“HER SAAT BAŞI BİR SAĞLIK ÇALIŞANI SALDIRIYA UĞRUYOR”

Yayınlanma Tarihi :
“HER SAAT BAŞI BİR SAĞLIK ÇALIŞANI SALDIRIYA UĞRUYOR”

Balıkesir Tabip Odası Başkanı Dr. Necdet Uçan, ülkemizde her saat başı bir  sağlık çalışanının şiddete uğradığını belirtirken, “Şiddet pandemi döneminde,  sağlık çalışanlarının canını dişine takıp, gece-gündüz demeden mücadele verdiği dönemde dahi ilimizde de, başkentin göbeğinde de sürdürülebilmektedir. Özgüven ve cezasızlıktan alınan cesaret; gerekli yaptırımlara uğramaz, en etkili ağızlardan tutum alınmaz ise bu ülkede hekimlik yapılamaz, sağlık hizmeti sunulamaz.” dedi.

Balıkesir Tabip Odası Başkanı Dr. Necdet Uçan, Ayvalık Küçükköy’de ve Ankara Keçiören Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde sağlık çalışanlarına yapılan saldırıların ardından bir açıklama daha yaparak , sağlıkçılara geçmiş olsun dileklerini iletti, yetkilileri de bir kez daha uyardı.

Balıkesir Tabip Odası Yönetim Kurulu’nun  bu konudaki açıklaması şöyle:

“Her yıl sağlık kurumlarında yüzlerce şiddet olayı ile karşı karşıya kalan sağlık çalışanları olarak; sağlık kurumlarında bizlere yönelen şiddetin, kadına şiddet, doğaya, ağaca, hayvana, iklime gösterilen hürmetsizlik zihniyetinden beslendiğini biliyoruz.
Sağlık çalışanlarına yönelik olarak görsel ve yazılı medyada yer alan yanıltıcı haberler, konunun uzmanı olmayanların açıklamaları da şiddete yol açan bir başka unsurdur.
Şiddet ülkemizde 18 yıldır uygulana gelen Sağlıkta Dönüşüm Programının önemli çıktılarındandır. Kamusal hizmetin, halk sağlığının öncelenmesini dışlayan, talebin kışkırtılıp, performans ve alt yapısı hazırlanmayan uygulamalarla ne yazık ki şiddete davetiye çıkarmaktadır. Sağlık hizmetine meta, hastaya ise müşteri olarak yaklaşmaktadır. Bu sistemde nitelik değil, nicelik esastır ve ne yazık ki bu durum hekim ile hastayı “düşman” gibi karşı karşıya getirmektedir. Sistemin sorumluluğu sağlık çalışanlarına yüklenemez.

Ne yazık ki ülkemizde her saat başı bir sağlık çalışanı şiddete uğramaktadır.
Sağlıkta şiddetin “sağlıkçılara jest olarak yasa çıkarmakla” engellenemeyeceği aşikardır. Kararlı, samimi ve net bir siyasi tutum alınmalıdır. Bu konuyu taktik olarak değil, gerçek ve yaşamsal bir sorun olarak görüp adım atmalıdır. Bizler caydırıcılığı olan hukuksal düzenlemeler bekliyoruz. Şiddet ile ilgili cazai müeyyidelerin sağlıkla ilgili Temel Sağlık Hizmetleri Kanununa ek yapılan değişikliklerde değil, Türk Ceza Kanunu’nda açık şekilde yer almasını istiyoruz. Saldırganların kamuoyu baskısı ile kısa süreliğine tutuklanıp, ardından serbest bırakılmasını değil, etkin biçimde cezai yaptırıma tabi olmalarını bekliyoruz.
Maalesef ülkemizde her saat başı bir  sağlık çalışanı şiddete uğramaktadır. Ve şiddet pandemi döneminde sağlık çalışanlarının canını dişine takıp, gece-gündüz demeden mücadele verdiği dönemde dahi ilimizde de, başkentin göbeğinde de sürdürülebilmektedir
Tüm hekim ve sağlık çalışanlarına geçmiş olsun, tüm yaşanan olumsuzluklara rağmen geleceğe dair umudumuzu diri tutuyoruz. Şiddet uygulayanların hak ettikleri cezalara çarptırılmalarını ve başta sağlık ortamı olmak üzere ülkemizin her yerinde ve her alanında şiddetsiz bir ülke ortamı oluşturma görevi olan tüm yetkilileri sorumluluğa davet ediyoruz.
Özgüven ve cezasızlıktan alınan cesaret; gerekli yaptırımlara uğramaz, en etkili ağızlardan tutum alınmaz ise bu ülkede hekimlik yapılamaz, sağlık hizmeti sunulamaz.”

