featured
  1. Haberler
  2. YAZARLAR
  3. HELİKOPTER SESİYLE UYANMAK…

HELİKOPTER SESİYLE UYANMAK…

Nefes almak imkânsız…
Sıcak alev almış gidiyor.
Bir de rüzgar insanı sersem eden..
Rüzgar ateşin dostu, yangın söndürenlerin korkusu.
Her sabah helikopter sesleriyle uyanıyoruz.
Sabah gün ağardıktan sonra ama saat 6 ama 7 olsun yangın söndürmek için su alıp gidiyorlar…
Şehrin her tarafında yangın çıkıyor.
Sadece şehrin mi, ülke yanıyor yine.
Çeşme de yandı gitti; yangın kontrol altına alındıktan sonra yorgunluktan sızan kahramanların fotoğrafları kaldı yanan ağaçlarla beraber hafızada.
Ki gerçekten isimsiz kahramanlarımız onlar bizim…
Bu sıcakta nefes alamazken o sıcakta bir de yangının içine dalmak…
Ayakta duramayacak hale gelene dek mücadele etmek…
Yurdun hangi noktasında olursa olsun, en küçük çaplı bir yangında bile o yangının cehennem yerine dönmesini engelleyen o isimsizlerin hakkını hiçbir zaman ödeyemeyiz.
Görev işte bu.
Türkiye’nin protokol uçakları değil, yangın söndürme uçak filoları olmalı.
Sadece mevcutlar yetmez; yeterli değiller çünkü; canla başla çalışsalar ve havada hiç durmaksızın su alıp ateşle mücadele etseler de mevcutlar yetmiyor…
Yangın söndürme amaçlı ne helikopterlerimiz, ne uçaklarımız yeterli.
Daha olması lazım.
Böyle yazınca lafı neresinden anladığını bilemediğimiz bazıları, “havada uçanlar da sivrisinek zaten” diye yorum yazıp güya mevcudu eleştirdiğimizi ima ediyor.
Biz “yetersiz” diyoruz, bazıları “varlar ya” diyor.
“Yetersiz” kelimesinin anlamını bile ille siyasi arenaya sokacak kadar meraklılar.
Neyin mazereti ki bu; yanıyoruz işte cayır cayır.
Ve yangınların en büyük sebebi yine insan kaynaklı.
Çünkü vurdumduymaz ve eğitimsiz, kendi dünyasında olan sorumsuzlar alev gibi havanın olduğu günlerde araç penceresinin camından hala sigara izmaritini dışarıya fırlatabiliyor…
Piknik yaptığı yerde ateşin rüzgarın etkisiyle ve bir kıvılcımla faciaya yol açabileceğini düşünmüyor.
Anız yakıyor bilinçsizce.
Biçerdöver çalıştırıyor düşünmeden ve makinenin çalışmasıyla çakan bir kıvılcımın kuru otları anında tutuşturabileceği aklına gelmiyor.
Oysa.
Düşünmeli insan.
Yaptığı her hareketin birkaç dakika sonrasını düşünmeli.
Ya, her körfeze gittiğimizde önümüzde giden araçlardan dışarıya sigara izmariti atıldığına tanıklık ediyoruz.
N’apacaksın; önüne geçip adamı mı döveceksin?..
Sadece hayıflanmakla kalıyoruz, “nasıl olur, nasıl olur, nasıl olur” diye.
Öyle de değil mi gerçekten, haber bültenleri ve sosyal medya dakika geçmesin ki bir yangın ile karşımıza çıkmasın.
Hal böyleyken ve yetkililer ile uzmanlar zaten uyarı üstüne uyarı verirken nasıl bir bilinçsizliktir bu anlamak mümkün değil.
Yanıyor ülkemizin cennet yeşili.
Farkında halen değiliz ki yanan sadece orman değil, içindeki tüm canlılar, eko sistem.
Yakıyoruz kendimizi, farkında değiliz, geleceğimizi yok ediyoruz.
Buna rağmen yine bazıları diyor ki; “Yanıyor ama çok zararı yok, kendi kendini yeniliyor orman zamanla”
Zaman?..
Böyle bir bakış açısı dahi varken yangın filosunu düşünebilme olasılığı nedir Türkiye’nin?..
Helikopter sesiyle uyanmak…
Darbe girişimi falan sanmayın aman…
Her helikopter sesi, cennet yeşilin çığlığına koşan yardım aslında…
Ama her sabah insanın içinin böylesine cız etmesi…
Akıllanmayan insanın bile bile yaptığı hatalarıyla alev almamız.
Dayanılası değil.

0
sevdim_bunu
Sevdim Bunu
0
_ok_sevdim_bunu
Çok Sevdim Bunu
0
g_ld_rd_
Güldürdü
0
karars_z_m
Kararsızım
0
bu_ne_bi_im_bi_ey
Bu Ne Biçim Bişey
0
k_zd_rd_n_z_beni
Kızdırdınız Beni
HELİKOPTER SESİYLE UYANMAK…
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Balikesir24saat ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!