Kadın Adayları Destekleme Derneği (Ka.Der) Balıkesir İl Temsilciliğinin 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeniyle düzenlediği “Dünya Kadın Hareketi ve 8 Mart ” konulu söyleşi Sosyalist Enternasyonel Kadın Başkan Yardımcısı Hilal Dokuzcan’nın katılımıyla Basri Otel’de gerçekleştirildi.
Kahvaltılı etkinliğin açılışını Balıkesir İl Temsilcisi Sibel Buzkır yaptı. Buzkır, “8 Mart’ta kutlanacak birşey bulamıyorum. Çünkü 129 kadın, 1857’de ‘eşit iş eşit ücret’ mücadelesi verirken yanarak can verdi. 2020’de hala eşit iş eşit ücret mücadelesi veriyoruz. Atatürk, 1934’de kadınlara seçme ve seçilme hakkı kazandırdı. 2020’de TBMM’de kadın temsil oranı %17, kadın belediye başkan oranı % 3 , kadın muhtar oranı ise % 2… İstanbul sözleşmesi 2011’de imzaya açıldı ancak o günden bugüne 2 bin 549 kadın eşi ve aile yakınları tarafından katledildi. Savaş , terör, göç , ekonomik krizler , yoksulluk ilk ve en çok kadınları etkiliyor. Bu yüzden ben kutlanacak bir şey bulamıyorum. Kadın mücadelesini veren ve bedel ödeyen tüm kadınları saygıyla selamlıyorum “dedi.
Ka.Der Genel Merkez Yönetim Kurulu üyesi Seval Bozkurt ise yaptığı sunumda kadının siyasetteki konumundan , dünyada ve Türkiye’de temsil oranından bahsederek, ülkemizde siyasette temsil kademelerinde kadının neredeyse “yok” denecek kadar az olduğunu gözler önüne serdi. Bin 389 belediye başkanının yalnızca 43’ünün, TBMM’de yer alan 589 milletvekilinin yalnızca 102’sinin, 50 bin 157 muhtarın yalnızca bin 71’inin kadın olduğunu belirten Bozkurt, durumun vehametini ortaya koydu. Bozkurt bu olumsuz tabloya rağmen, Ka.Der in siyaset okulları ve diğer projeleriyle eşit temsil ve eşit hak mücadelesini sürdürdüğünü vurguladı.
Sosyalist Enternasyonal Kadın Başkan Yardımcısı Hilal Dokuzcan, 8 Mart sürecinin 1857’de başladığına dikkat çekti. Kadın emeğinin tarihin her döneminde hem bireysel işverenler, hem de devletler tarafından “yedek iş gücü” olarak görüldüğünü savunan Dokuzcan, ” 17 Ağustos 1907’de Sosyalist Enternasyonel’in Kadın Örgütlenmesi ilk toplantısını Almanya’nın Stutgart kentinde yaptı.Yani 1907’den günümüze dek gelen bir kadın örgütlülüğü yapısı var. 1800’lü yılların sonunda başlayarak günümüze dek gelen bir sınıfsal kadın mücadelesinin enerjisini hala hissetmekteyim. Sosyalist Enternasyonel Kadın Örgütlenmesi’nin 26-27 Ağustos 1910 tarihinde Danimarka’da yaptığı toplantıda 8 Mart’ın kadınların günü olması kararı çıkıyor. Bu kararda en büyük çabayı hepinizin bildiği gibi Clara Zetkin ve Rosa Lüxemburg veriyor.” dedi.
KENDİ GÜCÜMÜZÜN FARKINDA OLMALIYIZ
Dokuzcan sözlerini şöyle sürdürdü:
“Sınıfsal olarak emekçi kadınların yükselen mücadelesinde öne çıkan kadın liderler. Yani 21.yüzyılda buraya geldiğimiz 110 yıllık tarihin arka planında olan bir hareket, bugün bizi bir araya getirmiştir. Acaba 110 sene önce bu kararı alanlar 110 yıl sonra Balıkesir’de bizim bir araya gelebileceğimizi hayal edebilmişler midir?Bugün bizim burada yaptıklarımız belki 10 sene sonra başka bir evreye dönüşecektir. O nedenle kendi gücümüzün, kendi değerimizin ve yaptığımız her şeyin farkında olmamız, bizim insanlık adına yol almamızı kolaylaştıracaktır.”
“BUGÜNLERDE DE BİR YERLERDE ATEŞ VE YANGIN VAR”
“Fabrikada çıkan bir yangından söz edildiğini biliyorsunuz. Bu yangının olduğu tarih 8 Mart 1957… Bu yangının sonunda 129 emekçi kadın hayatını kaybediyor. Yani ateş, duman, küller bugün de var.Bugün de bir yerlerde ateşler yanıyor, dumanlar tütüyor, yüreğimiz acıyor. Bakın, insanlığın bu kadar kendi tarihinden bir şeyler çıkartıp bir başkası ile düşmanlık yaratmadan, kutuplaşmadan yürüyebilmesinin bir yolu olduğunu bulmamız gerekiyor.Bu yolun emek veren birisi olarak kadınların mücadelesinden geçtiğini biliyorum”
CHP İl Başkanı Serkan Sarı , Balıkesir İyi Parti İl Başkanı Nedim Tuna Demokrat Parti İl Başkanı Işın Gümüşyay , Balya Belediye Başkanı Orhan Gaga, siyasi partilerin ilçe başkanları, belediye meclis üyeleri, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, iş insanları ve Balıkesir Üniversitesi Sosyoloji Bölümü öğrencileri de etkinliğe katılım sağladı. Coşkun YAMAN/ Saffet YILMAZ (balikesir24saat.com)