Ekim ayı Türk tarihinde çok önemli bir aydır. Mudanya Ateşkes Antlaşması 11 Ekim 1922 tarihinde imzalanmıştır. Daha sonra barış görüşmeleri başlamış ve 24 Temmuz 1923 tarihinde Lozan barış antlaşması imzalanmıştır. Lozan barış antlaşmasına göre İtilaf devletlerinin İstanbul’u boşaltması gerekmektedir. 5 Ekim 1923 tarihinde İtilaf devletleri askerleri bayrağımızı selamlayarak kenti terk etmişlerdir. 13 Kasım 1918 tarihinde Ulu önder Mustafa Kemal’in dediği gibi “Geldikleri gibi gitmişlerdir”
6 Ekim günü şanlı ordumuz İstanbul’a girerek kenti işgalden kurtarmıştır. 13 Ekim günü ise mecliste başkent görüşmeleri yapılmış ve Ankara başkent olarak kabul edilmiştir. 29 Ekim 1923 günü de Cumhuriyetimiz ilan edilmiştir.
İstanbul Hititler döneminde kurulmuş bir kenttir. Kurulduğu yıllarda adı Licus’tur. Hititler döneminde Ege kıyılarında en önemli liman Truva idi. Hititlerin yıkılması ile Truva tarihe gömülmüş ve Roma döneminde ise Truva’nın yerine Efes limanı öne çıkmıştır. Roma’nın sınırları Fırat nehrine kadar ulaşınca başkentini taşıma zorunluluğu duymuştur. 330 yılında Konstantin Licus’u imar ettirerek başkenti buraya taşıdı. Böylece İstanbul dünyanın o dönemde en büyük imparatorluğunun başkenti olarak sahneye çıktı.
330 yılından 1922 yılına kadar kesintisiz başkentlik yaptı. Roma İmparatorluğu, Bizans İmparatorluğu ve Osmanlı İmparatorluğu olmak üzere üç imparatorluğa başkentlik yaptı.
330-395 arası Roma İmparatorluğu’nun başkenti idi. 395 yılında Roma imparatorluğu ikiye ayrılınca İstanbul Doğu Roma İmparatorluğu’nun başkenti oldu. Doğu Roma İmparatorluğu’na daha sonraki yıllarda Bizans İmparatorluğu adı verildi.
1204 tarihinde Batı’dan gelen haçlı orduları İstanbul’u işgal ettiler. İstanbul’da bir Latin Devleti kurdular. Bizans ise başkentini bu
dönemde İznik’e taşıdı ve tüm enerjisini İstanbul’un kurtarılmasına harcadı.
1265 yılında İstanbul’u geri alarak başkentini yine oraya taşıdı. İstanbul en uzun işgalini bu dönemde gördü.
1453 yılında İstanbul Fatih Sultan Mehmet tarafından fethedildi ve kent Osmanlı İmparatorluğu’nun başkenti oldu.
Bizans döneminde kent pek çok defa kuşatılmıştı. Bizans tüm enerjisini bu kente vermişti.
Kentin etrafına değişik zamanlarda çeşitli surlar yaptılar. Kent Osmanlıların eline geçince surlara bakım azaldı. Osmanlılar döneminde kent kuşatma altına alınamadı. 1877 yılındaki Osmanlı-Rus savaşında Rus orduları İstanbul’da Yeşilköy’e kadar geldiler. Avrupa devletlerinin araya girmesi ile Ruslar geri çekildiler. Ama Yeşilköy’e bir anıt bıraktılar. İngilizler bu yardıma karşılık Kıbrıs adasını aldılar. Bu anıt 1914 yılında Enver Paşa tarafından yıktırıldı.
1912 yılında ise Balkan savaşları sırasında Bulgar orduları Çatalca’ya kadar gelmişlerdi. Bulgar orduları burada zor durduruldu ve geri atıldı, Edirne kurtarıldı.
Bir de 1915 yılında Çanakkale savaşları sırasında İtilaf devletleri donanmaları ile İstanbul’u almak istediler. Çanakkale savaşları İstanbul için yapıldı. Mustafa Kemal’in dahiyane çalışmaları ile Çanakkale zaferi kazanıldı ve İstanbul kurtarıldı. Yani 1915 yılında İstanbul’u işgalden kurtaran Mustafa Kemal’dir.
1918 yılında Mondros Ateşkes antlaşması imzalanınca İtilaf devletleri 6 Kasım günü Çanakkale Boğazının açılmasını istediler. Boğazı açma görevi Selahattin Adil’e verildi. Oysa Selahattin Adil Çanakkale savaşları sırasında boğazı koruyan topçuların komutanlarından idi. İtilaf devletleri donanmaları İstanbul önlerine gelerek kenti abluka altına aldılar.
16 Mart 1920 tarihinde ise İngilizler kenti resmen işgal ettiler.1918’den 1920 yılına kadar kenti ablukada tuttular. Lozan barış antlaşması ile kenti terk etmeleri gerekiyordu. 6.Ekim günü şanlı ordumuz kente girerek kurtardı.
Ulu önder Mustafa Kemal 1915 yılında savaşarak işgalden kurtardığı kenti 8 yıl sonra tek kurşun atmadan antlaşma ile kurtardı. İngilizleri İstanbul’dan gönderme görevi Selahattin Adil’e verildi. O da görevini gurur duyarak yaptı.
Kentin adı 1929 yılında İstanbul olarak değiştirildi. Ondan önce Konstantiniye idi. Yani kente İstanbul adı da Mustafa Kemal tarafından verildi.
Bugün İstanbul’un fethi kutlamaları yapılmaktadır. Bu yanlıştır. Bizim İstanbul’u kurtarmamızı kutlamamız gerekmektedir. O kurtarıcı da Mustafa Kemal’dir. Dilerim artık hiçbir zaman bu güzel kentimiz işgale maruz kalmaz. Saygılar.
12.Ekim.2024
Sinan Kahyaoğlu