Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneği (YKKED) Balıkesir Şube Başkanı Mualla Orman, ” Köy Enstitülerinin yarattığı devrimci, ilerici değerleri daha da ileriye taşımak, kurtuluşun ve yeniden kuruluşun kaldıracı yapmak için imecemiz sürüyor” dedi.
YKKED Balıkesir Şube Başkanı Mualla Orman’ın Köy Enstitülerinin kuruluşunun 80’nci yılı nedeniyle yaptığı açıklamada şu görüşlere yer verildi:
“29 Ekim 1923’te kurulan genç Türkiye Cumhuriyeti aydınlanmasının bir ütopyası vardı: Köy Enstitüleri…
17 Nisan 1940’ta bir yasayla kurulan Köy Enstitüleri, 1930’lu yıllarda Eğitmen Kurslarıyla başlayan, 1937’de Köy Öğretmen Okulları olarak kurumlaşan devrimci, aydınlanmacı bir uygarlaşma ve özgürleşme destanıydı… Bir masal, hiç yaşanmamış ve asla yaşanamayacak bir hayal değil, bu topraklarda on yıllık devasa bir deneyimi yaratarak gerçekleşen ütopyaydı…
Öğrencilerin tüm gereksinimlerini üreterek karşıladıkları, tarlada kazma, kürek, çapa; yapıcılıkta mala, çekiç, hızar tutan ellerin, aynı zamanda piyano tuşlarında, keman tellerinde, tuval üzerinde gezinmesi veya bir graniti heykele dönüştürmesi bir gerçekti…
Programın eksiksiz uygulanmasıyla yalnızca on yıl süren bir deneyimdi Köy Enstitüleri. 97 yıllık Cumhuriyet tarihimizde 80 yıldır konuşulan, eğitimde, sosyal yaşamda aşılamayan bu on yıllık aydınlanma deneyiminin yarattığı ekonomik, sosyal ve politik yenilenmenin önemini bugün daha iyi bilince çıkarabiliyoruz.
Köy Enstitüleri 17 Nisan 1940 yılında kurulan, 1946 yılında yolundan saptırılan ve 1954 yılında kapatılan özgün, aşılamayan Cumhuriyeti’mizin yüz akı, UNESCO tarafından tüm dünyaya örnek eğitim modeli olarak önerilmiş bir özgürleşme ve örgütlenme eylemidir…
Köy Enstitüleri, Anadolu halk kültürü ile evrensel bilgi ve estetiğin harman edilerek kültürler arasında kurulmaya başlanmış bir köprüdür; Köy Enstitüleri, yarım kalmış Anadolu Rönesansı’dır; Köy Enstitüleri, dalından daha ham iken koparılmış dünyanın en değerli kültür, eğitim ve özgürlük meyvesidir.
Köy Enstitüleri, emperyalist işgalcileri topraklarından kovan ve ezilen halklara ulusal kurtuluş yolunu açarak uluslarası sömürge zincirinin kırılmasını sağlayan yoksul emekçi halkımızın sosyal kurtuluşa uzanan elleridir.
Köy Enstitüleri; yoksulluğun, açlığın, salgın hastalıkların, bilgisizliğin pençesindeki Anadolu için bir uygarlık ve değişim tasarımı; sosyal devrim adımıdır.
Köy Enstitüleri; eşitlikçi, demokratik, laik, bilimsel, üretici eğitimin, kişilik eğitimi ve demokrasi temelli eğitim anlayışının adıdır.
Köy Enstitüleri; yalnızca “köyün canlandırılması” için öğretmen yetiştiren bir eğitim modeli veya köy kalkınma girişimi değil, topraksız köylünün köleliğine, yoksulluğa, eşitsizliğe, imparatorluk kalıntısı güçlerin baskı ve zorbalığına karşı ayağa kalkan, ilerici devrimci toplumsal değişiminin, yenilenmenin dinamiğidir.
Köy Enstitüleri; çoban adayı 17 bin 341 köy çocuğundan, bilinçli bir aydın, gerçek bir Cumhuriyet öğretmeni ve köy sağlık memuru yaratan devrimci kurumun adıdır.
Özünde Köy Enstitüleri, bir özgürleşme eylemidir, genç Türkiye Cumhuriyetinin 1940 yılında gerçek kılmayı amaçladığı büyük ütopyasıdır.
80 yıl önce Köy Enstitüsünde parlayan aydınlanma ışığı, Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneği’nin (YKKED) büyük imecesinde geleceğimizi yönlendirmeyi sürdürüyor.
80. yılında Köy Enstitüsü imecesinin yaratılmasının yolunu açan büyük devrimci Mustafa Kemal Atatürk’ü ve onun efsane Milli Eğitim Bakanı Mustafa Necati’yi saygıyla anıyoruz.
Köy Enstitülerinin kurulmasında büyük emek harcamış olan Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’yü, Milli Eğitim Bakanları Saffet Arıkan ve Hasan-Âli Yücel’i saygıyla anıyoruz.
Köy Enstitülerinin kuramcısı ve uygulayıcısı, adını dünya eğitim tarihine altın harflerle kazıyan devrim eğitimcisi İsmail Hakkı Tonguç’u saygıyla selamlıyoruz.
80. yılında Köy Enstitülerinin yarattığı devrimci, ilerici değerleri daha da ileriye taşımak, kurtuluşun ve yeniden kuruluşun kaldıracı yapmak için imecemiz sürüyor” (balikesir24saat.com)