Balıkesir’de CVK Maden İşletmeleri Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin İvrindi’nin Gökçeyazı ve Sofular, Altıeylül’ün Sarıalan, Bahar Madencilik’in Havran’ın Büyükşapcı mahallesinde gerçekleştirmek istediği iki altın madeni projesi ile ilgili olarak hazırlanan “ÇED olumlu” raporları çevrecilerin tepkisini ve itirazlarını getirdi.
CHP, Türk Mimar Mühendis Odaları Birliği (TMMOB) Balıkesir İl Koordinasyon Kurulu, TEMA Vakfı Balıkesir İl Temsilciliği ve çevre örgütleri temsilcileri bugün ÇED raporlarına yönelik Kazdağları Ekoloji Platformu’nun hazırladıkları itiraz dilekçelerini Çevre Şehircilik İklim Değişikliği İl Müdürlüğüne iletti.
Verilen dilekçelerde her iki projenin de baraj ve su kaynakları ile yerleşim yerlerine yakınlığına dikkat çekilirken, çevre ile birlikte insan yaşamını olumsuz yönde etkileyeceği vurgulandı. Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü dilekçeleri, Bakanlığa iletecek, Bakanlık’taki ÇED Komisyonu da itirazları inceleyip karara bağlayacak.
Yönetim Kurulu, Kadın ve Gençlik Kolları ile Çevre Şehircilik İklim Değişikliği İl Müdürlüğüne gelen CHP İl Başkanı Serkan Sarı, “Çevremize doğaya duyarlı bir yaşam için çevre örgütlerimize destek oluyoruz.” mesajını paylaştı.
“BU YAŞANANLAR BİR ÇEVRE KATLİAMI VE İNSANLIK SUÇUDUR.”
TMMOB Mimarlar Odası Balıkesir Şube Başkanı ve TMMOB Balıkesir İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Betül Dikici, iki maden alanı için düzenlenen ÇED raporlarında eksiklik, yetersizlik ve belirsizliklerin bulunduğunu belirtirken, ÇED raporlarında hukuka uyarlık bulunmadığını öne sürdü. Bu projelerin uygulanması halinde telafisi güç zararlar meydana geleceğini vurgulayan Dikici, açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
“İda/Madra Dağları’nın maden sahası ilan edilerek; doğanın, ormanlık alanların ve yaban hayatının katledilmesi en önemli çevre ve insanlık suçlarından birisidir. Havran’daki maden alanı İda’da, Altıeylül ve İvrindi’deki maden alanı Madra dağlarındadır, İda/Madra Dağları; jeolojik ve morfolojik özellikleri, yerüstü ve yeraltı su rezervleri, sıcak ve soğuk su kaynakları, orman alanları, endemik bitki türleri, hayvan türleri, gen kaynakları ve koruma alanları ile dünya üzerindeki en önemli dağ eko sistemlerinden birisidir. Söz konusu maden alanlarının sınırları içerisinde, sayısız dere ve pınar ile akarsu bulunmaktadır. Jeolojik yapısı, bitki örtüsü ve iklimi ile dünyada Alpler’den sonra en fazla oksijen üreten dağlardır. Ayrıca pek çok önemli antik yerleşimler ile çevrilidir. Doğal, tarihsel ve kültürel değerleri açısından bir insanlık mirasıdır.”
“İDA/MADRA DAĞLARI’NDA UYGULANAN EKOLOJİK YIKIM ACİLEN DURDURULMALIDIR.”
“Bölgede planlanan maden işletmelerinin her birinde milyonlarca tonluk toprak ve kaya çıkarılacak, öğütülecek ve siyanürle işlenerek altına dönüştürülecektir. Bu işlem sırasında milyarlarca metreküp su kullanılacak; çıkarılan yığınlardan ağır metalli tozlar ve asitli sular doğaya yayılacaktır. Kazı ve patlamalar sonucu coğrafya değiştirilecek, biyolojik çeşitlilik ve ormanlık alanlar yok edilecek, insan sağlığı olumsuz etkilenecek ve telafisi mümkün olmayan zararlara yol açacaktır.
Dünyanın en aktif faylarından birisi olan Kuzey Anadolu Fayı Hattının ve irili ufaklı pek çok fay söz konusu bu bölgede bulunmaktadır. Maden işletmelerinin bulunduğu bu alanlarda meydana gelecek depremler, yırtılmalara ve yüzey kırıklarına neden olacak; yırtıklardan gerçekleşecek siyanürlü çamur sızıntıları olumsuz sonuçlar doğuracaktır. ”
“İDA/MADRA DAĞLARI BÜTÜN DEĞERLERİ İLE BİRLİKTE KORUNMALIDIR.”
