Hayat…
Biz insanlar için yaşam ile ölüm arasındaki zaman mıdır?
Rahmetli babam derdi; “İnsan doğarken herkes güler, fakat giderken herkes ağlar o kadar tatlıdır hayat.”
Gerçekten hep öyledir, her doğum mutluluğu, her ölüm hüznü getirse de severiz hayatı…
Sevdiklerimizi kaybettiğimizde bitmeyecek bir acı hisseder lanetler yağdırır ama yine de severiz hayatı…
Sınava hazırlanır, istediğimiz başarıyı elde edemezsek hayatımızın sonu olduğunu düşünürüz fakat istediğimiz başarıyı elde edemeyiz ama yine de severiz hayatı…
En sevdiğimizden darbe alırız hayatın sonu gibi düşünürüz, ama yine de severiz hayatı…
Nefes almak dünyanın en kıymetli hazinesidir aslında, bu hazineye sahip olduğumuzun farkında olmadan da severiz hayatı…
Aslında eleştirdiğimiz ne çok durum, olay vardır, sevmediğimiz, doğru bulmadığımız ne çok yanlış vardır, hayatımızda hayatlarımızda olsun ama yine de farkında olmadan da olsa severiz hayatı…
Her ne kadar imtihan dünyası desek de imtihanı da severiz, hayatı da severiz…
Hani gelin ata binmiş, hem ağlarım hem giderim demiş ya, işte öyle severiz hayatı biz…
Hayatı yaşamak ,
Kimine göre ; – Anda olmak, anı yaşamak…
Kimine göre; – Gerçekçi olmak…
Kimine göre ; – Mutlu olmak…
Kimine göre ; – Tadını çıkartmak…
Kimine göre ; – Bazen boş vermek…
Kimine göre ; – Rezillik, çekilmez çile…
Kimine göre; – Aşk…
Kimine göre; – Bilgelik, bilim, akıl…
Bazen dolu dolu ölçüp tartmak…
Bazen boş bardağı dolu görmek…
Bazen güzel bir sabah meltemi,
Bazen batan bir akşam güneşi,
Bazen tatlı bir macera ,
Bazen uçsuz bucaksız bir düzlük…
Bazen de hayat işte kimler geldi kimler geçiyor, bizde geçeceğiz dedirten gerçeklik… İşte tam bundan dolayı neden bu kadar çırpınma, çalışma dedirten başka bir gerçeklik…
***
Çocuk kendisine alınan puzzle heyecan ile yapar ve bitirir. Güzel bir manzara, deniz ve martılar…
Fakat bir parça eksik martının kanadının ucu yok.
Çocuk çok üzülür, ağlar, o eksik parçaya bakar durur. Bunun üzerine babası çocuğuna der;
Önünde iki seçenek var ya o eksik parçaya bakarak resmin bütününü kaçıracaksın, ya da o eksik parçayı görmeyerek resmin tamamının tadını çıkartacaksın.
Ne dersiniz çoğu zaman manzaradaki eksik parçaları mı arıyoruz, yoksa görmemeyi başarabiliyor muyuz?
Görmesek bütünlük bozulur mu?
***
Eski zamanların birinde bir adam hayatın anlamının ne olduğuna takmış kafayı…
Bulduğu hiç bir cevap ona yeterli gelmemiş ve başkalarına sormaya karar vermiş…
Ama aldığı cevaplar da ona yetmemiş. Fakat mutlaka bir cevabı olmalı diyormuş. Herkese bunu sormaya karar vermiş…
Köy, kasaba, ülke dolaşmış bu arada zamanda durmuyor tabi ki…
Tam umudunu yitirmişken bir köyde konuştuğu insanlar ona:
”Şu karşı ki dağları görüyor musun, orada yaşlı bir bilge yaşar, istersen ona git belki o sana aradığın cevabı verebilir” demişler.
Çok zorlu bir yolculuk sonunda bilgenin yaşadığı eve ulaşmış adam. Kapıdan içeri girmiş ve bilgeye hayatın anlamının ne olduğunu sormuş…
Bilge sana bunun cevabını söylerim ama önce bir sınavdan geçmen gerekiyor demiş. Bilge bir kaşık vermiş adamın eline ve içine de silme bir şekilde zeytinyağı doldurmuş.
“Simdi çık ve bahçede bir tur at tekrar buraya gel… Yalnız dikkat et kaşıktaki zeytinyağı eksilmesin eğer bir damla eksilirse kaybedersin”.
Adam gözü içinde yağ olan kaşığında bahçeyi turlayıp gelmiş. Bilge bakmış:
” Evet, demiş kaşıkta yağ eksilmemiş, peki bahçe nasıldı? Adam şaşkın…
”Ama demiş ben kaşıktan başka bir yere bakamadım ki“.
Şimdi tekrar bahçeyi dolaşıyorsun kaşık yine elinde olacak ama bahçeyi inceleyip gel, demiş bilge…
Adam tekrar bahçeye çıkmış gördüğü güzelliklerden büyülenmiş muhteşem bir bahçedeymiş çünkü …
Geri geldiğinde bilge, adama bahçenin nasıl olduğunu sorunca gördüğü güzelliklerden büyülendiğini anlatmış adam. Bilge gülümsemiş , “ama kaşıkta hiç yağ kalmamış” demiş ve eklemiş:
“Hayat senin bakışınla anlam kazanır. Sadece bir noktayı görürsen hayatın akıp gider sen farkına varmazsın… Ya da görebileceğin tüm güzelliklerin tam ortasında hayatı yaşarsın; akıp giden zamanın anlam kazanır…”
“Hayatının anlamı senin bakış açında gizlidir”
Ne dersiniz, kaşıktaki yağ mı?
Güzel bahçe mi?
Hiçbiri mi?
Hepsi mi?
Müzik önerisi: