featured
  1. Haberler
  2. YAZARLAR
  3. HER KULACINDA ATATÜRK’Ü, CUMHURİYETİ VE TÜRKLÜĞÜ SAVUNUYOR

HER KULACINDA ATATÜRK’Ü, CUMHURİYETİ VE TÜRKLÜĞÜ SAVUNUYOR

RÖPORTAJ: Çiğdem ÇİMEN

Sevgili Alper Sunaçoğlu, rekortmen milli yüzücümüz. Kendisi, kulaç atarak sadece sportif anlamda başarılar elde etmedi. Yıllardır her kulacı ile ülkemizin gurur kaynağı oldu. Tarihimizi çarpıtmak isteyenlere, tarihi rekorlarıyla adeta ders verdi. Türk Milleti’nin öz benliğini tanıtan ve gücünü gösteren önemli bir sembole dönüştü.

Özellikle ulusal bayramlarımızda engin denizlerden bütün dünyaya mesaj gönderen Sunaçoğlu, Atatürk’ümüzün spor denilince akla ilk gelen ve bugün de gençlerimizin pusulası olan ‘’Ben sporcunun zeki, çevik ve ahlaklısını severim.’’ sözünün vücut bulmuş halidir.

Gerek sporcu kişiliği gerekse ulusal değerlerimize sahip çıkan vatansever kimliği ve beyefendi kişiliğiyle kendisini tanıyan tanımayan herkesin sevgisini, saygısını, takdirini kazanan Alper Sunaçoğlu ile Atatürk’ü, Cumhuriyetimize, Türklüğe sahip çıkan kulaçlarından yeni çalışmalarına uzanan bir söyleşi gerçekleştirdik.

Cumhuriyetimizin 100. yılında, Türk Milleti olarak bizi biz yapan değerleri savunan saygıdeğer Alper bey ile bir arada olmak benim için büyük bir onur ve mutluluk kaynağıdır. Sevgili okurlarım, bunun için kendisine sizlerin huzurunda sonsuz teşekkürlerimi sunar; başarı, sağlık, huzur, mutluluk dolu bir yaşam dilerim. Sizlere de şimdiden keyifli okumalar diliyorum.

İşte, huzurlarınızda kırdığı rekorlarla hepimizi gururlandıran, Türk düşmanlarına ise korku salan cesur sporcumuz Alper Sunaçoğlu…

Alper Sunaçoğlu, kimdir? Kendinizi, okurlarımıza tanıtabilir misiniz?

15 Mayıs 1973 tarihinde İstanbul, Eyüp’te doğdum. Özel Güney Koleji’nden mezun olduktan sonra Yakındoğu Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde eğitim gördüm. 1947 senesinden beri faaliyette olan aileme ait gümrük müşavirliği şirketinde, gümrük müşaviri olarak halen çalışmaktayım.

İlk kulacınızdan bugüne kadar süre gelen başarılarla dolu kariyerinizi anlatabilir misiniz?

İlk büyük maratonumu, Aralık 2009’da Mersin ile Kızkalesi arasında tamamladım. Bu 50 km’lik mesafeyi, 12 saat 22 dakikada yüzerek asıl hedefim olan Türkiye ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti arasındaki ilk deneme yüzüşünü refakatçiler ve yüzme otoriteleri eşliğinde gerçekleştirdim.

4 Eylül- 5 Eylül 2010 tarihlerinde; Mersin’in Anamur ilçesinden Girne-Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne uzanan 82 km (48.6 mil) ulusal maraton yüzmesini, Türkiye Yüzme Federasyonu tarafından görevlendirilen hakem ve gözetmenler ile konuklar refakatinde köpekbalığından koruyan kafes olmadan 26 saat 15 dakikada solo yüzerek tamamladım.

Yüzmüş olduğum bu mesafe, kuş bakışı 82 km olmasına rağmen akıntıya kapılmış ve sapmalarla beraber 95 km ‘ye tekabül etmektedir.

