Edremit Meydanı’nda geçen çarşamba günü kadınlar toplandık. Acı büyüktü. Kadın cinayetini Körfez’de görmekten duyulan öfkeyi , isyan ve acının dayanışmasının tam ortasındaydım. Tüm kadınlar; Işıl Çetkin’in ailesi için dayanışmaya gelmiştik. Gözü yaşlı anne – babası ile, kız kardeşini nasıl teselli edecektik ? Çok güzel bir deyimdir: “Ateş düştüğü yeri yakar “. Ateş bu kez Çetkin ailesini yaktı. Bunca kadın cinayetinin yaşandığı ülkemizde etkili bir mücadele yürütüldü mü ?
– Bence hayır !..
Kanayan yaraya , pansuman yapılıyor!.. Eyy yetkililer , canlar gidiyor. Evlatlar öldürülüyor. Neredesiniz ?
Eşini, hayatını birleştirdiği , en çok sevdiğini öldüren kocaya verilen cezaların caydırıcı olmadığını sağır sultan bile biliyor !.. Siz nasıl bilmiyor, görmüyorsunuz ? Bu korumacılığı nasıl içinize sindiriyorsunuz ? Biz kadınların içine sinmiyor. Biz kadınlar öldürülüyoruz. Kör ve sağır durmayın artık. Yetti garii..
Katil mahkemede, takım elbise ile geldi , kravat taktı , mazlum durdu, pişmanım dedi, bunlar hafifletici nedenler oluyor!.
Aklın , vicdanın, mantığın almadığı bir durum var burada!.
Adalet neredesin?
Yaşam biz canlılara tek bir kez veriliyor. Bir kez daha dünyaya gelme olanağımız yok. Bu hayatı bir kez yaşadığımızı katillere nasıl anlatmalı ? Öfke kontrolünü nasıl öğretmeli ?
İnsanca yaşamanın erdemini bilmeyenlerin çoğaldığı bir toplum olduk. 2019 yılında 447 kadın en sevdikleri tarafından katledildi. Bizler sayı olarak biliyoruz. Hangi ocaklarda anasız yaşamlar nasıl sürüyor? Hangi acılar yaşanıyor. Annesiz kalan çocukların yaşadığı acıyı hangimiz görüyor , hangimiz biliyoruz?
Toplum olarak çuvaldızı kendimize batırmanın tam zamanıdır.
Çetkin ailesinin acısını paylaşmakla kalmamalıyız.
Başkaca bir şeyler yapmalı . Sivil toplum kuruluşlarının başkan ve üyeleri ellerini taşların altına koyanlar, ne yapmalı ?
Nasıl yapmalı ?
Hepimize düşen ödevleri yeniden gözden geçirmek , daha çok dayanışmak,sonuca varmak, aklıma gelenler şimdilik bunlar. Başkaca öneriler varsa hayata geçirilmeli. Hem de acilen. Başka Işıllar katledilmesin. Yaşasınlar diye.
Kadın cinayetlerine nasıl son verilir , nasıl daha hoş görülü olunur konusunda toplumumuza çok özel eğitim verilmeli diye düşünüyorum. Bunun için sosyologlara çok ihtiyacımız var.
Anneler, erkek çocuklarınızı daha iyi yetiştirme konusunda en önemli görev sizlere düşüyor.Ne olur , katil evlatlar yetiştirmeyin!.
İnsan olmayı , yaşama saygı duymayı öğretin.
Eğitin , eğitin, eğitin..
Eğitim şart!.
***
Edremit Cumhuriyet Meydanı’nda, Körfez Bağımsız Kadın Dayanışması yürüyüş ve basın toplantısı düzenledi. Yapılan konuşmalarda Işıl Çetkin’in katledilmesine tepki gösterildi. Cumhuriyet Meydanından yükselen dayanışmanın sürekli olması dileğimdir. Kadınlar olarak , yaşamı kuran , toplumda üreten , hayatımızı borçlu olduğumuz analar, bu dayanışma sadece burada kalmasın. Sizler hayata , kadınlara dokunmayı sürdürün. Yaşam hakkını korumak adına. Birleşince çok güzel oluyorsunuz, sizlere bin selam olsun.
***
Işıl Çetkin’in kuzeni Akçay Muhtarı Pınar Yardımcı aile adına söz alarak yaptığı konuşmada çok üzgündü. Acısı sesine yansıyordu. Edremit Cumhuriyet meydanından seslendi Pınar Yardımcı.
” Sevgili dostlar, çok değerli basın mensupları, Işıl benim canım kuzenimdi. İsmi gibi ışıl ışıl, hayat doluydu. Nereden bilebilirdi ki; katiliyle evlenmiş olduğunu. Çocukları çok severdi ; hep bir çocuğu olsun istemişti.Ne yazık ki , karnındaki bebeğiyle bir cani tarafından alçakça katledildi. Işıl’ın öldürülmeden üç gün önce yeğeni doğmuştu.Ne çok sevmişti onu bilesiniz. Kız kardeşine ” ismini Gülce koyun, ben gülmedim o gülsün” demişti.
Işıl’ın kardeşinin bebeği bugün on günlük.
Adı Gülce.
Işıl gülmedi ama Gülce gülecek!.