“Devletin öncelikli görevinin; Anayasa ve Uluslararası Sözleşmeler gereği, ‘Sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkını korumak, çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevrenin kirlenmesini önlemek’ olduğunu bir kez daha anımsatıyoruz.
Bu bağlamda; çevre karşıtı yatırım ve plan kararlarının ivedilikle durdurulması; tabiat varlıklarının ve değerlerinin korunması için bölgedeki koruma alanlarının genişletilmesi gerekmektedir.
İnsanlığın ortak mirası olan İda / Madra Dağları ve çevresinin taşıdığı bütün değerlerle birlikte korunması için; ilgili uzmanlar, bilim insanları ve meslek örgütlerinin hazırladığı rapor, görüş ve öneriler dikkate alınmalı; maden işletmeleri için verilen ÇED olumlu kararları iptal edilerek proje ve uygulamalar derhal durdurulmalıdır.
TMMOB ve Mimarlar Odası olarak; çağdaş, bilimsel bir planlamaya dayanmayan politikalar ve yatırım kararları ile; doğal çevrenin sistemli bir şekilde yok edilmesine karşı mücadelemizi sürdüreceğimizi; bu eşsiz doğa güzelliğinin korunması için her türlü hukuki ve demokratik girişimlerde bulunacağımızı önemle vurguluyoruz.
İda/Madra Dağları ve çevresinin korunması için duyarlı tüm kesimleri ve sorumluları harekete geçmeye ve sesimize kulak vermeye çağırıyoruz.”
CHP Karesi İlçe Başkanı Dilek Yalçın da altın madeni için hazırlanan ÇED raporlarına itiraz eden isimler içinde yer aldı.
İŞTE İTİRAZ DİLEKÇELERİ
İL ÇEVRE ŞEHİRCİLİK VE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ MÜDÜRLÜĞÜ’NE /BALIKESİR
BALIKESİR İli İVRİNDİ, ALTIEYLÜL İlçesi’nde CVK MADEN İŞLETMELERİ SAN. VE TİC. A.Ş. tarafından yapılması planlanan “200903319 Ruhsat Numaralı Sahada IV. Grup (Altın Bakır) Maden Ocağı Kapasite Artışı, Cevher Zenginleştirme Tesisi ve Atık Depolama Tesisi” projesi Nihai ÇED Raporu incelenmiştir:
* Bölgede birbirine çok yakın mesafede metalik madencilik projeleri mevcuttur. “ÇED Nihai” hale gelmiş olan “Demirtepe Altın Madeni Projesi” de bu proje alanına çok yakında bulunmaktadır. Ayrıca bölgede ÇED süreci devam eden veya henüz ÇED süreci başlamamış ancak sondaj ve arama aşamasında olan çok sayıda proje vardır. Bunca maden projesinin kümülatif etkisinin incelenmesi ve bölge için Stratejik Çevresel Değerlendirme yapılmadan bölgede daha fazla metalik madencilik izni verilmemelidir.
* Projede iki adet açık ocak, 4 adet galeri tip ocak vardır. Açık ocaklar ve galeri girişleri yerleşim yerlerine çok yakındır. Sarıalan Mahallesi ÇED alanına en yakın yerleşim birimidir ve açık ocak alanı-i1 ünitesine 0,230 metre, Sofular Mahallesi galeri alanı -i4’e 420 metre, Gökçeyazı Mahallesi galeri alanı 550 metredir. Yerleşim alanlarının ve tarım alanlarının bu kadar yakınında patlatmalı açık ocak madenciliği yapılması bölge halkının yaşamını ciddi anlamda etkileyecek ve köyler yaşanmaz hale gelecek ve bölgeden göçe neden olacaktır.
* Açık ocaklardan ikincisi ise Sarıalan Dallımandıra Göleti’ne çok yakınındadır. Söz konusu göletin su toplama havzası madencilik alanında kalmaktadır ve açık ocak faaliyetinden etkilenecektir. Göletin su tutulumu azalacak, gölet olası asit maden drenajları ile kirlenecek ve zehirlenecektir.
* Projenin yaklaşık 200 hektarlık kısmı ormanlık alandır. Her türlü flora ve faunasıyla 200 hektar bir orman ekosistemi yok olacaktır.
* Proje alanı içerisinde kalan dereler Manyas Gölü ile Ulusal Sulak Alan olan Gönen Deltasını besleyen su kaynaklarıdır. Manyas Gölü Milli Parktır ve Ramsar Alanıdır. Bu su kaynaklarının kirlenmesi, akış yönlerinin değiştirilmesi gibi etkiler, gölde ve deltada üreyen, barınan ve beslenen kuş türlerini de olumsuz etkileyecektir. Proje Ramsar Sözleşmesi’ne aykırıdır.