Bu ulusal maraton yüzüşümün tarihi önemi şudur; 1974 yılında Uluslararası Maraton Yüzme Şeref Yüzücüsü Ersin Aydın ‘ın köpekbalığı kafesinde yüzerek kırdığı 34 saat 45 dakika ile önceki rekorunu kırdım. Halen rekor bana ait.

Türkiye’den Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne kafessiz yüzen ilk ve tek sporcu olmanın gururunu ve mutluluğunu yaşıyorum.

23 Nisan 2011 tarihinde; İstanbul Boğaziçi, Sarıyer İskelesi’nden Üsküdar Kız Kulesi’ne akıntılı 30 km yüzerek 2 saat 45 dakikada tamamladım. Hakemler ve basın nezaretinde İstanbul Boğazı’nı boydan boya yüzen ilk sporcuyum.

Bu rekor denemesi sırasında; TYF tarafından yetkilendirilen 2 hakem, İstanbul yüzme il sorumlusu, 3 antrenör, yerli yabancı basın mensupları ve birçok konuk tekneler bana eşlik etti. Bu rekor denemem, yabancı bir televizyon kanalı tarafından 36 farklı ülkeye servis yapılarak naklen izletildi.

29 Ekim 2012 tarihinde; Çanakkale’nin Lâpseki İlçesinden Karacaören ilçesine kadar Çanakkale Boğazı’nda 58 km yüzerek bu yüzüşü 7 saat 12 dakikada tamamladım.

19 Mayıs 2013 tarihinde ise; Trabzon- Samsun arasında, uluslararası bir etkinlikte 160 km yüzdüm. Etkinlik, ülkemize misafir olarak gelip müsabakaya katılan Ukraynalı milli sporcunun Karadeniz’de akıntı ve dalgalara kapılıp kaybolması üzerine Giresun Limanı’nda son buldu.

12 Ekim 2013 tarihinde; Türkiye ile Suriye arasında 280 km yüzerek gelmiş geçmiş en uzun mesafe yüzme derecesini elde ettim.

Bu yüzme etkinliği, Mersin Mezitli sahilinden başladı. Suriye’nin Lazkiye sahilinde bitirmesi gerekiyordu. Lazkiye’ye 15 km uzaklıktayken, Samandağ açıklarında Türk Sahil Güvenlik ve deniz polisi tarafından siyasi sebeplerle yüzmesi engellendi. Lazkiye sahile 18 km geriye yüzerek İskenderun Arsuz sahilinde son buldu.

21 Eylül 2014 tarihinde; İzmit Körfezi’nde Değirmendere ile Sekapark Limanı arasında 25 km’lik yüzmeyi 4 saat 45 dakikada tamamladım.

26 Ağustos 2016 tarihinde; Ege Denizi’nde Didim-Bodrum arasında 46 km’lik yüzmeyi 9 saat 16 dakikada tamamladım.

Halen, Didim ile Bodrum arasını yüzebilen ilke ve tek sporcu unvanı bana aittir.

10 Haziran 2021 tarihinde; Mersin-Silifke arasında 95 km’lik yüzmeyi 30 saat 36 dakikada tamamladım.

19 Eylül 2022 tarihinde, Gaziler Günü’nde; Çanakkale’den Gökçeada’ya yüzerek bir etkinlik gerçekleştirdik. 29 kilometre mesafeyi 8 saat 14 dakika gibi bir süreyle yüzerek bir başarı elde ettim. Böyle bir günde başarı elde ettiğim için, bu başarıyı şehitlerimize, gazilerimize ve onların ailesine armağan ettim.

‘’Ermeni Soykırımı, emperyalist bir yalandır.’’ söylemiyle Van Gölü’nün serin sularında da yüzdünüz değil mi? Bu konu hakkında neler söylemek istersiniz?

Evet, Ermeni soykırımı yapıldığı iddiası emperyalist bir yalandır. Aksine asıl vahşeti katliamı tecavüzleri yapanlar Ermenilerdir.

