Ressam Serhan Güzey Kerestecioğlu ve fotoğraf sanatçısı Haşmet Demirbil, bin tanrılı İda’nın mitolojik geçmişini ve bölgemizin en ünlü efsanelerinden biri olan Sarıkız’ı yaşam felsefesi edinen değerli iki sanatçımızdır. Bir cumhuriyet hanımefendisi olan ressamımız sevgili Kerestecioğlu’nun birbirinden başarılı Sarıkız eserleri, Kazdağı’nın olanca güzelliğini olduğu gibi sanat ve doğaseverlere aktarmaktadır. Akrilik ve karışık desenlerle örülü, görülmeye değer bu çalışmalar hem Sarıkız efsanesini hem de Kazdağı bölgesini tanıtmaktadır. Serhan Hanım gibi bu kutsal amaç uğruna Sayın Haşmet Demirbil yıllardır büyük bir emek vermektedir. Kendisinin herkes tarafından büyük bir ilgi gören fotoğrafları Kazdağı’nın bitkilerinden sosyo kültürel özelliklerine ustalıkla değinmektedir.
Değerli sanatçılarımız Serhan Hanım ve Haşmet Bey, Bin Pınarlı İda ve Sarıkız adlı sergileri ile geçtiğimiz günlerde sırasıyla ilk önce bölgemizin önemli sivil toplum kuruluşlarından biri olan Antandros Derneği’inde ve Havran ilçemizde bulunan tarihi Terzizade Konağı’nda sanatseverler ile buluştu. Doğa ve Kazdağı tutkunu sanatçılarımız son olarak geçtiğimiz 17 Eylül Cuma günü, Ayvalıklı sanatseverlerin huzuruna çıktı. Muhteşem ikilinin Orhan Peker Sergi Salonu’nda yer alan Bin Pınarlı İda ve Sarıkız adlı sergileri, 26 Eylül Pazar gününe kadar gezilebilir. Sevgili okurlarım, sanat ve doğa dolu bir hafta sonu geçirmek isteyeceğinizi ve bu fırsatı kaçırmayacağını düşünüyorum. Sizlere şimdiden keyifli bir gün diliyorum.
Pek kıymetli sanatçılarımız sizlere bahsettiğim sergilerde kendi eserleri ile var oldukları asıl bugüne dek bölgemize emek ve gönül veren, kendi alanlarında dünya ve ülke çapında tanınan birbirinden değerli isimlere gösterdikleri vefaları ile varlar. Serhan Hanım ve Haşmet Bey, hem İda ve Sarıkız’ın hem de, bölgemizin turizm elçisi Ceyhun Karagözoğlu, gazeteci Bekir Coşkun, toprak dede Hayrettin Karaca, yazar Sabahattin Ali, şair Halil Soyuer, heykeltıraş Tankut Öktem ve ressam Özdemir Yemencioğlu’nun da vefalı dostlarıdır. Bedenen sonsuzluğa uğradığımız, fikir ve düşünceleri ile her zaman yaşayacak olan değerlerimizi bir kez daha anan, onları halkımız ile buluşturan sanatçılarımıza sizler huzurunda teşekkürlerimi sunuyorum. Böylesine değerli isimlere, kendi etkinliklerinde yer vererek ne kadar anlamlı ve doğru bir iş çıkarttıklarına hiç şüphem yok ki sevgili okurlarım sizler de katılırsınız değil mi? Bu güzel fikre sahip olmakla yetinmeyip her sergilerinde hayata geçiren sanatçılarımızın başarıları daim olsun. Her ikisine de kolaylıklar diliyorum. Şimdi gelin hep birlikte vefalı dostlarımızı tanıyalım.
