Savaştepe Çaltılı’da…
Geç Roma Dönemine ait kalıntılar var.
1.ve 3.derece sit alanı.
Antik hamam var misal…
Çevresi doğa harikası orman.
Ki Savaştepe’de Karaçam Peri Bacaları… Yazören Mağarası falan da var…
İlan edelim ki güya turizme kazandırıyoruz derken yok edelim, zarar verelim, çöplüğe döndürelim…
Misal Kaz Dağı Seyir Terası…
Kaz Dağı’nın neresine çıkarsan çık zaten seyir enfes…
Seyir Terası neden yapılır, insanlar gelsin diye… Yapıldı n’oldu?..
Ünlendi, orası da çöp deposu halinde…
İvrindi’de Deliktaş’ta Gökkemer var…
İda JeoPark kapsamında oraya da yürüyüş yolu ve mini seyir yeri yapıldı.
Gidin görün her yanı çöplük.
Tırmanışa gelen gönüllüler her geldiklerinde poşet poşet çöp topluyor…
Şimdi dönelim Savaştepe’ye…
Geç Roma Dönemi kalıntılarının dibine bungalov evler yapılacakmış.
Tabi ki amaç turizm.
Zaten ne geliyorsa başımıza turizmi bir garip algıladığımızdan geliyor.
Salda’nın kumunun tek tanesine dokunmayın diyorlar, gidip asfalt attılar kumun ortasına…
Burdur Valiliği’de efsane bir açıklama yaptı, “biz yol açmadık, olan yola asfalt attık” diye.
Velhasıl dönelim yine Savaştepe’ye…
Antik hamam var, orman zaten var, eloğlu Geç Roma Dönemi’ne ait böyle kalıntı bulunca koruma kalkanı oluşturur, biz çevresine bungalov kondurma yolundayız.
Oysa…
Aslına bakarsanız turist isteniyorsa antik hamamdan faydalanılabilir, hamama dönüştürülebilir ve daha nostaljik bir formül bulunabilirdi, düşünülmedi mi acaba bu?..
Tarihe bu kadar duyarsız olup elimizde tuttuğumuz tarihi böylesine tüketmek ancak bize özgü işte ne diyelim…
Sonra siyasiler yurt dışına gittiklerinde orada eskiye ve tarihe hiç dokunulmadığını gördüklerinde gelip bir de burada nutuk atıyorlar iyi mi?..
Sanki Ürgüp Göreme Peri Bacaları’nın arasına yol açanlar da bir gece ansızın gelen uzaylılar falan!
Velhasıl dönelim tekrar Savaştepe’ye.
Haliyle isyan etmişler Çaltılılar ve civar köylüler…
Gerek tarihi dokunun zedeleneceğinden gerek sit alanı olduğundan ve gerekse ormanın zarar göreceğinden bahsederek…
Çaltılıların sesi duyulur mu?..
Sanmıyoruz.
Bile bile tüketip yok etmeyi görev bilen, her noktayı ünlendirip canına okuyan bir anlayışa sahibiz…
Antadros Antik Kenti var Altınoluk sınırlarında…
Yıllardır bilim insanları iğneyle kazarak bir antik kent çıkardılar meydana…
İlk kalıntılar bulunduğunda teee yıllar önce buranın komple koruma altına alınması gerek di mi?..
Sağı solu önü arkası yazlık ama.
Geleceği görmeyen, düşünmeyen, tarih nedir farkında olmayan bir bakış açısı ile ne kadar korunabilir ki bu zenginlikler?
Bungalov neymiş…
Hamam faal hale getirilip bir işletmeciye verilebilir, kese köpük masaj Roma esintileri altında pekala yapılabilirdi…
Ayasofya’nın kapılarını kemirenler olmadı mı?..
Dönelim diyoruz Savaştepe’ye, dönemiyoruz işte, aklımıza düşünceler akıyor, her taraf tel tel…
Sonsuz bir tarih bilincimiz var… Sormayın gitsin. Dökülüyoruz öylesine.