31 Mart’taki yerel seçimlerde pek çok kimsenin beklemediği bir sonuç çıktı. Seçmen, 22 yıldır hem belediyelerde hem genelde iktidarın keyfini süren AKP’ye sarı kartı gösterirken, CHP’yi Türkiye’nin birinci partisi yaptı.
AKP yıllardır “Akraba Partisi” olması ile yandaşlarını koruması ile kadrolaşması ile eleştirilirdi. Son seçimlerdeki yenilginin nedeni de ekonomideki kötü gidişatla birlikte partinin halktan kopmasına ve kibirli yöneticilere bağlandı. (Bazı AKP’liler pek ders almamış gibi, kibirli kibirli dolaşmaya devam ediyor)
CHP Balıkesir’de Büyükşehir ve 15 ilçe belediyesini kazanarak tarihi bir başarıya imza attı. Yıllardır üst üste gelen seçim yenilgilerinden sonra karamsarlığa kapılan partililerin yüzü güldü, geleceğe dönük umutlar yeşerdi.
Balıkesir’de önce CHP’nin başarısı konuşuldu, sonra “AKP neden kaybetti” sorusuna yanıt arandı. AKP’li belediyelerden kalan borçlar ve emeklinin maaşından daha yüksek olan meşhur çöp kovaları Balıkesir’i Türkiye gündeminde hep ön sıralarda tuttu.
Aslında önceki yönetimin icraatları ve o dönemin yöneticileri ile ilgili bir çok iddia gündeme gelebilirdi ancak alel acele kadrolaşmaya gidilmesi, “eş dost atamaları” kent gündemini değiştirdi.
“Türkiye’nin en borçlu belediyesi” olarak ülke gündeminde öne çıkan Balıkesir bu kez eş, dost atamaları ile konuşuldu.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel de Balıkesir özelinde açıklama yapma gereği duydu.
Kadrolaşırken şeffaf olunmaması, yapılan atamaların basına ve kamuoyuna duyurulmaması kaosa neden oldu. Üst düzeydeki atamalar sürüyor, Büyükşehir ile birlikte ilçe belediyeleri ise yüzlerce partili için iş umudu olmayı sürdürüyor. (Tabii danışmanlıktan daire başkanlığına, sekreterlikten çaycılığa o kadar çok iş bekleyen partili var ki hepsini memnun etmek imkansız görünüyor.)
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in açıklamalarına ve genelgelerine rağmen yanlışlıklar yapıldı, yanlışlardan dönüldü. Bazı yanlışların da ısrarla sürdürüldüğünü görüyoruz. (Karesi Belediyesi’nde bir tek CHP’liyi başkan yardımcısı yapamayan parti yöneticilerinin yakınlarını işe alma konusundaki çabaları bana çok ama çok ilginç geliyor)
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan bile “31 Mart’tan sonra özellikle muhalefet belediyelerinde yaşanan eş, dost, hısım, akraba atamalarının mahşeri vicdanda nasıl yaralar açtığını hepimiz görüyoruz, ibretle takip ediyoruz… Bir göreve seçilmiş olmak kimseye orayı bir akraba çiftliğine dönüştürme hakkı vermez.” dedi.
Tabii ki torpilli atamaların önünü büyük ölçüde kesecek “mülakat” sözünü bile yerine getirmeyen Erdoğan’a yanıt yine Özel’den geldi.
CHP lideri daha önce akrabaları işe alma konusunda “Adalet ve Kalkınma Partisi koyu gri, CHP bembeyaz, dokunduğun yerde sırıtıyor.” demişti.
Bu kez “Ben atamaları geri aldırıyorum, Erdoğan yapabiliyor mu?” sorusunu yöneltti.
Yine de eş, dost, akraba atamalarında AKP’yi yakalaması mümkün olmayan CHP’nin “hak, hukuk, adalet, liyakat” sözlerinin lafta kalmaması için bu konuda çok daha duyarlı olması gerekiyor.
HESABI SANDIKTA VERİRSİNİZ !
Şimdi en sıradan partiliden belediye başkanlarına kadar CHP’lileri yeni bir tehlike bekliyor.
Bu da yine AKP’de gördüğümüz güç zehirlenmesi..
Bir CHP’liye eş dost atamalarını sorduğunuzda “hesap vermek zorunda değiliz” diyebiliyor.
Çok tecrübeli CHP’li bir belediye başkanı Büyükşehir Belediye Meclisi toplantısında kendisine laf yetiştirmeye çalışan en genç AKP’li belediye meclis üyesine “otur len” diye fırça atabiliyor.
Seçim öncesi her telefonu açan, “hayırlı cumalar” dileyen vatandaşları karşılıksız bırakmayan halkçı başkanlar bir anda ulaşılmaz oluyor.
CHP insanlara umut olmaya devam etmek istiyorsa mütevaziliği ve diyaloğu elden bırakmamalı, insanların gönlünü almaya devam etmelidir.
Zaman o kadar çabuk geçiyor ki bir de bakmışsınız 5 yıl geçivermiş, vatandaş sandığa koşmuş !
ÇOK BASİT BİR SORU: KURULTAYDA KİMİ DESTEKLEMİŞTİNİZ ?
Bir de şunu vurgulamak istiyorum.
Şimdi Balıkesir’de milletvekilinden il başkanına, ilçe başkanlarından belediye başkanlarına kadar herkes 31 Mart’taki başarıdan kendine pay çıkarıyor. Gece gündüz çalıştıklarını anlatıyor. Tabii ki bu başarıda öyle ya da böyle bir payları var. Ancak Balıkesir’in kurultaydaki tavrını da unutmayalım.
İl yönetiminden belediye başkanlarına neredeyse tüm Balıkesir delegasyonu (Ensar Aytekin hariç) Kurultay’da Kemal Kılıçdaroğlu‘na açık destek verdi.
Eğer kurultayda Balıkesir’in bu çok öngörülü (!) yöneticilerinin istediği olsaydı ve Kemal Kılıçdaroğlu bir kez daha genel başkan seçilseydi CHP bir umut olabilir miydi, 31 Mart’ta seçimleri kazanıp, tarihi başarıya imza atabilir miydi?
Bu yöneticiler Avrupa’da herhangi bir ülkede siyaset yapsalar, hiç bir şey olmamış gibi görevlerine devam mı ederdi, yoksa istifa mı ederdi?
Sayın Yaman bizim belediye başkanlarının en büyük özelliği ulaşılamaz olmaları ve geri dönme alışkanlıkları olmamaları!???? Düşünün birkere yaklaşık 10 yıl partide aktif siyaset yapmış ben ulaşamıyor ve geri dönüş yapılmıyorsa vay sade vatandaşın haline. BBB başkanı @ahmetakın dan 18 Nisan günü randevu istedim biz size döneceğiz dediler hala bekliyorum. Her biri Osmanlı paşası maşallah!????????????♂️