Hepimizin bildiği ve her ülkenin kendisi açısından geçerli manevi değerleri vardır:
Bayrak…
Milli Marş…
Bizim özelimizde Mustafa Kemal Atatürk.
Vazgeçilmezlerimizdir onlar.
Ama bir de ülkeler liginde her ülkenin gücünü, diğer ülkeler arasındaki sıralamasını belirleyen başka unsurlar da vardır.
Pasaport gibi.
Para birimi gibi.
Bunlar, ülkelerin uluslararası arenadaki saygınlığında büyük rol oynar.
Pasaport konusunda yerimiz zaten pek parlak değilken son aylarda yoğun şekilde artan “vize” sıkıntısı pasaport ligindeki halimize tuz biber eker vaziyette.
Pek çok ülke ince ötesi eleme ile Türk pasaportu gördü mü vize vermez halde.
Vizeyi kaldırsınlar diye ümit ederken tümüyle ters bir ivme ile neredeyse dışlanmış haldeyiz.
Ve milli para birimimiz.
TL.
Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan, başbakan olduğu dönemlerde milli paranın önemine vurgu yaparak, Türk Lirası’nın itibarının milletin ve ülkenin itibarı olduğunu söylemişti.
İtibar, saygınlık demek.
Şimdi aşağıdaki fotoğrafa bir bakmanızı rica ediyoruz.
Fotoğraf geçen hafta Yunanistan’ın kıyı kenti Kavala’da çekildi.
Meşhur Kavala Kurabiyesi imalatı ve satışı yapılan bir işletme.
Vitrin önündeki fiyat etiketine bakmanızı rica ediyoruz.
500 gram kurabiye için 6 Euro fiyat konmuş.
Ama turisti eksik olmayan bir kent olduğu için satıcı, başka para birimleri de etikete eklemeyi ihmal etmemiş.
Bulgar turist gelirse 30 leva misal.
Satıcı TL de yazmış.
Ama rakam yok.
Üzgün yüz çizmiş TL.nin yanına.
Yani diyor ki, TL kabul etmiyorum.
Yunanistan’a giden turist kitlesinin azımsanmayacak çoğunluğunu Türkler oluştururken ve Bulgar turist, leva ile Kavala’nın meşhur kurabiyesini alabilirken Türk turist, Lira ile bir kurabiye alamıyor.
Bazen tek kare fotoğraf, sayfalarca yazıdan çok şey anlatır.
TL’nin yanındaki üzgün yüz işte o sayfaların anlatamadığını ifade ediyor.
TL.’nin itibarının ne durumda olduğunu olduğunu.
Yakın bir arkadaşımız; ziyareti sırasında çekmiş fotoğrafı.
Gördüğümüzde üzüldük elbet.
TL’nin itibarı…
Milletin ve ülkenin itibarı?
Üzülmez mi insan?