“Türk Çocuğu Atalarını Tanıdıkça Daha Büyük İşler Yapmak İçin Kendinde Kuvvet Bulacaktır.” Atatürk
II.Abdülhamit, Osmanlı Devleti’nin dağılma sürecinde 34. Padişah olarak görev yapmıştır.
O da, kendisinden önceki ataları gibi, devleti içinde bulunduğu durumdan kurtarmak için çareler aramış, çareyi “Panislamizm” politikası uygulamakta bulmuştur.
Dönemin güçlü devletlerine karşı izlediği denge siyaseti ile içeride de, halka karşı uyguladığı politikalar nedeniyle farklı tepkiler almıştır.
Bir kesime göre “Ulu Hakan”, bir kesime göre de “Kızıl Sultan” olarak tarihte yerini almıştır.
Yakın tarihimizin en çok tartışılan isimlerinden birdir. Tartışılmaya da, devam edilecek gibi gözüküyor.
Tarihi olayları yaşandığı dönemin koşulları içerisinde değerlendirip, neden- sonuç ilişkisini kurarak, elde ettiğimiz sonuçtan, günümüz için dersler çıkarabilirsek, günümüzde yol haritamızı güvenle çizeriz.
II.Abdülhamit, Kanun-i Esasi’yi ( İlk Osmanlı Anayasası) ve Meşrutiyeti ilan etmesine rağmen, Meşruti Monarşi (Parlamentolu Krallık) ile Mutlak Monarşi arasında gidip gelmiştir.
Bu dönemde deyim yerindeyse başta, Ayastefanos ve Berlin başta olmak üzere imzalanan Antlaşmalarla Balkanlar(Osmanlı Rumelisi), Tunus, Mısır, Kıbrıs, Girit elden çıkmıştır.
II.Abdülhamit, Berlin Antlaşması’nın, Anadolu’da Ermenilerin yaşadığı illerde ıslahat yapılmasını içeren 61. maddesini, Ermenilere özerk yönetim getireceği gerekçesiyle uygulamamıştır.
II.Abdülhamit, Theodor Herzl ile yaptığı görüşmede, Yahudilerin, Filistin’e yerleştirilmesi teklifini kabul etmez, yerleşmeleri için Mezopotamya’yı teklif eder. (1)
İngilizler, “Altın Post Şövalyeleri Tarikatı” aracılığıyla II. Abdülhamit’e (1880’de) şövalyelik nişanı vermiştir.(2)
Ülkenin ekonomik durumu bozulmuş, yabancılar alacaklarının tahsili için, Düyun-u Umumiye İdaresi aracılığı ile devletin gelirlerine el koymuştur.
Tarih geçmişle günümüz arasında bağ kurmamızı, atalarımızı daha iyi tanımamızı sağlar.
II.Abdülhamit eğitim ve kültür, ulaşım vb. alanlarda çeşitli yatırımlar yapmıştır.
Yıldız Sarayı’nda tiyatro yaptırmıştır. Tiyatro ve opera izliyor.
Modern matbaa makinelerini getirtip kitaplar bastırıyor, zengin bir kütüphane kuruyor..
Rumeli ve Anadolu Demiryolu’nun uzatılması ile Bağdat ve Hicaz Demiryolu bu dönemde Alman firmalara yaptırılmıştır.
Döneminde, ilk kız okulları dahil olmak üzere, İlkokuldan Üniversiteye kadar çeşitli eğitim kurumları açılmıştır.
II.Abdülhamit dönemi eserlerinden Balıkesir’de de bulunmaktadır.
Bunlardan bir tanesi de, Lise yokuşundaki çeşmedir.
Diğer tarihi eserlerimiz gibi kaderine terk edilmiş, durumu içler acısıdır.
Rahmetli, çeşmesinin halini bir görse, bizim II. Abdülhamit severler (!) kendilerini nasıl savunurlar bilemem.
Bu konuda mangalda kül bırakmayanlar, aynı hassasiyeti, ata yadigarı eserlere sahip çıkmada niçin göstermezler (!).
Artısıyla, eksisiyle bu tarih bizim.
Tarihi eserleri yaşatalım ki, yapanlar yaşasın.
Başta Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanımız olmak üzere ilçe belediye başkanlarımıza büyük görevler düşmekte.
Kaynakça:
- Murat Bardakçı “İsrail,az kalsın Kuzey Irak’ta kurulacaktı (15 Mart 2009- Habertürk.)
- Perthes, J. (1909) ”Almanach de Gotha 1909” s.99-100