Bu hafta İstanbul’un fethinin yıldönümü idi. Bizde bundan dolayı bu fetih üzerinde duracağız.
İstanbul M. Ö. 7. yüzyılda Licus adıyla kurulmuştur. Daha sonra adı Bizans’a dönmüştür. 330 yılında Roma imparatoru Konstantin imparatorluğunun başkentini Roma’dan İstanbul’a taşıyınca kentin önemi artmıştır. O zamana kadar çok önemli bir kent değildir. Roma imparatorluğunun başkenti olduktan sonra günümüze kadar önemini korumuştur. Hala Türkiye’nin en büyük kenti iken dünyanın da çok önemli kentlerinden birisidir.
Konstantin Roma İmparatorluğunun başkentini buraya taşırken kenti yeniden düzenletmiştir. Bu arada imparatorluğun pagan inanç sistemini bırakmış ve Hristiyanlığı imparatorluğun resmi dini yaparak tek tanrılı inanca geçmiştir. Yeni düzenlenen kentin ortasına devletin resmi tapınağı olan Ayasofya’yı yaptırmıştır. İstanbul 330 yılından 395 yılına kadar Roma İmparatorluğu’nun başkenti, bu tarihte imparatorluk ikiye ayrılınca Doğu Roma İmparatorluğu’nun başkenti olmuştur. 395-1453 tarihleri arasında ise Bizans imparatorluğu denilen Doğu Roma İmparatorluğu’na başkentlik yapmıştır. Bizans döneminde kent pek çok kez kuşatılmıştır. Fakat Bizanslılar kenti korumak için sürekli sur duvarlarını genişletmişlerdir.
8. yüzyılda Arap orduları da kenti kuşatmış başarılı olamamıştır. Bu kuşatma sırasında Bizanslılar Grejuva ateşini bulmuşlardır.1071 yılında Malazgirt savaşı sonunda Anadolu’ya Türkler gelmişlerdir. Türkler 1075 yılında İznik’te Anadolu Selçuklu Devletini kurmuşlardır. Gerek Selçuklular, gerek İzmir de beylik kuran Çaka Bey İstanbul’u almayı düşünmüşler ama Haçlı Seferleri yüzünden harekete geçememişlerdir. 1204 yılında gelen haçlı ordusu İstanbul’u ele geçirmiş ve burada Latin İmparatorluğu’nu kurmuştur. İstanbul 330 yılından bu yana ilk defa el değiştirmiştir. Bizanslılar İznik’e çekilmiş ve sürekli İstanbul’u kurtarmayı düşünmüşlerdir. 1261 yılında kurtarmışlardır.
Bu arada Selçuklular 1243 yılındaki Kösedağ savaşını kaybetmişler ve Moğollara tabi hale gelmişlerdir.1300’lü yılların başında Anadolu’da pek çok Türk beyliği kurulmuştur. Bunlardan Osmanlılar Bizans’a komşudurlar. Osmanlılar kısa bir süre içinde Gelibolu Yarımadasına çıkmışlar ve Bizans’ı batıdan kuşatmışlardır. 1402 yılında Yıldırım Beyazıt İstanbul’u almak için Anadoluhisarını yaptırmıştır. Fakat Timur’un gelmesi ve Ankara savaşını kaybetmesi ile bu atılım durmuştur.
1440’lı yıllarda Osmanlılar barutu toplarda kullanmayı düşünmeye başlamışlardır. Metalurji sanayinin gelişmesi ile top döküm çalışmaları başlamıştır. Ayrıca Fatih 1453 yılında Anadoluhisarının karşısına Rumelihisarını yaptırmıştır. Bu arada Türk mühendislerinin çalışmaları ile toplar dökülmüş ve kent nisan ayı içinde kuşatılmıştır.
Kentin kuşatılma hazırlıkları içinde Hamza Paşa’ya bir donanma inşa görevi verilmiştir. Bu donanmanın kerestelerini Kazdağına getirilen Edremit yöremizden Tahtacı Türkmenleri hazırlamıştır. Demir aksamını ise bugün Çanakkale Fevzipaşa mahallesinde oturan demirci romanlar yapmıştır. Kent 29 Mayıs 1453 tarihinde fethedilmiştir. Fatih kente Topkapı’dan beyaz bir atın üstünde girmiştir.
İstanbul fethedildikten sonra Osmanlı İmparatorluğu’nun başkenti olmuştur. Osmanlı döneminde kentin surları tamir görmemiştir. Kuşatma altına da alınmamıştır. Sadece 1878 Osmanlı Rus savaşında Rus orduları Yeşilköy’e kadar gelmişler ve burada durdurulmuştur. Birde 1912 Balkan savaşlarında Bulgar orduları Çatalca yakınlarında durdurulmuştur. 1.Dünya savaşında ise Çanakkale cephesi İstanbul’un alınması için açılmıştır. Mustafa Kemal’in dehası ile saldırı durdurulmuş ve Çanakkale zaferi kazanılarak İstanbul kurtarılmıştır.
Fakat 6 Kasım 1918 tarihinde itilaf donanması Mondros ateşkes antlaşmasına dayanarak kentin önüne gelmiş ve kenti abluka altına almıştır. 16 Mart 1920 tarihinde ise İngilizler kenti fiilen işgal etmiştir. Kent 6 Ekim 1923 tarihine kadar 5 yıl düşman işgali altında kalmıştır. Kentin bu Latinlerden sonra ikinci işgalidir.
Kurtuluş Savaşının kazanılmasından sonra imzalanan Lozan Barış Antlaşması gereği işgal kuvvetleri 6 Ekim 1923 tarihinde İstanbul’u boşaltmışlardır. Ordumuz kente girerek kentimizi kurtarmıştır. Bu tarihe kadar kentin adı Kostantiniye olarak anılmıştır.
1929 yılında kentin adı İstanbul olarak değiştirilmiştir. Bu güzel kentimizi Fatih Sultan Mehmet sanayi devrimi yaparak fethetmiştir. Ulusal devlet kurup sanayileşme atılımı yapan Mustafa Kemal ise hiç kurşun atmadan kentimizi kurtarmıştır. Hepsini minnetle anıyorum. Ruhları şad olsun. Saygılar.