İyilik genellikle kutsanmış, ödüllendirilmiş, kötülük ise lanetlenmiş bir davranış biçimidir.
“İyi biri olmak, iyi şeyleri alışkanlık haline getirmektir” der İngiliz Filozof DAVID HUME.
Çocuklarımıza iyiliği öğretmek iyiliği içselleştirmelerini sağlamak istiyorsak, onlara küçük yaşlardan itibaren okuma, sorgulama, araştırma, empati, farklı düşüncelere sahip olanlara saygı duyma alışkanlıklarını kazandırmalıyız.
Kötülüğün de, iyiliğin de kendi kararları olması gerektiğini, her iki kararın sorumluluğunu taşımasını ve sonuçlarına katlanmasını öğretmeliyiz.
Birey iyiyi ve kötüyü seçme şansına her zaman sahiptir.
Bu güç insana doğuştan verilmiştir.
Yüreğimizde iyilik ve kötülük sürekli savaş halindedir.
Savaşı kim kazanacaktır?
Siz hangisini beslerseniz.
Doğduklarında çok masum olan çocuklarımızı, etik değerlerimizle donatıp, davranışlarımızla da onlara örnek olmalıyız.
Onlara söylediklerinizi unutabilirler ama davranışlarınızla onlara yaşattıklarınızı asla unutmazlar.
Çocuklarımız hep bizim çocuklarımız olarak kalmayacak.
Sonuçta birinin eşi, birinin babası, komşusu olacak.
Mühendis olacak.
Öğretmen olacak.
Doktor olacak.
Ve sizin öğretilerinizle hayatın içinde yer alacaklar ve sizi yansıtacaklar.
***
İyilik için mücadele gerek.
Sabır gerek.
Farkındalık, empati ve sempati gerek.
Kötülük için fazla çabaya gerek yok.
Temelinde tembellik vardır.
Kurnazlık, şiddet var ama empati ve sempati yoktur.
İyilik yapmak yürek işidir ve iyilik yapanla, yapılan arasında kalması gereken bir şeydir.
“Elalem ne der” ya da “Elalem desin” diye yapılan iyilikler iyilik değildir.
Samimiyetsiz iyilik, samimiyetsiz kötülükler doğurur.
Aslında biz iyilik yapmaktan, iyilik duygusundan yoksun bir toplum değiliz.
Her yerde, iyiliği misyon edinmiş bir dolu insan var ve öyle yapılan şeyler var ki, iyilik olduğuna yürekten inanılmasa asla yapılmaz.
Bizim sorunumuz iyi insan eksikliği değil, yaptığının kötülük olduğunun farkında olmayan insan sayısı ve bunun çokluğu.
Sabahattin Ali “İyilik demek, kimseye kötülüğü olmamak değil, kötülük yapacak cevheri içinde taşımamak demektir” der
Bütün dinler, iyiliği emreder ve sizi kötülükten men eder.
Dilerim bir gün herkes zengin olur, ünlü olur, hayalini kurduğu her şeye kavuşur ama asıl aradığının, asıl cevabın bu olmadığını anlar.
Şairin dediği gibi “Baki kalanın bu kubbede hoş seda olduğunu kavrar. Bu dünyadan götürebildiği tek şeyin yaptığı iyilikler, dokunduğu ve değiştirdiği hayatlar olduğunu anlar.”
Şartlar ne olursa olsun ve ne yaşanırsa yaşansın kötülük yapanlar ya da iyilik yapanlar kendi hikayelerinin senaristi olurlar.
Olur da yaptığın iyiliği karşılığını göremezsen üzülme.
İyiliğinin karşılığını bir gün mutlaka göreceksin.
Belki iyilik yaptığından değil ama başka bir yerde başka birinden.
Yaptığın her iyilik yüreğinizi de temizleyecektir.
Çünkü iyilik insanlık sanatıdır.
İyiliği işimize geldiği için değil, doğru olduğu için yapmalıyız.
Bir kez daha altını çizerek söylüyorum.
İyilik ve kötülüğün savaşında siz hangisini beslerseniz o kazanır.
Bizler iyi olduğumuz, iyi düşündüğümüz, iyilik yaptığımız sürece dünya daha güzel bir hale gelecektir.
BUNA YÜREKTEN İNANIN.
Serpil Güleçyüz
Serpil Güleçyüz’ün tüm yazıları için tıklayın…
İyilik iyidir yazınızı tatil dönüşübu gün hemen okudum, konu iyilik olunca diyecek bir şey yoktur. Bize kutlamak düşüyor, tebrik ediyorum , kalemine sağlık.