2019 yılında, Akdamar Adası’na sembolik bir yüzüş gerçekleştirdim. Ocak ayında buz gibi bir göl suyunda Van Gölü’ne girdim.  Maksadımız, o soğukta namuslarını korumak için yüzme bilmedikleri halde Van Gölü’ne atlayarak intihar eden kadınların ruhlarını şad etmekti. Ermeni katliamlarını hatırlatmaktı. ‘’Hepimiz Ermeni’yiz’’ diyen namussuzlara, ‘’İşte siz busunuz’’ demek için etkinlik yaptık. Bu etkinlikte bana Vedat Yenerer ve vatanseverler eşlik etmişti. Bu vesileyle hepsine bir kez daha teşekkür ederim.

Milli yüzücü olmanın hakkını, sadece sporcu kişiliğinizle değil duruşunuz ve görüşülüşlerinizle de vermektesiniz. Bu durumun size geri dönüşü nasıl oldu? Savunduğunuz konulardan dolayı, sizinle çalışmak istemeyenler oldu mu?

Gümrük müşaviriyim. Lojistik ve gümrükleme işi ile iştigal ediyorum. Yapmış olduğum etkinlikler ve rekor denemelerimden dolayı evet çok fazla kaybım oldu. Gümrük işi almamı, ihalelere girmemi hatta başarılarımı dahi engellediler. Sıradanlaştırmaya ve itibarsızlaştırmaya çalıştılar.

Bu ülkede; Atatürkçüyüm ve vatanseverim derseniz, Atatürk ve cumhuriyete karşı olanların karşısına dim dik dikilirseniz, iktidarın şakşakçılığını yapmaz ve onlara yalakalık yapamazsanız iş yapma, işinizi büyütme imkânı maalesef yoktur.

Zira iş hayatı, menfaatler ve siyaset üzerine kuruludur. Bugün, birçok sanayici özünde gericiliğe ve iktidara karşı da olsa bunu belli edemez. Ve aksine bir numaralı iktidar mensubu gibi davranır. Davranmak zorundadır. Haliyle o insanların benle iş yapmaları doğal olarak imkânsız. Bu durumda, benim iş hayatıma maalesef kayıp olarak yansımaktadır.

Oysaki ben ülkem adına; özellikle de milli bayramlarda, milli günlerce kulaç atan bayrağımı ve milletimi temsil eden bir sporcuyum. Ama malum kesim bunu böyle göremiyor.

Kayıplarımdan ve yaptıklarımdan pişman değilim. Bunun da altını çizerek önemle vurgulamak isterim.

Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu Başkanımın dediği gibi; bir saniyesine bile hükmedemediğimiz bir dünya için, bu kadar fırıldak olmaya gerek yok!

Seven, destekleyen beni böyle desteklesin. Eğilecek bükülecek yaşları geçeli çok oldu.

Yüzme sporu, oldukça maliyetli bir alan. Birçok yerde Alper Sunaçoğlu olarak yüzdünüz. Genel anlamda sponsorluk konusunda ne yönde görüş belirtirsiniz?

Ülkemizde sponsorluk kültürü yok. Önceden gelişmemiş diyordum. Artık rahatlıkla yok diyebilirim. Çünkü yüzme, bireysel bir spor. Ülkede bireysel sporlara destek yok. İlgi az. Haliyle sponsor bulmak, yeni projeler için en önemli safha.

Benim yaptığım maraton yüzmeleri, uzun mesafe ve sürelerde gerçekleşiyor. Haliyle o süre zarfında, yüzücüye eşlik edecek bir motor yat ve zodiac bot olmazsa olmaz. Bugün, motor yat kiraları günlük 3-4 bin Euro. Büyük bir maliyet.

Misal, yeni rekor deneme hedefim var. Türkiye’den Kıbrıs Türk Adası’na yüzerek gidip yüzerek döneceğim. 170-180 km mesafe. 4 günlük motor yat kirası, sadece 10 bin Euro’ dan fazla. Bir de eşlik eden ekibin ve hakem masrafları vs derken, 20 bin Euro gibi büyük bir bütçe çıkıyor karşımıza.

