Kazdağları’nın vefalı ve cesur dostu İDA Dayanışma Derneği; 2015 yılında, Çanakkale coğrafyasında, sürdürülebilir yaşam koşullarının ve yurttaşlık haklarının ekonomik sosyal, hukuksal, adaletli ve sağlıklı bir toplumsal düzlemde koruma amacı ile kuruldu.
Bu amaç doğrultusunda temel hak ve özgürlükler ile beraber sağlıklı bir çevrede yaşama ve doğa hakkını, çocuk ve kadın haklarını da en geniş sınırlarda savunur.
İDA Dayanışma Derneği, toplumsal bir ihtiyaçtan doğmuştur. Oluşumunun arka planında yirmi yılı aşkın uzun, yoğun, başarılı bir mücadele geçmişi yatar.
Özellikle termik santrallere ve maden şirketlerine karşı meşru zeminde, hukuksal ve eylemsel olarak etkin mücadeleyi yürütebilmek için İDA Dayanışma Derneği’nin kurulması zorunluluktu.
Dernek bugün de gündemin etkin ve sorumlu dinamizmini üstlenen kimliği ile faaliyetlerini halen sürdürmektedir.
Uzun mahkeme süreçleri, bilirkişi keşifleri, halkın katılımı ve bilgilendirme toplantıları, karar vericilerin kamusal çıkarlar ile uyuşmayan karar ve tasarruflarına karşı yürütülen mücadele, yerel halk ile dayanışma gibi etkin ve kararlı eylemler, derneğin bıkmadan usanmadan yıllardır sürdürdüğü mücadelenin ana unsurlarıdır.
Çan’da, Karabiga’da, Çırpılar’da, Yenice’de, Aliağa’da, Yırca’da, Akbelen’de yıllara uzanan termik direnişlerine katılarak Artvin-Cerattepe’ye ve Sinop Anti NGS Platformu’na da eylemli destekte bulundu İDA Dayanışma Derneği…
Diyarbakır’da Hasankeyf ve Van’da Van Gölü için de katılımlı destek sağladı. Hakkâri’de buzul erimesine karşı da destek verdi.
Çanakkale’de olduğu gibi ülkemizde nerede bir çevre sorunu varsa oradaki yaşam savunucuları ile dayanışma örneği sergileyen İDA Dayanışma, Çanakkale’de faaliyet gösteren STK’lar, sendikalar, belediye, meslek odaları ile uyum içerisinde toplantılar yaparak harekete geçilmesinde etkin bir rol oynadı.
Çanakkale Kent Konseyi Çevre Meclisi çatısı altında, ağırlığın dernek ekseninde oluştuğu bir koordinasyon kurulu oluşturulmasını sağladı.
Kirazlı’da Balaban Tepesi’nde belirlenen alanda, Kanadalı altın şirketi Alamos Gold’u durduran Su ve Vicdan Nöbeti’nin ilk çadırlarını 26 Temmuz 2019’da kurdu.
O süreçten sonra da İDA Dayanışma Derneği, çalışmalarına hız vermeden devam etti. Mücadele azminden hiçbir şey kaybetmeyen dernek, Çanakkale’de ve Kazdağları’nda devam eden maden projelerine karşı doğadan, akıldan, vicdandan ve gelecekten yana bir tutum sergiliyor.
Geçtiğimiz 2024 yılının son aylarından beri Çanakkale’nin Bayramiç ilçesinde, Cengiz Holding ağaç kıyımına, doğa katliamına ve tarihe karşı suç işlemeye devam ediyor.
Adeta bağrına hançer saplanan Hacıbekirley Köyü’nde, ülkenin dört bir yanından gelen doğa savunucuları Kazdağları’nın sesi olarak bir araya geldi. Kitlesel eylemleri birçok dernek ve platform belirli aralıklarda düzenlemeye devam ediyor.
İDA Dayanışma Derneği de Kazdağları adına Çanakkale Orman Genel Müdürlüğü önünde bir basın açıklaması yaptı.
Hukuki süreç devam ederken Cengiz Holding’in proje sahasında faaliyette bulunmasına dikkat çekerek bütün yetkilileri göreve çağırdı.
Haftanın iki günü Çanakkale merkezden yüz kilometre uzaklıkta bulunan proje sahasına giderek Kazdağları’nda daha şimdiden oluşan doğa tahribatı hakkında kamuoyunu bilgilendirmeye devam ediyor.
İDA Dayanışma Derneği, Kirazlı direnişinde olduğu gibi bütün herkesten destek görmektedir.
Kazdağları’na sahip çıkan herkesle dayanışma içerisindedir.
Balaban’dan doğan direnişin bütün dünyaya ulaşmasında; yerel yönetimin yani Çanakkale Belediyesi’nin desteği, o dönemin belediye başkanı ve başkan yardımcılarının da bu mücadelenin önemli bir parçası olmasının etkisi çok büyüktür.
Bugün can çekişen Kazdağları’nın yediden yetmişe herkesin yer aldığı bir direnişe daha çok ihtiyacı var. İktidara yakınlığı ile bilenen Cengiz Holding’e karşı direnirken, daha düne kadar doğa ve yaşam savunucularına yanında yer alan Çanakkale Belediyesi’nden yine aynı tutumu beklenmektedir.
