“İnsanı en çok yıpratan şey iyi niyetidir” demiş Oscar Wild
Aslında yıpratan şeye, iyi niyet yerine iyi niyetin suistimal edilmesi dersek daha doğru olacak. Çünkü niyet iyiliği her insanda olması gereken bir erdem.
Sürekli başkalarının rahatını, mutluluğunu düşünerek kendinizi ikinci planda tutmanızdan yani fedakarlıktan bahsetmiyorum zira bu farklı ve sonucu ruhsal rahatsızlık yaratabilen bir durum.
Öncelikle iyi niyetli olan kişilerin akıllarından hiç kötülük geçirmeyen insanlar olmadığını bilmekte fayda var. Ancak onlar, her türlüğü kötülüğü, çirkinliği bilmelerine veya farkına varmalarına rağmen yine de iyiliği ve güzelliği tercih eden yüreği kirlenmemiş kişilerdir.
Niyeti iyi olan insanlar haklı oldukları olaylarda dahi seslerini çıkarmaz, insanları üzmekten, kırmaktan çekinir ve haklı olduklarını bildikleri halde yaşanan olaylarda kendi paylarına düşeni sorgularlar. Bu davranışları ne bir eziklik ne yetersizlik ne de aptallıktır. Sadece olması gereken insancıl bir davranıştır.
Zira bu insancıl davranışı kendi leyhlerine kullanan kötü niyetli insanlara sıklıkla maruz kalmak zamanla iyi niyetli kişilerde suçluluk duygusu geliştirir ve iyi niyet suistimali o zaman yıpratan bir hal alır.
“İyi niyetli insanlar yalana çok çabuk kanarlar ama boşa giden iyi niyeti asla unutmazlar” der Konfüçyüs.
Evet boşa giden iyi niyet unutulmaz. Ancak bu insanlar yine de iyi niyetli olmaktan vazgeçmezler. Çünkü iyi niyetli olmakta ısrarcı olmalarının altında, karşı tarafı iyi niyetli olmaya davet vardır aslında.
İyi niyetli olmakla eleştirildiğiniz oldu mu hiç?
Mesela, “Herkesi kendin gibi düşünüyorsun ancak herkes iyi niyetli değil. Aptal olma! Bak üzülen yine sen oluyorsun” diyenleriniz oldu mu?
Ne tuhaf değil mi? İyi insan olmayı takdir ve teşvik etmemiz gerekirken bu erdemin aptallık olduğunu, zarar verdiğini ve insanların kötü olduğunu öğütlüyoruz.
İyi niyeti aptallık olarak düşünenler, kötü niyeti ne olarak kabul ediyorlar acaba çok merak ediyorum.
Evet iyi niyetin suistimali sahibini üzer elbette ancak suistimal edenin güvenirliliğini yitirmesi, yaşamı boyunca onu çok daha fazla üzecektir. Ta ki iyi niyetli olmayı öğrenene kadar.
Tüm insani erdemlerin iyi düşünce ve davranışla geliştiğini inkar edemeyiz. Mesela niyet iyiliğinin erdem olarak kabul gördüğü, aksi düşünce ve davranışın ayıplandığı bir toplum zihniyetinin varlığını düşünün!
Bir toplumda zihinlere iyi niyetin başa bela getirdiği, aptallık olduğu yerleştiriliyor ve bencil olmak özendiriliyorsa orada çok ciddi bir sorun var demektir.
Zira iyi niyeti kötülemek, kötülüğü övmek değil midir?
Demet TOK