Önce sevmedikleri:
Türkiye Barolar Birliği’ni sevmiyor. Onca yasa çıkardı bir kere olsun baroların görüşünü almadı. Her ne kadar af değil deseler de gerçek hukukçuların “kısmi özel af” sayılır dedikleri infaz yasasıyla ilgili bile bir kelime sormuyor.
Türk Tabipler Birliği’ni sevmiyor. Sağlıkla ilgili herhangi bir görüş sormadığı gibi muhalefetin meclise getirdiği sağlık yasasını bile reddediyor. Başta doktorlar olmak üzere sağlık personelini psikopat hasta yakınlarının insafına bırakıyor.
Muhalif gazetecileri sevmiyor terör suçundan içeri atıyor.
Mühendisleri sevmiyor TMMOB’un yetkilerini tırpanlayarak adeta işlevsiz hale getirmeye çalışıyor.
Virüs salgınıyla mücadele için kurulan hiçbir komisyona, istişare kuruluna DİSK’i çağırmıyor
EĞİTİM SEN-EĞİTİM İŞ gibi sendika ve dernekler zaten yok hükmünde
Liste uzayıp gidiyor.
Peki, hiç mi sevdikleri yok?
Olmaz olur mu:
Mesela yandaş gazetecileri, televizyoncuları çok seviyor. Onlara yüksek paralı programlar, yüksek maaşlı köşe yazarlığı sağlıyor.
İktidarın büyük ortağı bir mafya babasını, küçük ortağı bir mafya babasını çok seviyor. Zaten infaz yasasında düzenlemeye gidilmesi de oradan başlamadı mı?
Muhalif yayın organlarına ceza üstüne ceza kesen RTÜK’ü çok seviyor.
Bütçenin aslan payını verdiği Diyanet İşleri Başkanını ve imamları çok seviyor.
En önemlisi de; yol, köprü, hastane, tünel yaptırdığı müteahhitleri çok seviyor. Milletten para toplayıp onlara ödeme yapmaya çalışıyor dahası küçük esnafın vergi borcunu erteliyor, kriz sonrası ödersin diyor.
Milletin a… koyan müteahhitin 400 milyon civarındaki vergi borcunu siliyor.