Geçen sene yüzecektim. Bu maliyeti karşılayacak sponsor bulamadım. Bu seneye erteledi. İnşallah, bu sene birileri sesimizi duyar.

Günümüzde özellikle gündeme getirmek istediğiniz bir konu var mı? Son sözleriniz olarak, okurlarımıza neler söylemek istersiniz?

Ben, bütün projelerimde Türklüğe, Atatürk’e ve Cumhuriyetimize vurgu yaparak zaten yüzdüm. Cumhuriyetimizin 100. yıl anısına, Türkiye’den Kıbrıs adamıza solo ve double yani, tek başıma ve gidiş dönüş yüzmek istiyorum. Destek bulabilirsem tabiki.

Bu rekorum, hem dünyada büyük bir yankı uyandıracak hem de Guiness Rekoru olacak.
Hatırlarsanız Amerikalı bayan yüzücü Dyana Nyad, 160 km yüzmeye çalıştı. Ama başarılı olamadı. Bayan olması ve yaşlı olması buna engel olmadı. Cesaret ve azminden dolayı tebrik ederim kendisini. Bayan Nyad, bu mesafeyi yüzemediği halde tüm dünyada yankı buldu. Hatta sinema filmi bile çekildi.

Ben ondan daha fazla mesafeyi yüzeceğim. Ama destek yok. ABD’li olsaydım belki şu ana kadar yüzmüş olurdum. Bu espri tabiki.

Türk’üm ve bundan gurur duyuyorum.

Güzel bir sohbet ve röportaj oldu. Umarım okuyucularımız da keyif alır. Teşekkür ederim.

0
sevdim_bunu
Sevdim Bunu
0
_ok_sevdim_bunu
Çok Sevdim Bunu
0
g_ld_rd_
Güldürdü
0
karars_z_m
Kararsızım
0
bu_ne_bi_im_bi_ey
Bu Ne Biçim Bişey
0
k_zd_rd_n_z_beni
Kızdırdınız Beni
HER KULACINDA ATATÜRK’Ü, CUMHURİYETİ VE TÜRKLÜĞÜ SAVUNUYOR
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

2 Yorum

  1. 7 Ocak 2024, 04:08

    Değerli Çiğdem Çimen e ve Alper Sunaçoğlu na öncü çalışmaları için teşekkür ederim

    Van Küresünni Cepni Boyu Derneği ev sahipliğinde Türk Aydınlar Ocağı ve Azerbaycan Savaş Gazisi Kadınları Birliği Türkiye Temsilciliği katılımı ile düzenlenen ve organize edilen etkinlikte kadın derneklerimizin daha çok katılımını diliyorum

    Kadına yönelik şiddet ve tacizi en iyi kadın ifade eder diye düşünen Turk Aydınlar Ocağı Vedat
    Yenerer ve Alper Sunaçoglu ile duyarlı kadın sayımızı arttırmaya çalışıyoruz..

    Van da çocuk yaşda tecavüze uğrayan 7 yaşındaki Fatma ve 9 yaşında Güfaz’in ve ölümü seçen kadınlarımızı anmak için orda olacağım

    Bu etkinlikler Van da İffet Anıtı dikilip geleneksel anma kapsamına alı ıncaya kadar devam edecek..

    Ozverili desteğine ve duyarlılığına teşekkür ederiz Alper Sunaçoğlu

    Teşekkürler Çiğdem Çimen

    TeşekkürlerBalikesir 24 saat gazetesi..

    Cevapla
  2. 7 Ocak 2024, 20:57

    Değerli Emine hanım, asıl ben teşekkür ederim. Ülkemiz ve milletimiz adına iyi ki varsınız. Bizleri Van’da gerçekleşecek olan etkinlik hakkında bilgilendirdiğiniz için de ayrıca teşekkür ediyorum. Bu anlamlı etkinliğe emek veren herkes sağ olsun, var olsun.

    Cevapla
Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Balikesir24saat ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!