Öfkeliyiz!. Kızgınız!.Üzgünüz!. Acımızın tarifi yok. Biz artık erkek adalet değil, gerçek adalet istiyoruz!. Kadınların söz hakkı olmadığı ,yaşam hakkının elinden alındığı, erkek egemen toplumda bir kadın daha eksilmeyeceğiz!. Kadın cinayetleri bireysel değil toplumsal sorundur.Kadın cinayetlerinin önüne geçmek , kadına yönelik şiddeti önlemek devletin görevidir.Yaşayarak gördük ki ; şiddet uygulayan erkeğe uzaklaştırma cezası yetersizdir. Şiddet uygulayan erkeğin devlet tarafından ruhsal tedavi altında tutulup ıslah edilmesi şarttır. Kadın katilleri en ağır şekilde cezalandırılmalı, asla ceza indirimi uygulanmamalıdır.
Kadına şiddet ve kadın cinayetlerini lanetliyor. Gülceler gülsün diye sonuna kadar mücadele edeceğimizi kamuoyuna duyuruyoruz.Bu kalabalığı görünce anladım ki, sizler Işıllara veda değil, Gülcelere umut olmak için buradasınız.
Her birinize teşekkür ediyor, sevgi ve sayıyla selamlıyorum”
Edremit Cumhuriyet Kadınları Derneği de Işıl Çetkin için basın açıklaması yaptı. Dernek Başkanı Dilek Kırca Yazıcılar basın açıklamasında ” Burada talihsiz şekilde katledilen merhum Işıl Çetkin için toplanmış bulunuyoruz. İnsan acı duyabiliyorsa canlıdır, başkalarının acısını duyabiliyorsa insandır, çok üzdün bizi Işıl Çetkin mekanın cennet olsun ailesine de başsağlığı ve sabırlar diliyoruz, Her türlü manevi ve hukuki olarak yanlarında olduğumuzu buradan belirtmek istiyoruz” dedi.
Üyesi olduğum derneğimizin basın açıklamasına Işıl Çetkin’in babası Remzi Çetkin de katıldı.
Acılı babanın yanında durmak, yüreğindeki evlat acısını hafifletmek için dilimiz döndüğünce konuştuk. Çok üzgündü. Evladını yitiren babanın acısını gözlerinde gördüm. Kendimi ailesinin yerine koymaya çalıştım. İçim ezildi.Gencecik evladını toprağa vermek, hiçbir ana – babaya nasip olmasın. Yaşamlar sıralı gitsin. Sevgi ülkemizde daha değerli oldukça, dayanışma arttıkça, biz kadınlar birlik oldukça hepimiz kazanacağız. Umarım bu barışı kazanırız.
Acılı babanın yanında durmak, yüreğindeki evlat acısını hafifletmek için dilimiz döndüğünce konuştuk. Çok üzgündü. Evladını yitiren babanın acısını gözlerinde gördüm. Kendimi ailesinin yerine koymaya çalıştım. İçim ezildi.Gencecik evladını toprağa vermek, hiçbir ana – babaya nasip olmasın. Yaşamlar sıralı gitsin. Sevgi ülkemizde daha değerli oldukça, dayanışma arttıkça, biz kadınlar birlik oldukça hepimiz kazanacağız. Umarım bu barışı kazanırız.
Dernek binamızda yapılan basın açıklamasından sonra Remzi Çetkin bey ile özel sohbetimiz oldu. Kendisine kitabım Ayaklı Gaste’yi imzalayıp armağan etmekten çok mutlu oldum. Torunu minik Gülce’ye de imzalı bir kitabı dedesiyle gönderdim. Gülceler gülsün diye , iyi dileklerimi sundum.
Edremit Meydanındaki basın açıklamasına gözü yaşlı anne Adile Çetkin de katıldı. Yürümekte çok zorlanıyordu.Yanına gidip ellerini tuttum. Bitkindi. Gözyaşları hiç durmuyordu. Yüzündeki acıyı , kederi tarif edemiyorum. Sarıldık, kucakladım Adile hanımı, titriyordu. Ve işte tam burada söz bitiyor..Işıl Çetkin’in kız kardeşi , Gülce’nin annesi Elif elinde ablasının resmi ile dik durmaya çalışıyor, gözyaşları akıyordu. Acılar paylaşıldıkça azalır diyoruz ya, bu ne yaman bir acıdır ki kalabalıklar bile çare değil..Acıyı gideremiyor. Gencecik anne Elif ile Gülce bebeğe sevgi ile selam olsun. Gülce bebek ismi gibi hep gülsün.
Işıl Çetkin seni yaşatamadık, gençliğine doyamadan gittin. Karnındaki bebeğinle huzurla , ışıklarda uyu. Sen ve bebeğin yattıkça, Gülce bebek mutlu yaşasın. Çetkin ailesinin başı sağolsun. Baba Remzi Çetkin , anne Adile Çetkin keşke sizi bu acı nedeniyle tanımasaydım. Güzel insanlar, yaşadığınız bu acıyı unutturacak başka acılar yaşamayın.Kederler sizlerden uzak dursun.
Işıl Çetkin seni yaşatamadık, gençliğine doyamadan gittin. Karnındaki bebeğinle huzurla , ışıklarda uyu. Sen ve bebeğin yattıkça, Gülce bebek mutlu yaşasın. Çetkin ailesinin başı sağolsun. Baba Remzi Çetkin , anne Adile Çetkin keşke sizi bu acı nedeniyle tanımasaydım. Güzel insanlar, yaşadığınız bu acıyı unutturacak başka acılar yaşamayın.Kederler sizlerden uzak dursun.