“SAĞLIK ÇALIŞANLARINA ŞİDDET İNSANLIK AYIBIDIR”

CHP Balıkesir Milletvekili Op. Dr. Fikret Şahin, Covid19 vakalarının artmasıyla birlikte hastanelerin dolması ve sağlık çalışanlarının yüklerinin artması ardından gerçekleşen sağlıkta şiddet olaylarına dikkat çekerek, uyarılarda bulundu.

AKP iktidarı döneminde Türkiye’de toplumun her kesiminde şiddetin arttığını, sağlık çalışanlarının da şiddet olaylarından paylarını fazlasıyla aldığını vurgulayan Milletvekili Fikret Şahin; “Covid pandemisini yaşadığımız şu günlerde, sağlık çalışanlarına yönelik şiddetteki artış; sağlık çalışanlarımızın onurunu rencide etmekte, sağlık hizmetlerini aksatmakta ve bu hizmetlerin niteliğini düşürmektedir. Maalesef AKP iktidarı döneminde sağlıkta şiddette dünya sıralamalarında en üst noktalara çıktık. Bu dönemde başta hekimlerimiz olmak üzere on binlerce sağlık çalışanımız fiziksel, psikolojik ya da sözel şiddete maruz kalmıştır. İstatistikler, Türkiye’de her gün ortalama 40 sağlık çalışanının fiziksel, psikolojik ve sözel şiddet türlerinden birine maruz kaldığını göstermektedir. Sağlık çalışanlarımızın dörtte üçü çalışma yaşamlarında en az bir kere şiddete maruz kalmaktadırlar. Şiddete en çok hastalara en yakın temasta olan hekim ve hemşireler maruz kalmaktadır.  2005-2019 yılları arasında 9 hekim, görevleri başlarındayken öldürülmüştür. Sağlık Bakanlığı’nın sağlık çalışanlarına karşı şiddeti takip etmek için oluşturduğu ALO 113 Beyaz Kod Uygulamasına 2012 yılı Mayıs ayından 2019 yılı sonuna kadar 100 Bine yakın şiddet vakası bildirilmiştir. Salgın yönetiminin şeffaf ve bilimsel biçimde yönetilmemesi sebebiyle sağlık çalışanları üzerindeki iş yükünün orantısız bir şekilde artması, sağlıkta şiddetin daha da artacağı gerçeğini karşımıza çıkartmaktadır. Sağlıkta artan şiddet sebebiyle hem sağlıkçılarımız mağdur olmakta hem de vatandaşlarımız alması gereken kamu hizmetini alamamaktadırlar.”  ifadelerini kullandı.

Şahin sözlerine Sağlık Bakanı’na şu çağrıda bulundu;

“Sağlık çalışanları mesleklerinin yıpratıcılığı ve iş yoğunluğu göz önüne alındığında dinlenme ihtiyaçlarını özellikle içinde bulunduğumuz olağanüstü zamanlarda yeteri kadar giderememektedirler. Covid19 mücadelesinde şuana kadar 41’i hekim olmak üzere, 97 sağlık çalışanımız hayatını kaybetmiştir. Covid sebebiyle yaşanan ölümler ve bunun üzerine hastanelerimizde yaşanan şiddet olayları sağlık çalışanlarımızın moral ve motivasyonlarını düşürmekte, tükenmişlik sendromunu beraberinde getirmektedir. Her saat başı en az bir sağlık personelinin fiziksel şiddete uğradığı bu günlerde gerekli yasal düzenlemelerin yapılmasına rağmen, şiddeti en az seviyeye indirmenin en etkin yöntemi; toplumu şiddet olaylarına karşı bilinçlendirme ve duyarlı hale getirmektir. Belirli siyasi gruplar tarafından halkımıza karşı düşmanlaştırılan ve güvensizleştirilen sağlık çalışanlarının toplum nezdinde itibarlarının yükseltilmesi ve şiddet olayların azaltılması için uygulanan ‘’Sağlıkta Şiddette Karşı Kamu Spotu’’ uygulamalarının yaygınlaştırılması gerekmektedir. Buradan Sağlık Bakanı’na bir kez daha sesleniyorum, sağlık çalışanlarının tamamı Covid19 ile mücadelede hayatını kaybedenler için görev şehidi sayılmalarını, Covid19’un bir meslek hastalığı olarak nitelendirilmesini, 3600 ek gösterge, maaş zammı ve atama istemektedirler. Sağlık Bakanlığı sağlıkçılarımızın taleplerine artık kulak vermeli, hali hazırda sahaya inmeyi bekleyen yüzbinlerce sağlık personeli adayının ataması yapılarak, sağlık kadromuz da güçlendirilmelidir.” (balikesir24saat.com.tr)

ÖNEMLİ UYARI

Sitemizde yayımlanan haberlerin telif hakları balikesir24saat’e aittir. İzin almadan, kaynak göstermeden yayınlanamaz. 

YORUM YAP