yoksulluk demek oluyor. ” diye konuştu.
Aydoğan kadınların isteklerini şöyle sıraladı:
– Esnek güvencesiz çalışma uygulamasına son verilsin!
-Güvenceli iş, güvenli yaşam koşulları ve eşit işe eşit ücret sağlansın!
-İşyerinde şiddeti, ayrımcılığı ve moBbingi önleyen düzenlemeler yapılsın, etkili bir soruşturma mekanizması kurulsun ve caydırıcı cezalar tanımlansın!
-Doğum izinleri arttırılsın!
-Elli çalışanın bulunduğu işyerlerinde gündüz bakım evleri ve kapatılan kamu kreşleri açılsın!
-Kod 29 uygulamasına son verilsin!
-İstanbul Sözleşmesi etkin bir şekilde uygulansın!
Aydoğan sözlerini, ” Biz kadınlar var oldukça umut var olacaktır. Umudu yeşertmek, yaşamı yeniden kurmak, güzel bir dünyada kardeşçe yaşamak için alanlarda olmaya, ellerimizi birleştirmeye devam edeceğiz. Yaşasın 8 Mart” dilerek noktaladı. Basın açıklamasına CHP Balıkesir il ve ilçe örgütleri ile sevil toplum örgütlerinin temsilcileri de destek verdi. (balikesir24saat.com)