Çanakkale Belediyesi, bugün de bir CHP belediyesidir. Ve göreve gelindiği andan itibaren, kamuoyunun çıkarını, bölgenin doğal ve kültürel varlıklarını koruyan, herkese eşit mesafede bulunarak hizmet etmesi gereken kurumdur.
Son yerel seçimler ile Çanakkale Belediyesi’nde sadece kişiler değişti. Doğru yapılan işlere devam edilerek üstüne yeni kazanımların eklenmesi gerekir.
Bizler için durum bundan ibarettir.
Ama görmekteyiz ki yeni belediye yönetimi için durum hiç de böyle değil. Kişilerin değişmesi ile Kazdağları savunmasında belediyenin tutumu adeta tam tersi oldu.
Kazdağları’nı savunan İDA Dayanışma Derneği ile iletişime geçme gereği bile duymayan Çanakkale Belediyesi, derneği dokuz yıldır hizmet verdiği yerinden çıkardı.
Bu durumu anlayıp kabul etmek mümkün değil.
İDA Dayanışma Derneği; iktidarın doğa talanına karşı mücadele ederken, ana muhalefet partisini temsil eden Çanakkale Belediyesi’nin amacı ne olabilir?
Mücadele edenlere köstek olunurken bu zamana kadar Cengiz Holding ve diğer özel maden şirketlerinin hukuk tanımaz varlığı karşısında, 30 Mart 2024’ten beri görevde olan Çanakkale Belediyesi’nin uzun bir süredir sessiz kalması hem alışıldık bir durum değil. Hem de günden güne şiddetini daha çok hissettiren doğa katliamı karşısında onaylanacak bir tutum değildir.
İDA Dayanışma Derneği, Çanakkale Belediyesi önünde yaşadığı mağduriyet hakkında kamuoyunu bilgilendiren bir basın açıklamasında bulundu.
Çanakkale Belediyesi’nin bu seslenişe kulak vererek artık Kazdağları için etkin bir mücadele vermesini diliyorum.
Umarım bugüne kadar bizlerin tepkisini çeken Çanakkale Belediyesi, herkesi şaşırtır.
İşte İDA Dayanışma Derneği’nin Aysun Erenalın tarafından kamuoyunun ve basının bilgisine sunulan açıklaması:
‘’İDA Dayanışma Derneği bu kentin dinamiklerindendir. Yaşadığımız coğrafyada, toplumsal düzlemde iyi, sağlıklı sürdürülebilir yaşam koşullarının inşasını, korunmasını, geliştirilmesini, yurttaş haklarını merkezine alarak faaliyetlerde bulunmak amacı ile kurulmuştur.
Var olan doğal, tarihsel, kültürel değerlerin üzerinde büyük baskılar oluşturan, tahrip eden, talan eden merkezi ve yerel politikalara karşı meşru zeminde uzun yıllara dayanan, hukuksal ve eylemsel bir mücadele vermektedir.
Onlarca dava açmış, kazanmış-kaybetmişsek de, bugüne kadar on civarında kömürlü termik santral projesini, bir o kadar maden projesini iptal ettirmişiz.
Bunlardan Kirazlı projesi gerek katılım büyüklüğü, gerekse yerel yönetim ve sivil toplum dayanışması bakımından başlı başına bir destandır.
İda Dayanışma Derneği’nin gelir getirici hiç bir faaliyeti yoktur.
Üyelerimizin neredeyse tamamı emeklilerden oluşmaktadır. Ve aidat miktarı yasal en az limit olarak 1 TL’dir. Yüz binlerce lirayı aşan yargı giderlerimizi sponsor kullanmaksızın, kendi iç dayanışmamız ile karşılamakta-karşılayamamakta, icraya da düşmekteyiz.
Ne yazık, şimdi yaklaşık 9 yıldır diğer dernekler ile birlikte oturduğumuz Belediye İş Merkezi’ndeki belediyeye ait ofisimizden Çanakkale Belediyesi tarafından ‘’işgalci’ duruma düştüğümüz gerekçesi ile çıkarılıyoruz.
Çanakkale’de faaliyet gösteren başka birçok sendika, dernek, STK, DKÖ’ne boşaltılan balık hali üzerinden yer tahsis edildiğini biliyoruz.
İDA Dayanışma Derneği olarak bizim de yazılı talebimiz olmasına rağmen bir yanıt alamadık.
Açılan kira ihalesine dosya hazırlamamıza rağmen, son gelen ve icralık olduğumuz yüksek meblağlı mahkeme masrafı nedeni ile çekilmek zorunda kaldık.
Ne yazık, randevu verilmediği için belediye başkanı veya başka bir yetkili tarafından kurumsal olarak bir görüşme gerçekleştiremedik. Oysa Çanakkale Belediyesi kurum olarak tüm halkın muhatabıdır, olmalıdır.
İDA Dayanışma Derneği Yönetim Kurulu ve üyeleri olarak, Çanakkale Belediyesi tarafından maruz bırakıldığımız bu durumu kurumsal kimliğimiz ile protesto ediyoruz.
İDA Dayanışma Derneği