Balıkesir’deki sağlık emekçileri son dönemde artan şiddet olaylarını protesto ederken, “En son Kocaeli’nde 3 aile hekimi ve Şanlıurfa’da bir hemşire arkadaşımızın canına kast edildi. ‘Sağlık’ta Dönüşüm’ ile hekimler, sağlık emekçileri ‘hayat kurtaran’dan ‘şiddet kurbanı’na dönüştürüldü.Sağlık Bakanlığı acilen gerekli en ağır ceza kanunu değişikliklerini sağlamalı , etkin önlemler almalı, topluma da caydırıcı uyarılarını vermelidir.” dedi.
Balıkesir Aile Hekimleri Derneği, Balıkesir Aile Sağlığı Çalışanları Derneği, Birlik ve Dayanışma Sendikası, Balıkesir Tabip Odası ve Hekimsen sağlıkta son dönemde artan şiddet olaylarını İl Sağlık Müdürlüğü önünde gerçekleştirdikleri basın açıklaması ile protesto etti. Aile hekimleri de tüm ülke genelinde iş bırakarak şiddete karşı artık önlem alınması gerektiğini vurguladı.
SAĞLIK BAKANLIĞINA TEPKİ VAR
Aile Hekimi Emin Süsleyen‘in yaptığı açıklamada şu görüşlere yer verildi:
“Öldürüldük, vurulduk, bıçaklandık , darp edildik…Çalışanının can güvenliğinden de sorumlu olan Sağlık Bakanlığı hiç bir şey yapmadı, yapmıyor. Sağlık Bakanı sosyal medyadan sadece ‘geçmiş olsun’ diyor ve kınamakla yetiniyor. Hastanelerde silahlar patlıyor, çatışmalar yaşanıyor. Çoğunda doğrudan sağlık çalışanı hedefleniyor. Ya da kurşun yağmurunun arasında kalıyor. Ersin Arslan dan Ekrem Karakaya’nın Sağlık Bakanlığı’nın hastanelerinde katledilmesi arasında hiç bir değişmedi. Değişsin ve etkin, caydırıcı , gerçek önlem alınsın, en ağır cezai yaptırımlar olsun diye bir kez daha iş bırakıyoruz. ”
“CANIMIZA KAST EDİLİYOR”
“Son haftalarda yine pek çok şiddet olayı yaşandı. Parmakları, burnu kırılan, saçları yolunan, hamile haliyle tekmelenen meslektaşlarımız oldu. Acil servis hekimlerine toplu saldırı, hastane girişlerinde silahlı çatışmalar yaşandı. En son Kocaeli’nde 3 aile hekimi ve Şanlıurfa’da bir hemşire arkadaşımızın canına kast edildi. ‘Sağlık’ta Dönüşüm’ ile hekimler, sağlık emekçileri ‘hayat kurtaran’dan ‘şiddet kurbanı’na dönüştürüldü.
Sağlık hizmetlerinde yaşanan bu kadar zorluk, aksama, gecikme ve yetersizliğin nedeni poliklinikteki veya acil servisteki o doktor, ameliyathanedeki o hemşire, aile sağlığı merkezindeki o ebe, laboratuvardaki o laborant, röntgendeki o teknisyen değildir. Sağlık Bakanı ve sağlık bakanlığının bizzat kendisidir. Gerçek sorumlu ve muhataplar onlardır. Ama şiddetini yaşayanlar bizleriz. Bizim artık bu şiddete tahammülümüz yok.”
“ACİLEN ÖNLEMLER ALINMALI”
“Sağlık’ta can güvenliği tehdidi ve tehlikesi ne renk olursa olsun hiç bir reform, hiç bir kod ile çözülmüyor.
İdari, siyasi yetkili ve sorumlular şiddeti ciddiyet ve kararlılıkla ele alıp çözmek niyetinde değiller. Etkin ve gerçek yaptırımlar yerine sözde kalan önlemler yeterli olmuyor.
Sağlık Bakanlığı, bu konuda açık ve net tutumunu belirlemeli ve ödün vermeden uygulamalıdır. ‘Şiddet ve sağlık’ kelimelerinin yan yana olmasının insanlık dışı olduğunu kabul etmeli, çalışanlarının can güvenliğini sağlama görevini yapmalıdır. Acilen gerekli en ağır ceza kanunu değişikliklerini sağlamalı , etkin önlemler almalı, topluma da caydırıcı uyarılarını vermelidir.” (balikesir24saat.com)