* Altın madenciliği projeleri çok su kullanmaktadır. Balıkesir bölgesinde geçtiğimiz yıllarda ciddi kuraklık yaşanmıştır. Bölgenin kısıtlı su kaynaklarının yöre halkının içme, kullanma ve tarımsal sulaması için ayrılması zorunlu iken madencilik faaliyetlerine ayrılması bölgede daha fazla su kıtlığına yol açacak ve yöre halkı susuz kalacaktır.
* Proje, ormansızlaşma, kuraklık ve çölleşmeye neden olacağından, iklim krizinin daha da derinleşmesine neden olacaktır. Yukarıda belirttiğimiz nedenlerle çevreye büyük zararları olacak olan ve kamu yararı bulunmayan projeye “ÇED Olumsuz” kararı verilmesini ve projenin iadesini talep ederiz.
İL ÇEVRE ŞEHİRCİLİK VE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ MÜDÜRLÜĞÜ BALIKESİR
Balıkesir İli Havran İlçesi Büyükşapçı Mahallesi’nde BAHAR MADENCİLİK tarafından gerçekleştirilmek istenen “Demirtepe Altın Madeni Kapasite Artışı, Cevher Zenginleştirme Tesisi” projesi Nihai ÇED Raporu incelenmiştir:
* Bölgede birbirine çok yakın mesafede metalik madencilik projeleri mevcuttur. Eğmir Demir Madeni yalnızca bir km. mesafededir. Bu projeden ÇED Raporundan hiç bahsedilmemektedir. “ÇED Nihai” hale gelmiş olan CVK Madencilik Sarıalan Projesi de çok yakındadır. Ayrıca bölgede ÇED süreci devam eden veya henüz ÇED süreci başlamamış ancak sondaj ve arama aşamasında olan çok sayıda proje vardır. Bunca maden projesinin kümülatif etkisinin incelenmesi ve bölge için Stratejik Çevresel Değerlendirme yapılmadan bölgede daha fazla metalik madencilik izni verilmemelidir.
* Proje, yaşam alanlarına çok yakındır. 3,4 km. de Eğmir Mahallesi, 1,79 km.de Büyükşapçı ve 3,53 km.de Küçükşapçı Mah. vardır. Yaşam alanlarına bu kadar yakın alanlarda patlatmalı açık ocak ve siyanürlü yığın liçli metalik madencilik faaliyeti yapılmamalıdır.
* Projede açık havada yığın liçi uygulanacak ve pek çok kimyasalla birlikte siyanür kullanılacaktır. Siyanürün öldürücü ve bir sürü hastalıklara yol açtığı bilinmektedir. Avrupa ülkelerinde siyanür liçi yasaklanmışken ve Avrupa Parlamentosu’nun bu konuda tavsiye kararı varken siyanür liçi yönteminin ülkemizde ve bu projede kullanılması kabul edilemez.
* Yığın liç tesisi, Büyükşapçı’nın 3 km kuzeyinde, Yorteri Tepesinin yamacında, tarım alanları üzerinde yer almaktadır. Proje tarım alanları yok edecektir. Açık ocak alanı ve atık alanı ise Pinus nigra (karaçam) ormanları alanında kalmaktadır. Bu durumda oldukça sağlıklı olan karaçam ormanları proje nedeniyle yok olacaktır. Raporda kesilecek ağaç sayısı olarak da 187 bin rakamı verilmektedir. Daha fazla ağaç kesilmesi muhtemeldir. Ağaç sayısından çok, her türlü flora ve faunasıyla bir orman ekosistemi yok olacaktır.
* Proje alanı, Havran Barajının üstündedir ve çok yakındır. Havran Barajına bağlanan derelerin su toplama havzaları da proje alanı içerisinde kalmaktadır. Bu durumda Havran Barajının suları azalacak, barajla sulanan tarım alanları susuz kalacaktır. Ayrıca madende meydana gelebilecek asit maden drenajı vb nedenlerle ve siyanür nedeniyle yer altı suları ve topraklar kirlenecektir. Bu kirlenme Havran Barajı için ve baraj suları ile sulanacak tarım alanları için çok ciddi riskler taşımaktadır. Havran Barajına yakın bir mesafede bu proje kabul edilemez. Proje diğer yandan da Gönen Barajının uzun mesafe koruma alanı sınırındadır. İçme ve kullanma suyu sağlayan Gönen Barajı da olumsuz etkilenecek, barajdan su kullanan yöre halkı için risk oluşacaktır.
Yukarıda belirttiğimiz nedenlerle çevreye büyük zararları olacak olan ve kamu yararı bulunmayan projeye “ÇED Olumsuz” kararı verilmesini ve projenin iadesini talep ederiz.
Coşkun YAMAN – Memet KOŞAR (balikesir24saat.com)