Güzel ressamımız Serhan Güzey Kerestecioğlu, 1961 Edremit/Altınoluk doğumlu. Ortaokulu Bursa Kız Lisesi’nde, liseyi Edremit’te okumuş. Kendisini 9 Eylül Üniversitesi İktisat Fakültesi mezunudur. Resim ile lise yıllarında tanışan Serhan Hanım, 2000 yılında Özdemir Yemencioğlu ile birlikte çalışmaya başlamış. Böylelikle sanata bakış açısı değişmiş. Önce karakalem ile başladığı çalışmalarına günümüzde akrilik ve yağlı boya alanlarında devam eden Kerestecioğlu, mitolojiyi ve Sarıkız’ı yaşam felsefesi edinmiş. Buscaglia felsefesini de çalışma kuralı olarak benimsemiş. Eserlerini ortaya koyarken dokunma, görme hissetme duyularına öncelik vererek ruha hitap etmeyi başarmaktadır. Efsaneler ve sanat diyarından kopup gelen düşüncelerini bir şair ustalığında yüreğinde harmanlayarak boyamaktadır. Sanat tarihi ve mitoloji alanında bilgiler edinerek kendini geliştirmeyi ihmal etmeyen Serhan Hanım oldukça mütevazıdır. Bugüne dek aldığı ödüllerden daha çok sanatçı dostları ile geçirdiği zamanlara ve sanatseverlerin göstermiş olduğu ilgi ve desteğe önem vermektedir. Balıkesir Güzel Sanatlar Derneği ve İstanbul Güzel Sanatlar Birliği Resim Derneği üyesi olan ressamımız çalışmalarına Balıkesir Özdemir Yemencioğlu atölyesinde devam etmektedir.
Kıymetli büyüğümüz Haşmet Demirbil, 1949 Kırlareli/Vize doğumludur. Bursa’daki yaşantısını 1999 yılında sonlandıran Demirbil, o tarihten itibaren Kazdağı’nı mesken tutmaktadır. Kendisi Bursa’da geçen gençlik yılları, yüksek tahsili, 68 Kuşağı dönemi, İstanbul yaşantısı, vatani görevi ile Gaziantep’te bulunuşu, İstanbul ve Bursa Oyak Renault ile Renault Mais Servis personeli, imalatçılar eğitim kalite müdürlükleri, emekliliği, ticari çalışmaları, 1999 İzmit Körfez Depremi ile 3 ay görevli oluşu gibi pek çok güzel anıların oluşturduğu yaşamın mimarıdır. Fotoğrafları, yer aldığı gezi dergileri, arkadaşlarıyla birlikte Kıyı Mecmuası’nı çıkarması, düzenlediği sergiler, katıldığı festivaller, bakanlık çerçevesindeki gezi rehberliği, TEMA çalışmaları, Kazdağı Milli Alan Kılavuzluğu da sonraki yıllarına sığdırarak böylesine bir enerjiye nasıl sahip olunur dedirten takdire şayan çalışmalarından bazılarıdır.
1963 yılında Bursa’da ortaokul öğrencisiyken Bursa Hakimiyet Gazetesi ile tanışarak, gazetelerin kurşun harfle hazırlıklar yaptığı, belli ticari marka fotoğraf makinelerine halkın ulaşmasının zor olduğu döneme tanık olan Demirbil, İfsak’ın sanat fotoğrafı temel eğitim seminerlerine katılmış. Kendi hem bu kuruluşun hem de FSK Ankara’nın üyesidir. Edremit Körfezi’ne yerleşince Körfez Amatör Fotoğraf Derneği’ni kurmuş. Kendisinden sonra başkanlığa kimse talip olmayınca ne yazık ki dernek kapatılmış. 5 yıl boyunca Edremit Halk Eğitim Merkezi’nde eğitmenlik yapmış. Birçok fotoğraf severin hayatına dokunmanın mutluluğunu yaşayan sanatçımız Haşmet Demirbil, bugüne dek kendisi üzerinde emeği olan ustalarını da hiçbir zaman unutmuyor. Fırsat buldukça her birini anmaktadır.
teşekkürler
Merhaba Çiğdem Hanım. Bu yazınızın son paragrafında ZEYFOD ve EDFOD’un Haşmet Demirbil’in öğrencileri tarafından kurulduğundan bahsetmişsiniz. Doğru bir bilgi değil lütfen bunu düzeltin ve bir tekzip yayınlayın. Zira, ZEYFOD 1990 ların sonunda İbrahim Elman ve arkadaşları, EDFOD ise tarafımdan 2013 yılında kurulmuştur. Ne İbrahim Elman ne de ben Haşmet Demirbil’in öğrencisi değiliz. Haşmet Demirbil ile ilgisi yoktur. Haşmet bey bu tür şeylerden beslenmeyi çok sever. Haşmet bey destek olmak yerine her zaman köstek olmuştur.